Belki de yapılması en kolay, zahmetsiz, masrafsız, emeksiz ve sevabı en fazla olan ibadetlerden biri de "Tanıyıp tanımadığına" ve evimize her girdiğimizde selam verilme sünnetidir.
İslâm’ın hangi özelliği daha hayırlıdır, diye sorduğumda Resûl-i Ekrem:
“– Yemek yedirmen, tanıdığın ve tanımadığın herkese selâm vermendir.”buyurdu. (Buhârî, Îmân, 20)
Cabir (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:
“Evine girdiğinde onlara (ev halkına) Allah katından mübarek ve temiz bir selamla selam ver!”(1)
Yine günümüzde en fazla ihmal edilen, yapılmayan, geçiştiren, "gunaydin", "roj baş", el kaldırma, baş sallama ile de geçiştirilen ibadet de "selam verme" ibadetidir.
Rasulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem:
‘Bizden başkalarına benzemeye çalışanlar bizden değildir. Yahudi ve Hristiyanlara benzemeyin. Yahudilerin selamlaşmaları parmak işaretiyledir. Hristiyanların selamlaşmaları ise el ile işaret etmekledir’ buyurdu.” (2)
Selam verme ve alma tarihi hakkinda Kürtçe mevlidin yazarı Artuşu şiirsel olarak;
Gote evvel ya Muhammed es-selam
Hem âleyke giti Rabbi la yenam
Da cevaba ân habibi İzzeti
Ve aleyke esselamu rahmeti.
Yanı Allahın kaleme ilk yazdirdigi şeyin; Hz. Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem selam vermesi, verdiği selama yine kendisinın cevap vermesi ile selamın sünnet, alması yani karşılığının vermesini farz olduğunu söyler.
Selam insanlik tarihiyle başlamış ve son insanın son nefesini verene kadar da devam edecektir.
Allah-u Teâlâ şöyle buyuruyor:
“Ey iman edenler! Kendi evlerinizden başka evlere, izin almadan ve ev ahalisine selam vermeden girmeyin.” (3)
Bir eve girmek için izin alınması ve selam verilmesi gerektiğidir.
Sünnet olan “es-selâmü aleyküm”(çoğul) yahut “es-selâmü aleyke”(tekil bay, aleyki bayan) gibi ifâdelerle selâm verilmektir. “ve aleykümü’s-selâm” yahut “ve aleyke’s-selâm” şeklinde de mukâbelede etmektir.
Daha iyi olmasi için ilave olarak “ve rahmetullâhi ve berekâtüh” denmesi efdaldir.
Rasulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem:
‘Müslüman’ın Müslüman üzerindeki hakkı altıdır.’
1) Ona rastladığın zaman selam ver,
2) Seni davet ederse, davetine icabet et,
3) Senden nasihat isterse ona nasihat et,
4) Hapşırınca elhamdulillah derse, ona yerhamukellah de,
5) Hastalanırsa ona hasta ziyareti yap,
6) Öldüğünde arkasından git’ buyurdu.” (4)
Selam vermek sünnet cevabını vermek ise farzı kifayedir.
Selam; Ayıplardan, afetten salim oluş, selamet, iyi ve hayırlı çıkma, emniyet. Sulh. Asayiş. Bütün korktuklarından emin olma.
Allah’ın rızasına kazanmak için müminlerin birbirlerine yaptığı dua da denilir.
Selamun aleyküm dışındaki hangi dil, örf ve adette verilen selam bu ibadetin yerini almaz.
Adap olarak; büyüğün küçüğe, yürüyenin durana, az olanların çok olanlara, binek üzerinde olanların yürüyene, yüksekte olanların diğerlerine selam vermesidir.
Ancak tersi durumlar da olabilir.
Allah-u Teâlâ şöyle buyuruyor:
“Bir selam ile selamlandığınızda ondan daha iyisiyle veya aynısıyla selamı alın…”(5)
Bir meclise girildiğinde veya birisine raslandiginda ilk iş selam vermek/almaktır.
Rasulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem:
“Selam kelamdan öncedir’ buyurdu.”(6)
Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):
‘Biriniz, bir meclise vardığı zaman selam versin, meclisten ayrılırken de selam versin. Birinci selam sonucundan daha önemli değildir’ buyurdu.”(7)
Selam ve dua ile
1-Buhari Edebu’l-Müfred 1095
2-Tirmizi 2835
3-Nur 27
4-Müslim 2162/4, 5, Buhari 1239
5-Nisa 86
6-Tirmizi 2841
7-Ebu Davud 5208, Tirmizi 2848, Buhari Edebu’l-Müfred 1007, 1008, Ahmed