Kürt Sağlık Bakanı müjdeyi verdi, bundan sonra İngilizler, Almanlar, Araplar, Fransızlar, Ruslar da kendi dillerinde ‘e-reçetem’ sistemine erişebilecek, kendi dillerinde hizmet alabilecek. Sonradan Türkçe’yi öğrendiğini, daha doğrusu benim gibi okullu olduktan sonra Türkçe’yi söktüğünü düşündüğüm Kürt Sağlık Bakan’dan bu güzel hizmetin haberini duymak ne güzel. Emin olun bu memlekete gelen turistler, tüccarlar, askerler, diplomatlar, gelmiş yada gelecek olan mülteciler adına çok sevindim, hatta mutlu oldum. Hatta, hatta bu kadar hoşgörülü bir bakana, üstelik Kürt bir bakana, dahası demokrasi, hak, hukuk konusunda bu kadar hassas olan, yüreği insanlık namına pır pır eden sevindirik bir bakana sahip olduğumuz için ayrıca sevindim. Sevindirik bakan anadili, anadilim Kürtçe hizmet vermeyi akıl edememiş olabilir bunda bir hinlik aramanın, bir yamukluk düşünmenin kime ne gibi bir faydası olabilir ki, artık bölücülük yapmayalım, memleketin huzurunu bozmayalım, ülkenin selametine engel olmayalım, lütfen…
*
En sevindirik Kürt Sağlık Bakanı, sosyal medya hesabında, "E-Reçetem Sistemine 5 dil eklendi. E-Reçetem Sisteminde test işlemi tamamlanan diller, dün sabah saatlerinde canlı ortama alınmaya başlanmış olup, tüm dillerin (İngilizce, Almanca, Arapça, Fransızca ve Rusça) canlı ortama alınması bugün tamamlanmıştır. Hayırlı olsun" demiş. Bundan daha güzel, daha insani, daha İslami bir haber mi olur, insana gurur veren daha sevindirici bir müjde mi olur canım. Öyle ya, bundan iyisi can sağlığı, yeter ki hinlik aramayalım, yeter ki bölücülük yapmayalım, yeter ki memleketin huzurunu bozmayalım, lütfen…
*
Sevindirik Konyalı Kürt Sağlık Bakanı, bir zamanların en sevindirik Yozgatlı Kürt Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ı bana hatırlattı her nedense. Adaletin teceli etmesi için can atan, hukukun üstünlüğü için varını yokunu ortaya koyan pek kıymetli Kürt Adalet Bakanı’nın bir konuşmasında, üstelik Reis-i Cumhur’un huzurundaki ağlamaklı bir konuşmasında Kürtlüğünü dünyaya duyurduğu, kuşkuya mahal vermeden eşkere ettiği günleri unutacak kadar nankör olmadığımızı söylemek isterim. Ne iyi işler yaptı, ne güzel hizmetler verdi sormayın gitsin. Pek maharetli Kürt Adalet Bakanı’nın İngilize, Almana, Araba, Fransıza, Rusa, bilmem ne milletine hak tanımaktan, adalet dağıtmaktan, hukuk işletmekten göğsümüzü kabartmıştı, yüreğimize su serpmişti. Dikine gitmeyi maharet bilen, bir defacık olsun laf dinlemeyen, haddini bilmeyen Kürde, illaki Kürt kalmakta ısrar edenlere burun kıvırmış olmasına, içeriye tıkılmalarına tarafsız kalmasına, nihayetinde herkese lazım gelen adaletin tecelli etmesi için canını ortaya koymasına, ön ayak olmasına, davaların görüleceği illerin adalet dağıtan saraylarına iyi niyet seferler düzenlemesine takılmayalım. Kürt siyasetçilerin davasına olan bu zarif ilgisinde, yüksek alakasında sıkıntı aramanın kime ne yararı olabilir ki. Aman ha, yine bir hinlik aramayalım, bölücülük yapmayalım, memleketin huzurunu bozmayalım, lütfen …
*
Bir tek işi gücü oyun bozanlık olan Kürtler, dünyayı kıskandıracak bu güzide hizmetlerden muzdaripmiş, şikayetçiymiş. Bu kabul edilebilir bir vaziyet olamaz. Bu iki sevindirik bakan, bu iki gözde Kürt bakan, dünya aleme daha iyi hizmetler verebilmek için, vermeye devam edebilmek için varlarını yoklarını ortaya koymuşlar mı, koymuşlar. O zaman bu iki müstesna insanın emeğini taktir etmemek, görmemek de neyin nesi, hakikatın inkarına ne gerek var canım. Tövbe tövbe. Bu koskoca ülkede bir tek Kürtler bu iki güzide insanın hizmetlerinden şikayetçiymiş. Olsun, şikayetçi olsun canım istisnalar kaideyi bozmaz ki. Kürtler de eksiği, aksağı görüvermesin canım. Yok, illaki görecekler, illaki muhalefet edecekler, işleri güçleri oyun bozanlık bunların. Neymiş, Kürtler memleketin asli unsuruymuş, kadim halkıymış, nüfusu yirmi milyonmuş, hatta hesap kitap bilmez kimi sözde insana göre ise otuz milyonmuş, ne önemi var ki bunların, bu cennet vatanı ayrıntıda boğmayalım, sıkıntıya sokmayalım. Kürt turist olsa, mülteci olsa, İngiliz olsa, Alman olsa, Arap olsa, Fransız olsa, Rus olsa bilmem ne milletinden olsa anlardım, bir kıymeti harbiyesi var derdim, yok öyle bir durum. Altı üstü Kürt Kürttür, Türk bile olamamışın ne haddine ileri geri konuşmak, fikir sahibi olmak. Neymiş, dil bile olamamış sözde Kürtçe şeyi ile ‘e-reçetem’ sistemine erişilemiyormuş, hizmet alınamıyormuş. Kürt de adam gibi Türkçe öğrensin canım, onu tutan mı var. Bu konuda bir şikayeti olan varsa beri gelsin. Yok, dert başka. Sözün kısası her işte bir hayır vardır. Yeter ki art niyet aramayalım, yeter ki su yolunda testiyi kırmayalım, yeter ki medeniyet yürüyüşünün önünde set olmayalım, yeter ki bir hinlik aramayalım, yeter ki bölücülük yapmayalım, yeter ki memleketin huzurunu bozmayalım, lütfen…