Hiçbir yolculuk içsel yolculuk gibi öğretici, özgürleştirici, neşeli ve aşksal değildir. Yaşandığında bilinebilir. Sessizliğin sesi ve hakikatin dinginliği bu anlarda görünebilir. Sessizliğin sesini keşfetmeyenlerin hakikat bütünlüğünde olması zordur.
Hakikat Nedir?
Hakikat keşfetmektir. Bu, inceliği olan bir keşfettir. Nefes alırken dikkat kesilmek, yaşama karşı duyarlı olmak, olumlu-olumsuz demeden her hareketi gözlemlemek, ilgili olmak ve fark etmektir. Hakikat neyi yaşadığını, nasıl bir yaşamın sahibi olduğunu görmek ve anlamaktır. Hakikat her andadır ve her anın gerçek ifadesidir.
Asaletin İnceliği
Kendin olma asaletine ve yüceliğine giremeyen insan, asaleti ve yüceliği başka yerde arar. Buna da ‘hakikatin yücelliği’ der. Bu, büyük bir yanılgıdır. Asalet, insanın kendi olma gerçekliğinde yatar. Başka bir yerde aranamaz, aransa bile bulunamaz. Bulduğunu sandığımız şeyler ise yanılgıdır ve yapaydır. Yapay olan ise ilizyondur.
Sessizliğin Sesi ve Asaleti
Yolda yürürken veya bir ormanın içinden geçerken ya da güzelim bir bahçeye bakarken onlarca sessiz çiçek ve ağaca rastlarız. Sessiz güzellikleri, dinginliği, asaleti fark etmeyiz, değil mi? Bu güzellikleri keşfetmeyen bizlerin yaşamı, insanı ve kendini keşfetmesi mümkün müdür? Ağacın sessizliğinde harikulade bir asalet ve duruş vardır; yaprağında, gövdesinde, çiçeklerinde ve bütünlüğünde… Bu, sessizliğin sesidir. Yaşam ve canlılık bütünlüklü bir keşiftir. Fark etmenin keşfidir. Temelinde ise sessizlik vardır. Sessizliğin keşfi, böylesine büyüleyicidir. Bu, sessizliğin asaletidir.
Peşinden Koşmak
Herhangi bir insanın peşinden koşmak ile herhangi bir insanı peşinden koşturtmak arasında fark yoktur. Her ikisi de köleliğin, esaretin ve kendinden uzaklaşmanın belirtileridir. Kendisi olmayan ya birilerinin peşinden koşar ya da birilerini kendi peşinden koşturur veya sürükler. Bu gerçekte ne hakikat, ne özgürlük ne de aşk vardır.
Yalınlık
Hakikat, özgürlük, aşk, yürek sadeliği ve yalınlığıdır. Yaşam bilgeliği ise aşk ve özgürlük tadında dinlemek ve görmektir. Yaşamın sadeliği ve berraklığı bu gerçekle ortaya çıkar. Bu gerçeği göremeyenlerin yalınlığı yoktur, aşka, özgürlüğe ve hakikate kapalıdır. Anlayış bozukluğun temelinde de bu vardır.
Adalet
Adalet, içimizdeki yaşamsal bütünlük, ahenk ve bu akışta olan neşe ve huzurdur. İçsel bütünlüğünü yakalayamayanların adaleti yoktur. Tüm adaletsizliklerin temelinde içsel yani zihinsel yozlaşma vardır. Yozlaşan insan adaletsiz olan insandır.
Anlamak
Anlamak en büyük özgürlüktür. Özgür olanlar anlayabilir. Zihni, kölemsi algılarla dolu insanların anlamak gibi yaşamsal bütünle ilişkileri yoktur. Hakikat, görmenin ve anlamanın kendisidir. Görme yoksa, huzur ve neşe de yoktur. Bu konumda olan insanların zihinleri gürültülüdür. Zihni psikolojik dırdır ve gürültüyle dolu insanın gözü hiçbir şeyi görmez ve anlamaz. Anlasa bile kendi gürültülü zihnine göre anlar ki bu da anlamak değildir. Sessizliğin sesi ve hakikatin dinginliği bu noktada biter.