Sur Kültür Yolu Festivalinin konser ve eğlence kısımlarının iptalinin hemen ardından Sur esnafının moralini yokladım, çok bozuk. Festival ile ilgili asıl hareketliliğin konser sayesinde gerçekleştiğini ifade ediyorlar. Geçen yıldan tecrübeleri var çünkü.
Çok sayıda kişi ile görüştüm, ‘konserler iptal edildi, tamam, ancak festivalin diğer ayakları devam ediyor’ dedim. Umurlarında olmadı. Çok ta önemsemediler. Asıl hareketliliği yaratan, bölge illerinden gelenlermiş. Böyle olunca da doğal olarak otellerde doluluk oranları artıyor, yiyecek-içecek sektörü ile birlikte giyim sektörü de canlılık kazanıyormuş.
Büyük ekonomik kayıptan söz ediyorlar.
Bu arada, yapılan hazırlıklarda boşa gitmiş.
Morallerde bu nedenle bozuk, aynı zamanda kızgınlar.
Diyarbakır esnafının merak ettiği bir başka konu da, Kültür Turizm Bakanlığının diğer illerde yapacağı sıralı festivallerin de iptal edilip edilmeyeceği.
Onu takip ediyor Diyarbakır esnafı.
İsrail-Filistin çatışması bitmedi, devam edeceğe de benziyor.
Bakalım, uygulama sadece Diyarbakır'la mı sınırlı kalacak?
Gelişmeleri takip edeceğiz.
Duruma göre, galiba bu işin siyasi sonuçları da olacak gibi!
*
Esnafın söylediklerini dinledim, sonra etkinlik alanlarını dolaştım, heyecan yok gerçekten sönük.
Sanırım, konserlerin iptaline dönük son dakika kararı biraz da genel iptal olarak algılanmış.
İlk etapta bizlerde öyle algılamıştık.
Festivalin diğer etkinliklerine ilgi oranı düşük olunca, doğal olarak bakanlık haber bültenleri hazırlayıp Belediye aracılığıyla servis etmeye başladı.
*
Bu arada, bir gerçeği daha dile getirmek lazım ki, o da Yenikapı bölgesinin hareketliliğiydi. Özellikle Cumartesi-Pazar günü bu bölge ‘iğne atsan yere düşmez’ misaliydi. Bu bölgedeki esnaf memnundu, çünkü ilk kez bu kadar yoğunluk yaşadılar. Özellikle Keldani ve Ermeni kiliselerinin bulunduğu bu alanda özel çalışmalar yapmak gerekiyor. Çünkü bu bölge turist çekiyor.
*
Bu arada, bölgenin esnafları bir platform kurulması gerektiği konusunu gündeme getirdi. Ancak, kişisel menfaat ve popülizmden uzak, hem kente hem de sur içi bölgesine samimi çalışmalar yapacak bir platform olsun istiyorlar. Ancak, tecrübeler, bir süre sonra şahsiliğe işaret ettiği için çok harekete de geçemiyorlar, düşünce yarım yamalak ortada kalıyor.
Bana da söylediler, baktım işin içinden çıkamıyorlar, menfaat düşünmeyecek bir kesim adına platform önerdim, gülüştük.
Önerim neydi diye merak ettiniz değil mi?
‘Şehir çocukları platformu’ olsun dedim, çünkü bu kesim kişisel menfaat düşünenler sınıfından değil.
Ayrıca, Sur içine de yakışacak bir tanımlama olur…
Şehir çocuklarına duyurulur;
‘Şehir Çocukları Platformu’ nu referanduma açtık.