Şiddetin Kısır Döngüsünde Çocuk Hakları

Mümin Ağcakaya

Yıl içinde o kadar çok gün kutlaması oluyor ki, sıralanmaya kalkılsa kocaman bir liste oluşturur. Neredeyse yıl içinde kutlanmayan gün kalmıyor. Kadınlardan, çocuklardan yaşlılara kadar, ormanları korumadan hayvanları korumaya ya da haklarını yeniden hatırlamaya kadar sıralanabilecek o kadar çok kutlama ya da anma var ki. İnsan bazen düşünmeden edemiyor. Bu kadar kutlama, anma ya da haklar günü neden ilan edildi? Buna neden ihtiyaç duyuldu?

Dünyada en akıllı ve üretken canlısı olan insan, dünyayı nasıl bu hale getirdi? İnsanoğlu hem kendi hemcinsleri hem de dünyadaki diğer canlılar için yaşanamaz hale getirdi. Bazı yazar ve aydınların dediği gibi; dünyanın başına gelmiş en büyük bela insan olmayı nasıl başardı. Neden diye insan sorgulamaktan kendini alamıyor. İnsanoğlu kanaatkâr olsaydı ve doğaya uyumlu yaşamı devam ettirebilseydi, doğa bütün insanlar yetmez miydi? İnsanın kanına giren, ruhunu fetheden bu bireycilik ve bencillik olmasaydı dünya şimdi nasıl olurdu? Bu kadar şiddet ve savaşlar olumuydu? Doğadaki bu kadar canlı türünün sonu gelir miydi?

Şiddete ve hak ihlallerine en çok uğrayan kesimler; kadınlar ve çocuklar oluyor. Şiddet bireyler ve toplumsal ilişkilerde neredeyse tarihin uzun bir döneminden beri var oldu. Yeryüzünde doğal yaşamdan uzaklaşan insan ilişkilerine hâkim oldu. Eril sistemlerle birlikte gelenekselleşti. Gündelik yaşamın bir parçası haline geldi. Toplumun korkuyla baskı altına alınmasında önemli bir parçası haline geldi. Hatta yer yer kutsandı. Genellikle de ilk hedefi kadınlar ve çocuklar oldu. Şimdi ‘Çocuk Hakları Günü’ kutlanıyor. Medya organlarında çocuklara karşı kullanılan şiddetten, onların çalıştırılma koşullarına ve onlara karşı işlenen istismarlara kadar bir dizi istatistikler yayınlanıyor. Her zaman dile getirilen toplumun geleceği olan çocuklar neden yeterince korunamıyor? Genel olarak bir toplumun gelişmişlik ölçüsünün kadınların ve çocukların hak ve hukukları olduğu vurgulanıyor. Bazen aile ilişkilerinden bazen toplumsal ilişkilerden beslenen şiddetin ve organize kötülüğün sonu neden getirilemiyor. Her gün bu kadar kadın ve çocukların öldürülmesi veya şiddete maruz kalmaları neden diye yeniden sorgulamak ve hayatımızı kısır bir döngü için alt üst eden şiddeti sorgulamak gerekmiyor mu?

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.