‘İç güvenlik paketi’ meclisi tıkadı.
HDP ve CHP yasanın meclisten geçmemesi için direniyor.
AK Partililer yasanın geçmesi için ‘kavgalı’ direniş gösteriyor.
Geçer mi?
Geçmez mi?
Geçer gibi görünüyor.
Kararlılar
Başbakan ve Cumhurbaşkanı ‘mutlaka geçecek’ talimatını defalarca tekrarladı.
AK Parti milletvekilleri de talimatın yerine gelmesi için mevzilenmiş durumda.
**
Tokatçı, tokmakçı milletvekili Oktay Saral gayet rahat, TV ekranlarında Milletvekillerine seviyesiz cümleler kullanıyor.
‘Adam olun’,
‘efendi efendi oturun’ diyor.
Ertuğrul kürkçü’ye 4-5 yumruk salladığını sokak kabadayısı ağzı ile kamuoyuna duyuruyor.
Utanıp özür dilemesi gerekirken, ‘Özür dilemeyeceğim’ diyor.
Yani bu uğurda ‘yola devam’ demek istiyor.
Meclisteki bu aymazlık sokağa taşırılmak isteniyor.
Sokağa yansıdığında da;
‘İşte biz demiştik, bunların isteği/arzusu buydu, paketin geçmesini bu nedenle istiyorduk’ demek istedikleri için ısrar ediyorlar.
**
İktidarın ısrarı niye?
Molotof, ateşli silah kullanmak yasalara göre zaten suç değil mi?
Uyuşturucu, bonzai suç değil mi?
Suçtur. Cezai müeyyidesi zaten var bu suçların.
Bunlar bireysel suç unsurları ve bireysel ceza vermeyi/almayı gerektiriyor.
Amaç bireysel suçlarla ilgili olsa amenna bir diyeceğimiz yok, ısrarı hep birlikte yapalım.
AK Partililerin asıl amacı bireysel gibi duran suç unsurlarının yanına eklenmiş, toplumun bilgisinin dışındaki, toplumu cezalandıracak maddelerinde bunlarla birlikte yasalaşmasını sağlamak.
Muhalefetin, CHP ve HDP’nin itirazı bu nedenledir.
Topyekûn cezaların AK Parti yasalarıyla devreye girmesini sağlayacak olan ‘iç güvenlik Paketi’ni seçim öncesi yasallaştırarak hayatı zindan etmek istiyorlar.
Mecliste yapılanlar, paket yasallaştığında dışarıda yapılacakların teminatı olarak görüntüye yansımış durumda. Milletvekilini döven, yaralayan, yerlerde sürükleyen zihniyet, kendi yarattığı polis devleti organizasyonuna gerekli mesajları meclis çatısı altında pratik olarak veriyor.
‘Böyle yapacaksınız’ diyorlar.
Polis devleti organizasyonu ise dışarıda yapacağı ataklar için el ovuşturuyor.
Zaten yapıyorlardı, şimdi bunu yasa ile daha da sağlam temellere oturtacaklar.
**
Seçim pazarı giderek kızışıyor.
Aday adayı sayısındaki patlamadan kızışan seçim pazarında düşen değerin seviyesinin ne olduğunu dışarıdan tarafsız bir gözle baktığımızda net bir şekilde görmek mümkün.
Meclisteki mevcut seviyeye eklenecek artı bir seviye olur mu?
Çok emin değilim.
O nedenle 7 Haziran seçimlerinden sonraki tablonun bize sunacağı seviyenin düzeyinden kaynaklı daha büyük sıkıntıların yaşanması kaçınılmaz gibi görünüyor.