Sevgi ve aşk tüccarlığı

Bêjdar Ro Amed

Sevgisizliğin temel nedeni, sevgiyi ben’e -egoya- yani kişisel ilgimize ve bencilliğimize indirdirgememizdir. Sevgi, ego’ ya indirgenince uçup gitti, görünmez ve yaşanmaz oldu. Artık, insanlar için sevgi, ona ne kadar ilgi gösterdiğin, düşündüğün, hizmet ettiğin, hatırladığın, onun için ne kadar koştuğun, çalıştığın, ne aldığın ve ne yaptığınla sınırlandı. Kıyaslama, övgü, ölçme ve karşılaştırma sevginin tartısı oldu. Sevgi, ego yüceltildikçe, güçlü kılındıkça, abartıldıkça anlam kazanır hale geldi. Sevgiye yüklediğimiz anlam bununla sınırlandı. Bunlar varsa sevgi var oldu, aksi halde sevgi yok oldu.

Aşk

Daha kapsayıcı ve daha ilgili olma haline ise aşk diyoruz! Sevgi ve aşkı böyle algılıyor, düşünüyor ve yaşıyoruz ya da yaşadığımızı sanıyoruz. Böyle bir ilgi varsa sevgi ve aşk var, yoksa sevgi ve aşk da yoktur, diyoruz.

Tablo

Aslında tüm bunlar sevgisizliğin ve aşksızlığın göstergeleridir. Burada sevgi ve aşka dair pek bir şey yoktur. Sevgi ve aşk diye anlamlandırdığımız şeyler ise, yalnızlığımızın, güçsüzlüğümüzün, yaşamdan kopuşumuzun, İlişkiyi, doğayı ve gerçeği görmeyeşimizin göstergeleridir. Hep tatsız, buruk ve geçici olmasının nedeni de budur. Bu göstergeler sürekli alarm veriyor hep endişe içindeyiz, korkuyoruz, yalnızlık ve çaresizlik içinde kalıyoruz. Geleceksizlik gibi bir kabusla yaşıyoruz. Bu duyguların verdiği acıları ise, bize gösterilen ilgi ve yaklaşımlarla kapatmaya çalışıyoruz. Buna da sevgi veya aşk diyoruz. Yapay olan bu gerçeği görmek istemiyoruz. Aslında yalnızlık korkusu ve acısı bu oyunları üretmemizi ve süreklilik oluşturmamıza olanak sağlıyor.

Sevgi Tüccarlığı Nedir?

Sevgi tüccarlığı ve tefeciliği; benliği için, birini sevme oyununa dahil etmek ve kullanmaktır. Biz insanların, sevgi ve aşk tüccarlığı incelenmeye değerdir. Benliğimizi korumak, alışkanlıklarımızı diri tutmak, koşullanmalarımızı ve egomuzu güçlü kılmak için kendi dışımızdan birine ihtiyaç duyuyoruz ve ihtiyaç duyduğumuz insanları kullanabiliyoruz.

İlgili Olma

Çok istediğimiz, ilgi duyduğumuz, sevgi ve paylaşımı büyük bir heyecanla alıyoruz. Bir süre sonra ilgimizi yitiriyor , bir kenara bırakıyoruz. Bu durumun yaşanması, yeni alanlara ve kullanılacak yeni şeylere ihtiyaç duymamızı sağlıyor.

Tüccarlığın Gizemi

Sevgi tüccarlığı veya tefeciliği deyip geçmeyelim, bu hileli oyunda ne varsa, neye ihtiyaç duyuluyorsa yapılmaktadır. Sevgi ve aşk adına insanların birbirini kullanması bu gerçeğin temelini ifade etmektedir. İnsan, kendi egosal açlığını bir başka insanı kullanarak gidermeye çalışmaktadır. Yaşamın birçok alanı böyle bir gerçeklikle iç içedir. Dünya yaşamı ve biz insanların bu hali sevgisiz ve oldukça kuru, itici bir dünya yaratmıştır. Muazzam güzellikte olan bu heyecanlı dünyamızı bu tutum ve davranışlarımızdan dolayı görmemekteyiz. Dolayısıyla aşk, sevgi ve canlı doğamız tüm güzellikleriyle elimizden kaymaktadır.

Sevgi

Sevginin kaynağı insanın kendisindedir. İnsan, kendini keşfettikçe sevgiyi bulur. Sevgiyi buldukça da dünyayı, yaşamı, neşe ve huzuru tanır.

Sevgi kendin olmaktır. Kendin oldukça da sana gelendir.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.