Yine bir seçim dönemi, yine kaotik bir ortam, yine gözaltı, yine tutuklama ve yasaklar…
Toplumsal korku iklimi, aynı zamanda korku filminin tam ortasındayız.
Şaşırdık mı?
Asla…
Zaten bekliyorduk.
Şaşırmıyoruz!
Her seçim döneminin rutinleri var;
*İmralı ziyareti
*Gözaltı ve tutuklamalar
*Sınır ötesi harekât
Tek tek gerçekleşiyor zaten. Rutin seçim öncesi tekrarlar bunlar, ya da aynı filmin başa sarılarak tekrarının oynatılması, seyredilmesi gibi bir durum da diyebiliriz.
Evet, Cumhuriyetin ikinci yüzyılının ilk seçimine giderken ahval ve şerait böyle…
Ülkede Ahval ve şerait seçime kadar nasıl bir mecraya girer, bilemiyoruz.
Ancak, yurttaşın ahvalinin iktidarı memnun ve mutlu etmediğini çok iyi biliyoruz, bu manada şeraitlerinin rotasının nereye doğru evirileceğini de hesaplayamıyoruz. Türkçesi, gidişatlarının iyi olmadığını biliyoruz.
*
Bütün randevular 15 Mayıs’a…
Günler yaklaştıkça; tartışmalar, konuşmalar, yorumlar, anketler, algıya hitap gibi seçim stratejileri hanesine hitap eden argümanların tamamı devrede. Türkiye genelinde seçim gündemi söz konusuyken, gözler Diyarbakır’ın üzerinde. Çünkü seçime sayılı günler kala, tahmin ettiğimiz ya da beklediğimiz gibi oldu, önceki gün gözaltı haberlerine uyandık.
Her ne kadar ‘terör örgütü’ ile ilintili gibi bir durum yansıtılsa da gözaltına alınan kişileri yakından ve de uzun zamandan beri tanıyoruz.
Onların, meslekleri var; onlar, gazeteci, Avukat, mühendis, yazar-çizer, tiyatrocu…
Yani normal yaşamın içindeler…
Normal yaşamın içinde olmalarına rağmen yaşam hakları şu an ellerinden alınmış durumda.
*
Tam bunları yazarken, TV ekranından 13. Cumhurbaşkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun hak, hukuk, adaletten, yaşam hakkından, kul hakkından yana konuşmasına takılıyorum; “Geliyoruz, herkesin hakkını teslim edeceğiz” diyor. Konuşmalarının ana teması yazımın konusuna denk geldiği için ülke adına, yurttaş olarak mutlanıyorum, umutlanıyorum.
Evet, seçime doğru Ahval ve şeraiti birde bu mahalleden yorumluyorum; iyi gidiyor, iyiye doğru yol alıyor, kötülükten kurtarma çabaları var. Mahalleyi değiştirmeden mahallenin muhtarını değiştirmek daha mantıklı geliyor.
*