İlim ilmek bilmektir,
İlim kendin bilmektir,
Sen kendini bilmezsen,
Ya nice okumaktır.
Yunus Emre
Bin yıl önce yaşamış bilge bir şair,kendimizi ne kadar bildiğimizi sormuş.
Sahi kendimizi ne kadar biliyoruz?
Bir beden ve bir ruhtan yaratılmış olduğumuzu biliyoruz. Her iki tarafımızın da yaşamak için beslenmesi gerektiğini de biliyoruz.
Üniversitelerimizin ilgili bölümlerinde, insanın ihtiyaçları için,Psikolog Maslow’un ihtiyaçlar piramidi öğretilir.
Maslow’un ihtiyaçlar piramidinin ilk basamağı, fizyolojik ihtiyaçlardır. Bunlar da; Nefes alma, besin, yemek, cinsellik, su ve sağlıklı metabolizmadır.
Bu ihtiyaçlar, bedenimizin üç ana unsurunu besler. Sindirim sistemi, solunum sistemi ve sinir sistemi.
Bu sistemlerin, ihtiyaçlarını ne kadar iyi karşılar ve bu üç sistemi ne kadar sağlıklı kullanırsak, bedenimiz de o kadar sağlıklı yaşar.
Bu üç sistemden birinin iflası, bedenin de iflası demektir!
Varlığımızın ruh tarafına bakalım;
Bu kısmımıza da,yaklaşık bin yıl önce yaşamış başka bir âlimin,
İmam Gazali’nin yorumu ile bakalım;
Gazali, bedeni şehre, ruhu şehrin padişahına, aklı padişahın vezirine, vicdanı şehrin maliye müdürüne ve iradeyi de şehrin emniyet müdürüne benzetir.
İrade vicdan ile vicdan da akıl ile uyumlu çalışmalıdır. Böylece aklın yönetimi ile ruhumuz sağlık bulur.
Eğer emniyet müdürü kendi başına buyruk olursa, zalim biri oluruz. Eğer maliye müdürü kendi başına buyruk olursa, helali haramı gözetmez, her şeye sahip olmak isteriz.
Bir insanın, aklı devre dışı bırakması, onu hem zalim, hem de haram yiyen yapar.
Bu da ruhun iflasıdır!
Şehrimizi yönetirken, bedensel ve ruhsal ihtiyaçlarımızı aklın yönetimi ile karşılamalıyız.
İhtiyaçlarımızı,ne kadar doğru temin edersek, o kadar doğru insan oluruz. İhtiyaçlarımızı ne kadar doğru kullanırsak, o derecede kaliteli yaşarız.
Bakın, yaklaşık bin yıl önce Ömer Hayyam, kaliteli yaşam için ne güzel söylemiş;
Bir tek soluğun bile boşa gitmesin,
Her solukta alabildiğine yaşa,
Bu dünya bahçesinin anasıdır yaşamak.
Ama durmaz, uçar gider yel gibi.
Ara sıra, bir suyun kenarında, çayımızı yudumlayalım.
Burada,kendimizi ne kadar bildiğimizi, şehrimizi nasıl yönettiğimizi, aklımız ile sorgulayalım.
Bu size iyi gelecektir. Çünkü su murattır. Muradımız da iyi yaşamak değil midir?
Saygılar.