HDP'nin bugün Meclis'te gerçekleştireceği Kadın Grup toplantısı iptal edildi. Grup toplantısı yerine HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, saat 12.45'te Meclis grup salonunda gazetecilerle bir araya geldi.
Yaptığı açıklamalarda kendi fikirlerini açıkladıkları için bölücü ilan edildiklerini söyleyen Demirtaş, DTK'nın açıkladığı özyönetim bildirgesini 'diktatörlüğün panzehiri' olarak değerlendirdi. Demirtaş konuşmasında sık sık, "Türk kardeşlerime sesleniyorum" diyerek, "kardeşçe yaşama çağrısı yaptı"...
Demirtaş'ın açıklamalarından satırbaşları şöyle:
"Diyalog kapılarını AKP kapatmıştır. HDP ya da Kürtler kapatmamıştır."
"Öldürülen sivillerin cenazeleri günlerce bekletiliyor. Ailelerin cenazeleri almasına izin verilmiyor. Diyarbakır'da halen 3 tane çocuğun cenazesi yerde. Aileleri açlık grevi yapıyor, cenazeyi alabilmek için."
"Çocuk öldürtüyorsun, sivil öldürtüyorsun, bunların hesabını sormayalım mı? Kızacaksın diye bunları sineye mi çekelim?"
"Evet, barış kanallarını, diyalog kanallarını açmaya çalışıyoruz ama bunu yaparken halkı sahipsiz bırakmamızı kimse bekleyemez. Bize tarafını seç diyenler, biz tarafımızı çoktan seçtik, halkın yanındayız. İktidarın zulüm politikalarının asla yanında yer almayız. Biz ne başka bir örgütün uzantısıyız ne de başka bir şeyiz."
"Niye bu kadar dokunulmazlıkları var milletvekillerinin. Biz bundan rahatsızız. Getirin önümüze, 'Evet' oyu kullanacağız. Peki siz çaldıklarınıza 'çalmadık', soyduklarınıza 'soymadık' diyebilecek misiniz?"
"IŞİD'in siyasi uzantısı bizi terörist olmakla itham ediyor."
"Sen başkanlığı tartışıyorsun da özerklik niye tartışılamasın. Adında demokrasi olan bütün ülkelerde özerk yönetimin biçimleri vardır. Güçlü yerel yönetim vardır. Hitler modelini önermek serbest, İsveç modelini önermek yasak... İlginç!"
"Başbakan bir saat grup toplantısı yapıyor. 'Bölge halkı' da 'bölge halkı'... Biz 'bölge halkı' mıyız? Türkiye'de bir Türk halkı bir de Bölge halkı mı yaşıyor? Kürt'ün adını söyleyemeyen sorununu nasıl çözecek?"
"Cemevi bir ibadethanedir. Çünkü Aleviler öyle görüyor. Nokta. Bunu kimsenin tartışmaya hakkı yoktur. Diyanet, 'Bunu söylemek bizim haddimize değil' diyerek çıkıp özür dilemelidir."