Silahsızlanma çağrısı Ve Hükümetin anladığı

NACİ SAPAN

Başbakan Davutoğlu önceki gün Mardin’de konuştu;

‘Silahsızlanma olursa Türkiye’de gönüller konuşmaya başlar’ dedi,

Sonra ekledi;

Çağrıyı yapanlar sözlerinden dönmezse’.

 

Hangi söz?

Hangi dönüş?

Diye düşünüyorum.

Biz mi yazılan, çizilenleri, söylenenleri yanlış anlıyoruz

Yoksa yürütüldüğü söylenen çözüm sürecinin taraflarından olan

Hükümet mi?

Bakanları mı?

Yandaş medyaları mı?

 

Sözü, söyleneni, nasıl, ne şekilde, hangi duyuyla anlayıp görme ile ilgili bir durum var sanırım. Ya da olmasını nasıl istiyorlarsa algıyı o şekilde topluma yaymaya çalışıyorlar.

 

Biz anladığımızı söyleyelim;

Abdullah Öcalan silahsızlanma ile ilgili bir kararın alınabilmesi için KCK’nin bahar aylarında kongre toplayabileceği mesajı verdi.

 

Bu mesajdan ‘Silahları hemen bırakın’ gibi bir yaklaşımın olmadığını siyasetten biraz anlayanlar bilir. Zaten KCK’nin yaklaşımından bunu görmek ve anlamak mümkün.

 

Değerli ve anlamlı bir çağrı olduğunu, bunu değerlendireceklerini açıklayan KCK yürütme konseyi, demokratik adımların toplanması muhtemel kongre aşamasına kadar atılması gerektiğine işaret ettiler ve ‘İç Güvenlik Paketi’nin geri çekilmesi şartını öncelikli olarak hükümete sunmuş olmaları, silahların hükümetin arzuladığı yol ve yöntemle bırakılmayacağı anlamına geliyor.

**

10 madde ve ‘iç güvenlik paketi’ ile ilgili hükümet kanadından olumlu bir gelişme var mı?

Maalesef yok.

 

O zaman iktidara ve başbakana sormak lazım;

Abdullah Öcalan’ın kongre çağrısı ve burada silahsızlanma kararının görüşülmesi önerisi ile KCK’nin yukarıda söz ettiğim yanıtının karşılığı Silahların bırakılacağı yönünde verilmiş bir söz olarak algılanabilir mi?

 

Başka bir açıdan meseleye baktığımızda şöyle bir soru geliyor akla;

Fiili olarak patlayan bir silah var mı?

Yok..

Yani PKK fiili olarak zaten silahları bırakmış durumda.

Bu aşamada iktidar demokratik taleplerin uygulama alanına girmesi için beklenen çalışmaları şarta bağlamadan pekâlâ yapabilir.

 

Şart öne sürüp, çözüm sürecinin daha sağlıklı yürümesi için atılacak olan demokratik adımları ötelemenin, ertelemenin samimiyetle bağdaşan bir tarafı yok.

 

Bu durumu çok iyi analiz eden KCK yürütme konseyi, atılan bir adımın olmadığını çok iyi gördüğü için gündemlerinde Kongre ve silahsızlanmanın olmadığını açıkladı.

Ancak, bu olmayacak anlamına gelmiyor.

Gördüğümüz, anladığımız kadarıyla iktidarın atacağı olumlu adımı görüp, kararlarını verecekler.

Bu aşamayı; meselenin seçim döneminin malzemesi olmamasının bir direnci olarak algılamak gerekiyor.

Bu algı hükümetin samimiyetinde karşılık bekliyor.

 

 

 

 

 

 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.