Siyasette yıldızın yükselmesi istikrar ve güven telkin etme ile ilgili bir durumdur. Halkın yararına kararlar alıp, arkasında duranların yıldızın da yükselme oluyor.
Dünyada da böyledir, doğrusu da budur.
‘Türkiye’de de böyledir’ diyebilir miyiz?
Yüzde yüz garantiyle söylemezsek bile, halkın desteği olarak yorumlamamız gereken ‘Yıldız yükselmesi’ meselesi demokratik temayüller paralelinde yürümedi, yürümüyor.
Futbol takımı taraftarlığı gibi parti tutma alışkanlıklarının hâkim olduğu bizim gibi ülkelerde, menfaat, korku, dini yakınlık gibi sayısını daha artırabileceğimiz nedenlerden dolayı ‘körü körüne bir bağlılık’ yüzünden parti veya liderlerin yıldızlarını kaydırmak pek kolay olmuyor. Artık akrep misali kendilerini sokuncaya kadar beklemek gerekiyor ki, yıldızları kayabilsin.
Mesela AK Parti gibi; bütün yolsuzluk, rüşvet, hırsızlık iddia ve soruşturmalarına, canlı, diri, dipdiri paralara rağmen yıldız kaymıyor.
Bütün iddialara rağmen vatandaşın bir bölümü;
‘Olsun, her dönem oldu, birazda bunlar yesin’
Bir bölümü de ‘Cemaat-paralel devlet oyunu’ gibi bir algıya sahip.
O nedenle yıldız bir anda kayıp yok olmuyor.
Ufaktan bir kayma var mı?
Elbette ki var, yüksekteki yıldızlarda oynamaları net görebiliyoruz.
Yıldızların kayıp, tamamen yok olma ihtimali şimdilik görünmüyor.
Sadece bir miktar düşüşün olduğunu görebiliyoruz.
Düşüşün miktar olarak çok fazla bir anlamı yok AK Parti cephesinde.
Her şeye rağmen, ‘Yıkılmadık, ayaktayız’ şarkısını hala söyleyebilirler.
Yükselenler var mı?
BDP-HDP ve MHP’nin yıldızında yükselmeyi görüyoruz. Yerel seçimlerde oy oranlarıyla birlikte yönetimlerindeki belediye sayılarını artırıyorlar. Yani üstüne katarak, var olanı yükselterek yollarına devam ediyorlar. CHP’nin siyasetteki yıldızları sürekli gidiş-gelişli olduğu için bu kategoride değerlendirmiyorum. Yüzde 35-40 bandına çıkabildikleri an yıldızlarının yükseldiğine hükmedebiliriz. Aksi takdirde fazladan alınmış birkaç belediye Cumhuriyetle paralel gelen 90 yıllık bir partinin yıldız yükselmesine katkı sunmuyor.
Yeni dönemin konuşulanları elbette ki; BDP-HDP ve MHP olacak.
CHP’yi ise alacağı oy oranı ile birlikte Ankara veya İstanbul’u kazanması konuşturacak.