Diyarbakır iki önemli şeyi merak ediyor.
Merak edilen çok şey var da, bu iki ‘yatırım’ farklı, merak da bu nedenle.
Büyük havalar atılarak,
‘büyük yatırım’ cakaları satılarak, ihalesi ve temeli atılan yatırımlar!
*Şehir hastanesi
*Lojistik merkezi
Ne oldu?
Gözümüze sokularak reklamı yapılan bu iki ‘yatırım’ ile ilgili durum nedir?
Gazeteciler çağırılmalı, bu alanlardaki çalışmaların hangi aşamada olduğu anlatılmalıdır.
Varsa var, yoksa yok!
Örneğin;
Bu işlerin, ihalelerinin yapıldığı gün ile bugün arasındaki fiyat farkı meselesinden dolayı şimdilik yapılmalarının mümkün olmadığı anlatılabilir.
İptal edildikleri anlatılabilir.
Ya da teminatların ödenerek veya ödenmeyerek ihalelerin iptal edildiği söylenebilir.
Olmadı, firmanın ‘tasfiye’ için başvurduğu açıklanabilir.
Çok sayıda alternatif var.
Şehir hastanesi 1 katrilyonluk bedelle ihale edilmişti. Bu işlerden anlayan bir dostumla konuştum, bugün yapılması halinde yüklenici firma zararının 1 katrilyon olacağını söyledi. Yani fiyatlar bire bir artış göstermiş.
İşte bu nedenle Nihat Özdemir’in firması LİMAK bu işi yapmayacak, ya da tasfiyeden sonra ikinci bir ihale ile yeniden yapım işini üstlenecek.
Bizler sadece bilgilenmek istiyoruz.
Oluyor mu, olmuyor mu?
*
Lojistik merkezi de karışık.
Olup-olmayacağı meselesini bilen de yok.
Diyarbakır’daki bilumum STK’lara soruyorum, ‘Haberimiz yok’ diyorlar.
Hatta ‘Sahi ne oldu’ diye sorumuza soru ile cevap veriyorlar.
Zaten ihaleye de tek firma girmiş, rekabet koşulları da oluşmamış, anahtar teslimi bir ihale gibi hafızalarda yer etmişti.
*
Bu iktidar ve türevlerinin işi bu.
Dönemsel havalar basılıyor, sonra o hava sönüyor.
İki-üç yıl önce de Diyarbakır’da yerli otomobil fabrikasının kurulması yönünde balon uçurdular, kısa zamanda temeli atılacakmış gibi bir hava yarattılar.
‘Olmaz, hayal’ dediğim için sosyal medya üzerinden bana saldırıp, ağır hakaretler edenler oldu.
‘Bu meczuplara günü geldiğinde konuşacağız’ demiştim.
Hastane yok, lojistik merkez yok, otomobil fabrikası yok!
Meczuplarda yok!
Diyarbakır’da olduklarını biliyorum, tanıyorum da.
Şimdi çıkıp, ‘Evet bunlar var’ desinler de boylarını görelim.
Hamasetle olmuyor.
Halkı kandırmakla olmuyor.
Gerçekleri söyleyenlere hakaret ederek de olmuyor.
İnsan olmak da yetmiyor, insanlığa faydalı olmak gerekiyor.