Şırnak’ın Silopi ilçesinde 14 Aralık 2015 tarihinden bu yana aralıksız olarak devam eden sokağa çıkma yasağı, dünden itibaren sabah 05:00 ila akşam 18:00 saatleri arasında kaldırıldı. Yasağın sona ermesiyle birlikte Silopililer çatışmaların yaşandığı mahallelere akın etti. İlçede günler süren çatışmaların yarattığı yıkım nedeniyle yüzlerce binada hasar meydana gelirken, ilçe halkı 1 aylık yasağı Tigris Haber’e değerlendirdi. Gördükleri manzara karşısında ağıt yakan Silopili kadınlar, barış mesajları verdi. Cenazesi 7 gün boyunca sokakta kalan Teybet İnan’ın eşi Halit İnan ise “Bize beyaz bayrak açın gelip sizi alalım dediler, açtığımız beyaz bayrakları vurdular” diye konuştu.
Şırnak’ın Silopi ilçesinde 37 gün süren,26 kişinin yaşamını yitirdiği sokağa çıkma yasağı, gündüz saatlerinde kaldırıldı. Valiliğin açıklamasıyla yasak, sabah saat 05.00’dan, akşam saat 18:00’e kadar kaldırıldı. Yasağın kalkması üzerine Silopi ilçesine gitmek isteyenler, Cizre’de devam eden yasak gerekçe gösterilerek, İpek Yolu üzerinde bekletildi. Saatler süren bekleyiş sonunda, araçların Cizre’den hiç durmamak kaydıyla geçişine izin verilince, Silopi’ye de ulaşmak mümkün oldu.
İlçede yasak kalkmasına rağmen insanların sokağa çıkması, keskin nişancılar tarafından vuruma korkusuyla biraz geç oldu. Silopililer saat 10:00’dan sonra sokaklara çıkmaya başladı. Bizde Tigris Haber gazetesi olarak yaklaşık 1 aydır ilçede çatışmalar sonrası yaşanan felaketin boyutlarını araştırmak için halkla görüştük.
Beyaz bayrakla vurdular
Silopi’deki yasak sırasında cenazesinin 7 gün boyunca sokakta kalmasıyla dünyada dikkat çeken Teybet İnan’ın evinin bulunduğu Nuh mahallesi 58’inci sokakta ise aile taziyeleri kabul ediyordu. Teybet İnan’ın eşi Halit İnan, olay gününü anlatırken halen de acıyı yaşadığını belirterek, şöyle konuştu:
“Teybet komşumuzun evindeydi. Olay sırasında da hemen karşıda bulunan evimize gelmek istiyordu. Ancak onu elinde hiçbir silah olmadığı halde, vurdular. Sesler duyulunca onu almak için ilk olarak kardeşim dışarı çıkmak istemişti. Kardeşimin evi de hemen bizim evin bitişiğinde. Onu da vurdular. Sonra ben çıktım. Teybet’e ulaşmak için sokağa daha adım bile atmadan üzerime mermiler yağdırmaya başladılar. Bir ara Teybet’e ulaşmak için ona halat atmayı denedim. Ona ‘Teybet, halatı tut, seni çekeceğim’ dedim ama hiç yanıt vermiyordu. Sonra 155’i aradık, onun sokakta yaralı olarak yattığını söyledik. Bize hangi sokakta olduğumuzu sordular, yerimizin belli olması için de bize ‘beyaz bayrak sallayıp öyle sokağa çıkın’ dediler. Biz de inanarak beyaz bayrak alıp Teybet’e ulaşmak istedik. Her seferinde bize beyaz bayraklı olduğumuz halde ateş ettiler. Üç kez denedik ama hep ateş edilince sonunda alamadık. Sonu. 7 gün öylece bekledi sokakta, ilk başta yaralıydı, kan kaybından öldü. Allah bize bu acıyı yaşatanların yanına bırakmasın, Onlardan ömrümün sonuna, kadımın son damlasına kadar davacıyım. Bu zulüm daha ne kadar sürecek. Bu mazlumların günahı neydi ki böyle katledildiler”
Elleriyle yakararak isyanını dile getiren Silopili kadınlardan Halime Seflek (55) ise böyle bir akıbete maruz kalmak için ne günah işlediklerini bir türlü anlayamadıklarını belirtti. Seflek “Benim evimi yaktılar, onların da evi yansın” diye konuştu.
Her yer harabeye dönmüş
Yağan yağmur ve patlayan şebekeler nedeniyle balçık denizine dönen ilçe sokaklarında dolaşırken, zaman zaman boylu boyunca uzanan hayvan leşlerini de görmek mümkün oldu. Silopililer, hayvanların bir çoğunun açlıktan,bir kısmının da açılan ateşle öldürüldüğünü anlattılar. Öldürülen hayvanlarının üzerine bir de yemsiz kaldıkları için telef olan güvercinleri koyan Asiya Algin adındaki kadın ise şöyle konuşuyordu:
“Tarih böyle bir zulüm görmedi. Komşudan komşuya gitmeyi bırakın, odadan odaya bire gitmek bazen mümkün olmuyordu. Hayvanlarım başıboş kalıp sokağa çıkmasınlar diye onları bağlamıştım. Ama ahıra girip onları kurşunlaşarak öldürmüşler”
Çatışmalar başlayınca kaçtık
Başak mahallesinde 419’uncu sokakta top mermisi isabet etmiş bir ev var. Evin sahibi olan 66 yaşındaki Sabri Polat, çatışmalar şiddetlenince evlerinden kaçıp, daha güvenli bir mahalleye gittiklerini belirterek “Yasak bitti, gelip baktık ki top değmiş evimize. 1993 yılında da köyümüz basılmış, evimiz yakılmıştı. Şırnak merkeze bağlı Üçkiraz köyünden buraya kaçmış, bu evi yapmıştım artık yok evim”
Birkaç kadın yıkılmış bir apartmandan sağlam kalan yastık ve yorganlarını almaya çalışıyor. Kadınlardan biri Zeynep Aydık, kucağındaki 9 aylık bebeği ile sokakta kaldığını söylüyor. Eşi işsizmiş. Bir başka kadın daha var yanında. O ise bir Suriyeli göçmen. Emine Abdullah geçen yıl savaştan kaçıp, sığındıkları bu evde bombaya yakalanmışlar. Eşi Diyap Ali’nin ayakları sakat. O nedenle çalışamıyor. “Çaresizim, yardım istiyorum” diye konuştu.
Top değen bir başka evde ise Cahide Tonkur adında geç yaşına karşın 11 çocuğu olan bir kadını görüyoruz. Moloz içinde kalmış beşiğine bakıp, ne yapacağını düşünüyor. “Top attılar” diyor sadece…..
Haber: İlyas AKENGİN