Siyaset gündemi, yakışıksız benzetmeler, çıkışlar ve mafya liderinin diziye dönüşen videolarıyla kilitlenmiş durumda.
Oysa Ülkenin birikmiş çözüm bekleyen bir çok sorunu var.
Bu tarz gündemler aslı örtmeye yaramaktadır. Aynı zamanda halkın arasında cepheleşmeyi, ayrışmayı çoğaltmaktadır.
Bu Ülkede pandemi isimli bir oyunun uzantısı olarak kapatmalar, milyarlarca dolarların aşı-güvenilirliği tartışmalı test kitleri-tedavi ediciliği çok tartışmalı ilaçlara akıtılmakta...
Kapanmalar ile küçük esnaf, orta boy işletmeler tükenmekte....
Büyük sermayenin taşın altına el koyduğu vaki olmadığı halde büyük sermaye dolaylı dolaysız desteklenmekte....
Ülke, Gıda alanında var olan GDO'lu ürünler, gıdada küresel sermaye baronlarının oluşturduğu yapılanmalara uygun hamleler, insan sağlığının değil baronların isteklerinin öncelendiği, gübre ve ilaç kullanımın denetimsiz uygulandığı, çok değerli olan suyun pervasız, kuralsız tüketildiği süreçlerden geçiyor.....
Yarınların en stratejik materyallerinden olacak gıda alanının kahvehane mantığıyla değerlendirildiği, çerçevesi kuralları belli bir sistemin oluşturulmadığı, yerli olanın desteklenerek güçlü kılınmadığı bir süreçten geçiliyor…..
Pandemi deniliyor ancak, gayret sarf eden bir avuç insanın yerli aşı üretimi gayretlerinin önüne bir sürü bürokratik engellerin çıkarıldığı, dışa bağımlı ve milyarlarca dolar transferine alan açan aşı politikasının uygulandığı ve sorgulanmadığı bir süreçten geçiliyor…..
Uluslararası politika ve hamleler, terör ve benzeri olaylar ise zaten sürgit devam etmekte.....
Sosyal, ahlaki, eğitim alanlarında ciddi çözülmeler yaşanmakta…..
Politik gündem ise düşmanlıklar üretecek gündemlerle boğuşmakta, siyaset çözüm yerine düşmanlık üretme müessesesine dönüşmüş bir görüntü vermektedir maalesef.
Oysa Siyasetin ana gündemi ve maçı; sorunları tespit etmek ve çözüm yollarını üretmektir. Beylik laflar ve ezberler ile sorunların çözülmediği/çözülemediği geçen onlarca yıl açıkça göstermiştir.
Siyaset; çözüm yollarını üretip uygularken, mümkün olmayan halleri de açık yüreklilikle insanlarıyla da paylaşmalıdır.
Siyaset; ezberler, hamasetler ve suçlamaların gayya kuyusuna yuvarlandığında gerçek gündem ve sorunlar ötelenmekte ve sorunlar süreç içerisinde altından kalkılmaz boyutlara doğru evirilmiş olmaktadır.
Bu Ülkenin ve insanlarının laf cambazlıklarına, ötekileştirmelere değil, berrak, açık ve çözümler üreten siyaset tarzına şiddet ile ihtiyacı vardır.
Örneklemek gerekirse, ekonomik ve sosyal sorun ve sıkıntılar nasıl ve ne şekilde giderilecektir? Siyaset bunun cevabını açık yüreklilikle verdiği zaman insanını önemseyen, ona değer veren bir sağlıklı kulvara girmiş olur. Cevabı yok ise, söylediği her söz sorunu örtücü ve öteleyici olur.
Sosyal sorunlar veya ekonomik sorunlar üretilen çözümün toplum tarafından kabulü e çözüme olan güven ile hayat bulur. Siyaset yürüdüğü mevcut yol ile toplumun güvenini ve kabulünü kaybetmiş durumdadır maalesef.
O zaman çözümleri içerene, güven veren, kabul gören yeni bir siyaset tarzına, söylemine insanımızın ihtiyacı vardır. İktidar veya muhalefet bloku bunu karşılayabiliyor mu? Şöyle bir geri çekilip geniş bir açıdan bakıldığında görülen gerçek, karşılamadıklarıdır.
Bu Ülkeyi ve insanlarını seven her siyaset erbabı, düşünür ve aydını; kafasını ellerinin arasına alıp ciddi manada düşünmeli ve insanımızı yarına taşıyacak yeni bir siyaset tarzını ve söylemini üretmelidir.
Başkasını suçlamanın, hatayı hep başkasında görmenin, bu şekilde kendi hata ve kabahatlerini örtebileceğini sanmanın çare olmadığı, çözüm üretmediği laf kalabalığından öteye geçmediği de görülmelidir.
Wesselam.