Ülkenin bekası, Milletin huzuru, Birlik ve beraberliği için kim tarafından ne zaman, nerede söylem ve eylemlerdin tezahür eden, her türlü ırkçı,ayrıştırmacı, faşizan yaklaşımlar cezalandırılmalıdır. Bu konuda müsamahakar davranılmamalıdır.
Malum, yerel seçime az bir süre kaldı. Daha önce de yazmıştık. Dil çok ayrıştırıcı ve ötekileştiricidir. Oysa yapılacak seçim, yerelde halkın hizmetine talip olanların, halk tarafından seçilmesidir.
Dilin kemiği yok denilerek, herkes rakibini minderin dışına itmek için var gücüyle çalışıyor. Her seçim önemli, her seçim beka meselesi haline gelince, muhtarlık seçiminde bile vatanın bölünmez bütünlüğü söz konusu olabiliyor.
Bir oy uğruna ne insanlar gömülüyor iftira bataklığına.. Eline mikrofonu alan toplumun bam teline dokunulabilir. Anayasa güvencesi altına alınan, insan hak ve onurunu koruyan yasal haklar rafa kaldırılıyor. Oysa Anayasamızda ayrımcılık, ötekileştirme, hakaret, şiddet suçlarıyla ilgili cezalar bellidir.
Bunlardan, Ayırımcılık:
Madde 122- Kişiler arasında dil, ırk, renk, cinsiyet, özürlülük, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım yaparak;
a) Bir taşınır veya taşınmaz malın satılmasını, devrini veya bir hizmetin icrasını veya hizmetten yararlanılmasını engelleyen veya kişinin işe alınmasını veya alınmamasını yukarıda sayılan hallerden birine bağlayan,
b) Besin maddelerini vermeyen veya kamuya arz edilmiş bir hizmeti yapmayı reddeden,
c) Kişinin olağan bir ekonomik etkinlikte bulunmasını engelleyen,
Kimse hakkında altı aydan bir yıla kadar hapis veya adlî para cezası verilir.
Nefret söylemi
bağlamında değerlendirilebilecek bir maddeye de bu konuda toplumda oluşabilecek kin ve düşmanlığın önüne geçmek için TCK'da yer verilmiştir. TCK'nın 216. maddesine göre, ırkçı veya başka biçimde ortaya çıkabilecek çeşitli hakaret içeren veya şiddete yönelik, ifade ve hareketleri kamu düzeni için tehlike doğurduğu veya açık ve mevcut bir tehlikenin ortaya çıktığı durumlarda cezalandırmaktadır. Bu maddenin eski düzenlemesi genellikle düşünce ve ifade özgürlüğünü kısıtlama amaçlı kullanılmışsa da özellikle maddenin 2. fıkrası farklı etnik kökene ya da din veya inanca sahip toplumsal grupları yoğun olarak hedef alan söylemler için de kullanılabilmesi mümkündür ve bu amaçla olumlu bir düzenleme olarak kabul edilebilir.
Halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama:
Madde 216-
(1) Halkın sosyal sınıf, ırk, din, mezhep veya bölge bakımından farklı özelliklere sahip bir kesimini, diğer bir kesimi aleyhine kin ve düşmanlığa alenen tahrik eden kimse, bu nedenle kamu güvenliği açısından açık ve yakın bir tehlikenin ortaya çıkması halinde, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(2) Halkın bir kesimini, sosyal sınıf, ırk, din, mezhep, cinsiyet veya bölge farklılığına dayanarak alenen aşağılayan kişi, altı aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(3) Halkın bir kesiminin benimsediği dini değerleri alenen aşağılayan kişi, fiilin kamu barışını bozmaya elverişli olması halinde, altı aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
Kişilerin inanç ve düşüncelerinin açıklanması veya gereklerinin yerine getirilmesinin engellenmesi noktasında da düzenlemeler mevcuttur.
İnanç, düşünce ve kanaat hürriyetinin kullanılmasını engelleme
Madde 115
(1) Cebir veya tehdit kullanarak, bir kimseyi dini, siyasi, sosyal, felsefi inanç, düşünce ve kanaatlerini açıklamaya veya değiştirmeye zorlayan ya da bunları açıklamaktan, yaymaktan men eden kişi, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(2) Dini ibadet ve ayinlerin toplu olarak yapılmasının, cebir veya tehdit kullanılarak ya da hukuka aykırı başka bir davranışla engellenmesi halinde, yukarıdaki fıkraya göre ceza verilir
Olanlarda siyasi söylemleri baz alarak sosyal /medyada kahramanlık yapan bu milletin kardeşliğine kast eden, klavye kahramanlarını ve bu seçim ortamı fırsat bilerek milletin kardeşliğini dinamitleyenleri yetkili mercilere şikayet etmek gerekir.
Burada ben kendi adıma savcıları göreve çağırıyorum." Rahmetli Erbakan hocanın da deyişi ile "Ülke muz ülkesi değil, hukuk ülkesidir" seçim propagandasında bile lütfen hukukun üstünlüğü kuralları işlesin.
Adalet herkese lazım.. Hakkaniyetli davranmak adaletimizin nişanesidir.