Karşılaştığımız bir dostumuza veya sohbet ettiğimiz bir arkadaşımıza artık nasılsın demeye çekinir olduk. Çünkü aşağı yukarı alacağımız cevap aynı oluyor. Neredeyse herkes de birikmiş bir öfke ve gerilim söz konusu. Kibarlık olsun diye önce iyiyim diyorlar ama biraz sohbet edince ne kadar sıkıntı içinde olduklarını anlatmaya başlıyorlar.
Çoğu insan günlük yaşamını kurtarmaya çalışıyor. İşlerimiz önceden düşündüğümüz gibi gitmiyor. Son dönemlerde pandeminin getirdiği sıkıntılar da eklenince çözüm bekleyen sorunlar daha da katmerleşince işin içinden iyice çıkılamaz hale geldi. Özellikle ekonomik sorunlar karşısında çözümsüz kalmak bizi iyice bunaltması karşısında ruhsal ve psikolojik sağlığımız da derinden etkilemeye başladı. Bu sorunlar yumağı içinde önümüzü göremez hale geldiğimiz için; yaşamdan yeterince zevk alamamaya başladık. Yaşam sevincimizin zayıflaması, geleceğe dair umutsuzluğa ve karamsarlığa kapılmamıza neden olmaktadır. Böylesi bir ruh haliyle yaşamı nasıl devam ettireceğiz sorusuna doyurucu cevaplar bulamamız bizi boşlukta bırakmaktadır.
Bazen güncel durumu daha iyi anlamak için geriye dönüp bakma ihtiyacı duyuyor. Günlük yaşamımızda işlerimiz, hayatımızın akışı neredeyse çoğumuzun istediği gibi gitmiyor. Her zaman bir şeyler engel oluyor ve sıkıntılar üst üste binmeye başlıyor. Bu yüzden hep geçmişe özlem duyar hale geldik. Normalinde geleceğe dönük hayaller kurmamız gerekirken hep geçmişe özlem duymaya başladık. Çünkü hiçbir şey istediğimiz gibi olmadığı için gelecekten de endişe eder olduk.
Böylesi karamsar bir ruh hali, yaşam sevincimizi elimizden almaktadır. Bu ruh halimiz ister istemez işimize ve ilişkilerimize de yansımaktadır. Aile içinde, çevre ilişkilerimizdeki arkadaş ve dostlarımız bizde eski canlılığı, umudu ve canlılığı bulamamaktadırlar. Aynı şekilde çoğu zaman bizde çevremizdeki dostlarımızda eskinin neşesini, moralini bulamamaktayız.
Ama bunlara rağmen karşılaştığımız arkadaşlarımızla hal hatır sorduğumuzda iyiyiz demeleri sadece lafın gelişi oluyor. Yazı biraz karamsarlık taşıyor olsa da ruh halimiz çok iyi değil. Bu yüzden pandemi sonrası en azından ruhsal sağlığımız için bir terapiye ihtiyacımız olacaktır. Bu terapiyi de yine kendimiz birbirimize güç ve destek vererek yapacağız. Kendi yaramızı kendimiz saracağız. Yani terzi misali kendi söküğümüzü kendimiz dikeceğiz.
Mümin Ağcakaya