VİDEO - Seramiğin izinde tarihe yolculuk

Medeniyetlere ev sahipliği yapmış olan Diyarbakır’da çinicilik de tarihi kadar eskiye dayanıyor. Diyarbakır Surları ve üzerindeki motiflerin seramikte kullanılması üzerine tez çalışması yapan Mehmet Mesut Akman Tigris Haber’e konuştu.

Mümin Ağcakaya - Özel

TİGRİS HABER - Diyarbakır doğumlu olan Akdeniz Üniversitesi Güzel Sanatlar ve Seramik Bölümünü bitiren ve yüksek lisansını 9 Eylül Üniversitesinde seramik ve cam üzerine mastırını tamamlayan ve araştırmalarını Anadolu’da arkeolojik kazılarda çıkmış eserleri araştıran Mehmet Mesut Akman, seramiğin önemini ve seramiğin izinden tarihe yapılacak yolculuğu şöyle dile getiriyor;

“Seramiğin özel bir noktası var ki; o da tarihe ışık tutan, tarihin nereden başladığını gösteren bir alandır. Amida Höyük kazı çalışmaları; bölgemizde çok eski tarihlere hatta insanlığın başlangıç dönemlerini keşfetmemiz açısından oldukça önemli bir çalışmadır. Buradaki buluntulardan, insanlığın ilk yerleşik hayata nasıl geçtiğini, sonraki süreçlerde modern hayata doğru nasıl evrildiğini göstermesi açısından önemli verilere rastlanılan yerlerden biridir.”

Amida Höyük; Surların Kalkan balığı görüntüsünün kafa kısmını oluşturan yerdir.

“Amida Höyük; Diyarbakır’a kuşbakışı bakıldığında Surların Kalkan balığı görüntüsünün kafa kısmını oluşturan yerdir. Hale kazı çalışmalarının devam ettiği höyük de; Diyarbakır’da ilk yerleşim tarihinin 8 binli yıllara dayandığı tescillenmiştir. Bu tespit neolitik çağa uzanan bir tarihi geçmiş demektir. Bu çalışmalar derinleştiğinde ve ilk yerleşim merkezine doğru inildiğinde kentin tarihinin daha da eskilere gideceği anlaşılmaktadır. Böylece ortaya çıkacak bulgular ışığında Diyarbakır’ın geçmiş tarihi hakkında daha net bilgilere ulaşmamızı sağlayacaktır. Diyarbakır’da Surların içinde yaşamın nasıl geliştiğini, her gelen medeniyetin Diyarbakır’a neler kattığını daha iyi gözlemlemiş ve somut kaynaklara ve bilgilere ulaşmış olacağız.”

Mitanni ve Hurri’ler burada insanlığın startını verdiler

“Diyarbakır’da yaşamış ilk medeniyetlerden olan Hurri’ler ve Mitanni’ler; tarımla ve hayvancılıkla uğraşmışlardır. İnsanoğlunun daha iyi koşullarda yaşayabileceği bir yerleşik hayatı sürdürebilecekleri bu alanı kendilerine yurt edinmişlerdir. Bu açıdan Mitanni ve Hurri’ler burada insanlığın startını vermişlerdir diyebiliriz.

Burada ilk yerleşik hayatı başlatan Hurriler ve Mitanniler aynı zamanda mimarilerinde de belirli teknikler kullanmışlardır. Yine günlük yaşamda ihtiyaçlarını karşılamak için seramikten kullanım eşyaları yapmışlardır.

Ateşi keşfeden insanoğlunun ilk yaptığı eserlerin başında da seramik gelmiştir. Hatta ateşi bulmadan önce de kili güneşte kurutarak; kendilerine günlük yaşamda gerekli olan araç ve gereçleri de yapmışlardır. Ortaya çıkarılan seramik parçaları bize neolitik çağla birlikte seramik; akeramik dediğimiz seramiksiz dönemden başlayan ve daha sonra seramikli dönem dediğimiz yani cilalı taş döneminde seramik yapmaya başlıyorlar."

İnsan daha ateşi bulmadan önce güneşte kili pişirerek seramik yapmayı başarıyor. Elde edilen bu kullanım eşyaları onun yaşamında önemli bir yer tutuyor. Neler söylemek istersiniz?

“İnsanoğlu var olduğu günden itibaren sürekli var olabilmek ve yaşamlarını sürdürebilmesine yardımcı olacak, ihtiyaç duyduğu eşyaları üretmenin yol ve yöntemlerini aramıştır. Bunların içinde de seramik önemli bir yer tutmuştur. Ateşin bulunması ve kullanılmasıyla birlikte materyaller, semboller, heykeller, kap- kacaklar üretilmeye başlanmıştır.

Bulunan seramik kalıntılarında kendine özgü karakteristik özellikler var. Bunun nedeni de burada yaşayan Hurri ve Mitanni’lerde seramiklerde yeşil ve tonlarını sır denilen teknikle kullanıldığını görmekteyiz. Bu da Diyarbakır ve çevresinde yaşayan medeniyetler arasında yeşil ve tonlarının sıkça kullanıldığı görülmektedir.

Seramik neolitik çağdan bu tarafa insanların yaşamlarını ve aşamaları na da yansıtan önemli belge niteliğindedir. İnsanların kronolojik yaşam sıralaması içinde nereden nereye geldiklerini yansıtan bir kaynak olması bakımından da önemlidir. O yüzden arkeolojik kazılarda çıkan seramikler önemlidir.

Şimdi biz de o dönemi anlamaya ve tanımaya çalışıyoruz. Bu höyük kazı çalışmaları devam ettiği ve temellerine inildikçe her katmanda bu uygarlıklara ait izleri görmemiz mümkün olacaktır.”

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Özel Haber-röportaj Haberleri