Üç ana başlık altında kısa bir değerlendirme yapalım.
Benim değil, yurttaşın değerlendirmeleri ışığında ortaya çıkan 3 ana başlık.
Siz bunu çoğaltabilirsiniz.
1-Seçime 19 gün kaldı.
İş giderek kızışıyor.
AKP’nin oylarında düşüş var.
Ortaya beklenmedik bir durum çıkar mı?
Örneğin savaş atmosferi gibi bir durum!
Seçimi yaptırmamaya dönük bir durumun söz konusu olabileceği tartışılıyor.
Tartışılıyor ancak riskli bir durum.
2-Seçim günü sandık güvenliği konusunda endişe var.
Çalma-çırpma-hileli oy kullanma gibi durumlarla birlikte, el altından değiş-tokuş ihtimali.
3-8 Haziran sabahından itibaren sandıktan çıkan tablo ışığında Türkiye’nin yol güzergâhı nasıl olur?
AKP tek başına iktidar olacak kadar sayıyı alırsa nasıl bir yol izler?
Bu olmaz, AKP tek başına iktidar olacak sayıyı bulamazsa, 3 muhalefet partisinin durumu devreye girerse ne olur?
HDP barajı aşar, MHP ve CHP yükselen oylarıyla milletvekili sayısını artırırsa nasıl bir yol izlenir?
Bunların tamamı seçmenin merak ettiği konular.
AKP’nin tek başına iktidar olmasının önündeki en önemli engelin HDP olduğu gerçeği siyaseten kabul görmüş durumda. AKP’nin iktidarına engel olacağı için HDP’ye hiç yakınlığı olmadığı halde ‘Oy vereceğim’ diyenlerin sayısında ciddi bir artış olduğunu gözlüyoruz. Bu şekilde gelecek oyların önemli bir kısmının sadece bu seçimle sınırlı olduğunu da biliyoruz. Daha sonra kalıcı olup, olmayacağını şimdi tartışmak yersiz olur. Barajı geçtiği takdirde yeni yasama döneminde HDP’nin tarzı ve yapacağı siyaset biçimi bunda belirleyici olacaktır.
**
Bunlar genel değerlendirmeler.
Sandıktan çıkacak sonuç, iki ihtimali de içeriyor.
AK Partinin tek başına iktidar olma ihtimalinin yanı sıra koalisyonda çıkabilir.
**
Asıl meseleye gelelim.
Nedir asıl mesele?
O konu meşakkatli.
İki halde de bizi bekleyen asıl mesele; ‘Ekonomik kriz’dir.
AKP’nin sayısı düşük çıktığı takdirde ‘iktidarı devretme’ meselesi ise ayrıca tartışılması gereken bir konu. Ancak, her halükarda krizli bir döneme gireceğimizi şimdiden görmekte yarar var.
**