Sizlere sonsuza kadar sürecek bir serüvenden ve müthiş bir kahramandan bahsedeceğim.
Aslında senden bahsedeceğim. Bu hikâyenin gerçek kahramanı sensin dostum.
İlk defa katıldığın bir maratonda 5 milyon kişiyi geçerek birinci olmuştun. Hatırlamıyor olabilirsin. 9 ay 10 günlük bir yolculuktan sonra acayip bir gezegende güzünü açtın. Yaşamaya merhaba dedin.
Sana birkaç sorum olacak…
Kaç yaşındasın?
12 mi, 25 mi, 33 yaşında mısın?
Hadi 33 yaşında olduğunu farz edelim 35 yıl önce neredeydin dostum?
Yoktun değil mi?
Peki, seni annen ve babandan daha çok seven ve yokluk denizinden kurtaran bir yaratıcının olduğunu söylesem…
Hımm dostum çok önemli biri olmalısın!
Peki ya kâinat… Hayat sahibi diğer varlıklar... Zaman kavramı…
Mesela kaç yıl daha yaşayacaksın?
50 yıl mı?
100 yıl mı? Evet, yüz yıl uzun bir zaman dilimi. Ama bana göre değil dostum.
Derler ki Nuh as. “Bin yıldan elli yıl eksik yaşadı” vay canına! 950 yıl! Evet, vay canına!
Yalnız, 950 yılın üzerinden 10 bin yıl geçmiş dostum. Demek ki Nuh as. Çok uzun süre yaşamamış.
Sınırları biraz daha genişletelim mi?
Saate 1000 km hızla hareket eden bir jetimiz olsun.
Bu jetle Ay’a 17 günde, Venüs’e 4 yılda, Mars’a 6 yılda, Merkür’e 10 yılda, Jüpiter’e 76 yılda, Satürn’e 152 yılda, Uranüs’e 425 yılda, Neptün’e 675 yılda, Plüton’a 700 yılda gidebiliyoruz demek ki jetimiz o kadar da hızlı değilmiş.
Devam ediyorum…
Dünyamızın lambası ve sobası olan Güneş, Dünyamızdan 1 milyon 300 bin kat daha büyüktür.
Bizim Galaksimiz olan Samanyolu Galaksisindeyse, 300 milyar yıldız vardır. Her biri Güneş büyüklüğünde 300 milyar yıldızın kapladığı alanı hayal edebilir misiniz?
Bilim adamları 2 trilyon Galaksiyi keşfetmişlerdir. Kendi itirafları ile belki de kâinatın milyonda birini ancak keşfedebilmişler. Acaba kâinatın büyüklüğünün ne kadar olduğunu tasavvur edebilir misin?
Bütün bu Galaksilerin içinde kim bilir bizim bilmediğimiz neler oluyor.
Bu kadar büyük bir Evrenin içinde bizden başka yaşam olmama olasılığı sizce % kaç?
İnsanoğlu daha burnunun önündeki Mars'a ayak basamamışken bizler evren hakkında kesin konuşabilir miyiz?
Güneşin merkez sıcaklığı 20 milyon santigrat derecedir. Suyun 100 derecede kaynadığı malumdur. Eğer Güneşten toplu iğnenin ucu kadar madde getirebilseydik, 150 km uzaklıktaki cisimleri yakabilirdi.
Eğer bütün Dünya odun ve kömür olsaydı, Güneş’in 1 günlük ihtiyacını karşılayamazdı. Bu olay şaşılacak bir durum gerçekten!
Devam ediyorum…
Güneşimizin, Dünyamıza uzaklığı 150 milyon km’dir.
Samanyolu Galaksimizin çapı 100 bin ışık yılıdır. Işığın saniyedeki hızı 300 bin km’dir. Eğer saniyede 10 bin km hızla hareket eden bir rokete binseydik, Galaksimizin bir ucundan diğer ucuna gitmek için 15 milyar yıla ihtiyacımız olacaktı. Ve ne kadar aciz bir durma düştüğümü sizlerin huzurunda itiraf ediyorum.
Şu bir gerçek, Evrenin bu kadar büyük yaratılması Evrene ihtişam katıyor.
Peki, size soruyorum.
Evrenin aklı var mı?
Evrenin zekâsı var mı?
Evrenin İradesi var mı?
Bırakın bunları, Evrenin kendinden bile haberi yok. Evren, evren olduğunu bilmiyor.
Görünen o ki gerçekte, Evren bizim için var.
Evrenin karşısında bizler gerçekten çok küçük ve güçsüz olabiliriz. Evrenin bu kadar büyük olması bizleri kıymetsiz kılmıyor, tam tersi irade sahibi olan bizler; Evrenin varlığını ihata etmemiz, Evrene kıymet biçiyor.
O nedenle durumlar ne kadar kötüleşirse kötüleşsin,
Ben hep şöyle diyorum: “Eğilip ayaklarına bakmaktansa, yukarılara yıldızlara bak”.(Stephen Hawking)
Bu kadar büyük ve ihtişamlı bir kâinatta değersiz şeyler için moralinizi bozmaya değer mi?
Olayları büyük düşünmek en kötü anınızda bile iyi gelebiliyor bunu kendiniz için bir deneyin.
Bu filmin başrolünde sen varsın. Annenin, babanın, eşinin, çocuklarının, dostlarının ve bu hikâyenin gerçek kahramanı sensin dostum…
Burhan Çakır