Nesnel ve Öznel Maske
Bulunduğumuz zihinsel yapıyla kendimizi konumlandırmak; mevki, makam, iktidar, yetki ve benzeri şeylerle garanti altına almak, nesnel gerçeği ifade eder.
Öznellik ise ebedi olarak kendimizi kalıcılaştırmaktır.
Nesnel ve öznel bir algı içinde olmak, bu zihin üzerinden gelişir.
Özgür Zeka
Yaşamı, bütünlüklü ve kapsayıcı gören akla, özgür zeka diyoruz.
Özgür zeka bütünlüğünde kalamadığımızdan; bölücü, bencil ve çıkarı esas alan, burjuva bir yaşam sahibi oluyoruz.
Yaşam bir bütündür, parçalanamaz ve parçalı olarak ele alınamaz.
Hareketin Akışı
Hareketin kendisi, yaşam ve özgür ilişkiye dönük olmadığında, içsel devrim akla bile gelmez ve bu görülmek istenmez.
Köklü bir dönüşümün olmaması da bununla alakalıdır.
Tüm bölünmeler bu şekilde kendini örgütler.
Güvence
Bir yanımız yaşamda aktif olmanın güvencesini ararken, diğer yanımız ölümsüzleşmenin güvencesinin ardına düşerek gelişir, geliştirilir.
Dil, zihin ve yaşam bunun için örgütlenir.
Böyle bir yaşam ve örgütlenme içinde olmak, hayatı kaybetmektir.
Kaybedilen hayat, kaybedilen insan ve insanın dokunduğu her şeydir.
Bunu görmek ve anlamak istemiyoruz.
Böyle bir algı içinde güzelliklerin ortaya çıkmasını istiyoruz.
Bu yaklaşım ve anlayışla bir adım ötesini bile göremez ve tüm güzelliklere kendimize kapatırız.
Bu da kendi zihnimizin kurbanı olmak demektir.
Kurban olma gerçeğinin altında bu durum vardır.
Kurban olma, kendini kurban olarak verme ile başlar.
Kurban olan, her şeyi kurbanlık haline getirir.
Bu hal, insanı insan olmaktan çıkaran ve her türlü kılığa sokan şeytani maskeler giydirir.