SİYONİZM BELASI

Yahya ÖGER

Hikaye şu; kabadayılar oturup kendini methederken aradan bir çocuk fırlar ve şöyle der:'Bütün Dünya ülkemden, ülke şehrimden,şehir mahallemden,mahalle abimden,abim de yengemden korkar,yani bütün Dünya yengemden korkar'.

Dünya 3 maymunları oynuyor.Ortadoğuyu savaş alanına çeviren İsrail'e en modern silah ve paralı lejyoner/asker ile destek çıkan batı kapitalizmi bölgenin yangınını harlandırmakta,küçük kıvılcım gördüğünde benzin dökmekten geri kalmamaktadır.

Filistin'de,Gazze'de, Hamas'ı ve El Aksa tufanını bahane ederek taş üstüne taş bırakmayan Siyonizm rejmi, resmi rakamların katbe kat üstünde insan katletmiştir. Gazze'de soykırım yapılmaktadır.Gazze artık İsrail toprak parçası şeklinde Birleşmiş Milletler Genel Kurulunda soykırımcı İsrail haritalarında rahatlıkla Dünya'nın gözüne sokulmaktadır.Şuna inanın ki Siyonist İsrail işgal ettiği topraklardan çekilmeyecektir.

Şimdi de Hizbullah'ı bahane ederek Lübnan'ı beraberinde Suriye'yi hedef seçmiş, Gazze'de sahneye koyduğu savaş provasının daha acımasız olanını uygulamaya geçmiştir. Lübnan'da Hizbullah'ı hedefe koyduğunu söyleyen İsrail, Lübnan'da sivil halkı bombalamakta tehditlerle yerinden etmektedir. Lübnan'ın başkenti Beyrut'a onlarca ton bomba atan İsrail, Hizbullah lideri Nasrallah'ı hedef aldığını ileri sürmüş 600'den fazla insanı öldürmüştür.Lübnan'ın demografik yapısını merak edenler %27'sinin Sünni, %27'sinin Şii, %21'inin Maruni, %8'inin Rum Ortodoks, %5'inin Dürzi, %5'inin Melkani ve %1'inin Protestandır. Sivil alanları savaş alanlarına çeviren İsrail, tonlarca bombalarla şehirleri adeta yerlere gömmektedir.Savaş sadece bu alanda kalmayacaktır.Katil Netanyahu, İran'ı hedef alarak Türkiye'ye gözdağı vermeye çalışacaktır.Burada şunu söylemek için müneccim olmaya gerek yok. Bölgede hiçbir etnik köken ve hiçbir din mensubu devlet güvende değildir. Güvende olmayacaktır da. Bu da benim öngörüm; Kindar Siyonizmin Almanya'yı da boş geçmeyecektir. Yahudi ırkının barbarlığı dünyayı kasıp kavururken diğer ülkeler sıranın kendilerine gelmesini bekleye dursunlar.

Bölge Ateş çukurunda iken 'Allah kahretsin ki' onlarca İslam(!) ülkesi olarak bildiğimiz Araplardan tık yok. Yemenli Husiler ( al-Ḥūthīyūn) ya da resmî adıyla Ensarullah tarafından gösterilen cesaret dışında kimsenin kafasını kaldırıp "Ne oluyor" demeye cesaretleri bile yok.

İran dönem dönem üst düzey askeri personeli öldürüldüğünde intikam alacağı konusunda kabarsa da, zulme razı olmayan, bireysel anlamda tepki gösteren insanların yüreğine su serpecek davranış sergilemekten çok uzak duruyor. Dünya'nın kendisini hedef alacağını ve en büyük darbenin de Arap toplumundan yiyeceğini çok iyi biliyor. Ama şu da bir gerçektir ki İsrail devleti tarafından itibarı yerle bir edilen iran,en büyük hedeftir.

İran, Yemenli yalın ayaklı çocuklarının gösterdiği cesaretin onda birini bile göstermiyor. Bu tür örgütlere silah desteğini İran sağlıyor diyenlerin şunu unutmaması gerekir, 'Cesaretiniz yoksa silahlarınız ülkemizin önemli günlerinde, askeri merasimlerde alanlarda sergileyeceğiniz oyuncaklardan ibarettir.'

Bölge ülkeleri için ancak şu denilebilir

'Keşke, kırk yıl tavuk gibi yaşayacağınıza bir gün horoz gibi yaşayıp ölmeyi tercih etseydiniz.

Soykırıma karşı pısırık ve sessiz kalan Arap toplumunda nefret ve kin besleyen vicdan sahibi kesimlerde küçükte olsa kıpırdanmalar mevcuttur.Siyonist İsrail'e karşı devletler harekete geçmeyince illegal örgütlerin güçleneceği sosyolojik bir gerçekliktir. Bizi ürküten Ortadoğu'da güçlenen örgütlerin cephe değiştirerek kendi kardeşlerine silah doğrultmasıdır.Cihadı siyonizm,kapitalizme karşı ilan etmekten ziyade mezhepten doğan farklılıkları bahane ederek İslâmî diğer yapılara karşı ilan etmetesidir. Siyonizme ABD emperyalizmine taş atmaktan imtina edenlerin kardeşlerini şiddetle sindirme politikalarını gerçekleştirmeleridir. Siyonizm tarafından finanse edilen bir çok örgütün İsrail, ABD ya da işgalci batıya karşı da kılını kıpırdatmadan Irak ve Suriye'de şahit olduğumuz gibi Ortadoğu'nun diğer kabile devletlerinde tekbirler eşliğinde kardeşleinin kafasını kesmede geri kalmayacak olma ihtimalidir.

İsrail'i kınamaktan öteye gitmeyen Batı devletleri bu sessizliği ile İsrail'i daha fazla güçlendirmektedir. Amerika Dünya'nın aklıyla dalga geçer gibi soykırıma karşı, İsrail'in Gazze'de,Lübnan'daki savaş suçu işleme olaylarını "Yakından takip ediyoruz" demecini veriyor. Savaş suçu işleyen İsrail'in tutumu karşısında uluslararası bütün kurum ve kuruluşlar yerle bir olmuşlardır.

ABD'nin Türkiye uyguladığı CAATSA yaptırımları F 35 konusunda ayak bağı oluşturması yakın zamanda Türkiye'nin bölgede bir ateşin içine atılmasının sağlanmasına yöneliktir.

Sayın Cumhurbaşkanımızın Birleşmiş Milletler Genel Kurulunda dik duruşu elbette ki hepimizin gururunu okşamıştır. Ancak Arap ülkelerinden herhangi bir tepkinin olmaması Türkiye'nin yalnız bırakılacağının işaretidir. Bunu da bir kenara not almakta fayda vardır. Ekonomik dar boğazı yaşayan Türkiye'nin Siyonist İsrail devletinin kendisine fırsat bulduğunda nefes aldırmayacağını bilmesi ve buna göre adım atması gerektiğine de inanan biriyim.Hiçbir hülle yapmadan İsrail'le bütün ticari bağlarını kesmelidir.Türk-İsrail çifte vatandaşı olup soykırım suçuna iştirak edenler vatandaşlıktan çıkarılmalı,mal varlıklarına el konulmalı ve yargılanma yolları açılmalıdır.

Gelelim hikâyemizin çıkarımına 'Dünya Amerika'dan, Amerika İsrail'den korkuyor maalesef bütün dünya İsrail'den korkuyor.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.