Bir tablonun önünde duruyorum. Karanlığın içinde bir soru işareti. Soru işaretinin altında bir dolunay. Dolunayın ışığı soru işaretini aydınlatıyor. İlk bakışta basit bir kurgu gibi gözüken ama dikkatlice bakınca derin anlamlar çıkarılabilen bir çalışma. Batmanlı ressam Zêrî Öztekin Tarihi Zerzevan Konağında sergilediği çalışmalarını gezerken girişte dikkat çeken bu resim insanın kafasında bir soru olarak takılıyor. Diğer resimlere bakarken Soru işareti takıntı yapıyor. Acaba bu çalışmayı yapan ressam bununla ne anlatmak istedi? Diye üzerinde kafa yorunca. Çok anlamlı geldiğini görebiliyorsun. Çünkü resimde sadece bir soru işareti yapmış deyip geçmemek gerektiğini fark edince resmi tekrardan derinliğine incelemeye başladığında. Sorunun ve sorgulamanın tarihsel ve toplumsal gerçekliklere ulaşmada ne kadar önemli olduğunu görüyorsun.
İnsan kendini ve yaşadığı dünyayı anlayabilmesi için soru sorarak ve sorgulayarak bilgiye ulaşmış ve anlamıştır. Soru sormak için de öncelikle insanda bir merakın olması gerekiyor. Merak olmadan soru da sorulamaz. Sorunun sorulmadığı yerde insan ne kendini ne de kendisine öğretilenleri sorgulayabilir. İnsanın doğruya, doğru bilgilere ulaşması için soru sorma ve sorgulamasına ihtiyaç vardır. Sorgulamadan edinilecek bilgi insanı ancak dogmatik yapıyor. Bu yüzden karanlığı aralayacak en önemli anahtar soru sormaktan ve sorgulamaktan geçiyor.
Bu resmi bir kadının nasıl bir düşünce ile tasarladığını ve bir kadının fırçasından çıktığını dikkate aldığımızda; kadın cinayetlerinin, kadın sorunlarının toplumsal bir yara olarak vicdanları sızlattığını ve topluma kan kaybettiğini dikkate aldığımızda tablo daha anlamlı oluyor. Kadın tarihsel süreç içinde kendini sorguladığında, özgürlüğünü nasıl kaybettiğini gördüğünde ötekileştirilmesini kabul etmeyecektir. Soru ve sorgulaması kendi cins karanlığını yırtacaktır. Özgürlüğünün önündeki engelleri görecektir.
Bize çocukluğumuzdan beri doğru diye öğretilen birçok yanlış bilgiler var. Bunları nasıl ayıklayacağız. Eğer merak etmezsek, doğru sorular sormazsak, kendi karanlığımızdan nasıl kurtulacağız? Bu yüzden çoğu zaman yanlış bilgiler denizinde boğuluyoruz. Soru sormak ve sorgulamak bilgilenmenin, doğru bilgiye ulaşmanın anahtarıdır. Tabi ki doğru soruları sormak gerekiyor. Düşünemezsek, merak etmezsek, karanlıklardan sıyrılıp aydınlığa nasıl çıkacağız?