Seçime Doğru Giderken...
Haziran 2015 genel seçimleri Türkiye ve bu bölge açısından ciddi bir öneme sahip olduğunu seçime yaklaştıkça görmekteyiz.Genel de Türkiye toplumu özel de ise bu bölge için selamete ermesi hepimizin tek isteğidir,evet selamete ve huzura ermesi çünkü bu seçimin soncunda yeni bir anayasa ve bunun nihayetin de yeni bir siyasal ve toplumsal düzen tasavvuru Türkiye'yi ve Türkiye nezdinde ki tüm kesimleri beklemektedir.
Ak Parti hükümetinin yeni bir anayasa yapma isteği son zamanlarda sık sık tekrarladığı ''400 Milletvekili verin bu anayasayı yapalım'' söylemi demokratik ilkelere ve temel hak ve özgürlüklere uymayan tek adam figürü ile despot, baskıcı ve her şeyi ben yaparım,her şey benim elimde algısı toplumsal dinamikler açısından ciddi bir sorunun yaşandığını ve bu şekilde devam edildiği takdir de toplumsal bunalımların ve krizlerin olmasını tetiklemektedir. Bu diktatör,tek adamcı yapının gücünü kırmak için yeni anayasa yapım sürecinde mecliste yeterli çoğunlu sağlamayarak bir İttifak arayışı içerisine girmesi ve burada Hakların Demokratik Partisi ' nin kilit rol oynadığını düşünmekteyim. Bu bağlam da 2015 seçimlerin de HDP ' nin yüzde 10'luk seçim barajını geçmesi gerektiğini ve anayasal metnin hazırlanması evresin de yer alması gerektiği kanısındayım. Bu sayede Ak Parti hükümetinin mecliste yeterli çoğunluğu tek başına sağlaması ve istediği bir şekilde anayasal metin oluşturmasının önüne geçecek bu kritik aşama da Ak Parti-HDP ittifakının olması ve bu sayede Kürtlerin de temel hak ve özgürlüklerinin ; Kürt kimliğinin resmi olarak tanınması ve en önemlisi herkesin hakkı olan ana dilde eğitimin serbest olması gibi bir çok hakların anayasal bir güvence zırhı geçirilerek yapılacak yeni anayasa da yer alması gerektiği kanısındayım, lakin görünen o ki hükümetin çıkartmaya çalıştığı ''İç Güvenlik Yasası'' ile bu sürece sekte vurulmaya çalışılmakta olup hükümetin ısrarla geçirmeye çalıştığı muhalefetin ise yasayı geçirmemeye kararlı olduğunu görmekteyiz. Yasanın bu kritik dönemeçte özellikle Çözüm Süreci bağlamında değerlendirildiğinde yanlış olduğunu barış sürecine uygun olmadığını, demokratik ilkelere tamamen aykırı hareket edildiği bu yasa yeni siyasal tasavvurla uyuşmadığını söylemek gerekir.