Demokrasi İçin Birlik, Diyalog Grubu, Hak ve Adalet Platformu, Önce Demokrasi ve Yurttaş Girişimi Platformu, çeşitli sivil toplum örgütleri ve siyasi parti temsilcilerinin katılımıyla İstanbul Makine Mühendisleri Odası’nda ‘Temiz Bir Seçim İstiyoruz’ başlığıyla basın açıklaması yaptı.
Toplantıda ilk sözü alan yazar Oya Baydar şunları dile getirdi;
“Halk iradesinin özgürce tecelli etmesi hepimizin ortak sorunudur. Bütün partiler, bütün kesimler ve kişiler demokrasiyi savunmak için güçbirliğine gitmezse ülkemizi basan karabasan bataklığına ortak olacaktır.”
Yurttaş Girişimi adına Nesrin Nas ise konuşmasında şunları kaydetti;
“Farklılıklarımızı ve renklerimizi koruyarak yan yana durmamızın gerektiği bir andayız” diyerek AK Parti ve MHP’nin kurduğu ‘Cumhur itifakı’na ilişkin şu eleştirilerde bulundu; “Cumhur ittifakı’na oy vermeyenler için ‘yerli ve milli değildir’ deniliyor. Bu ittifakın adı ve ele alınış biçimi mecburiyetin açık adıdır. Bu oyun bozulabilir. Bu oyunu bozmak bizim elimizdedir. Pusulaların mühürlü olup olmasına bakılmaksızın geçerli olması bundan sonra önümüze konulacak seçimin hiç güvenli olmadığının deklare edilmesidir.
Hepimiz yine kendi adaylarımızla seçimdeyiz ama adaletli bir seçim seçim için bir araya gelmeliyiz. Seçim güvenliği ittifakı birlikte hareket etme ve seçmeni sandığa güvenle götürmek için en büyük fırsattır. Muhalefeti bir araya getirmemeye çalışıyorlar. Bu oyunu bozacak da muhalefettir. ”
Hak ve Adalet Platformu’ndan söz alan Nurten Ertuğrul; “Seçimler kaotik ortamlarda yapılmaz. Eğer biz ekonomiyi, özgürlükleri savunmayacaksak bu seçim nasıl adil olabilir? Sivil toplum kuruluşları bir araya gelerek iş birliği yapmak zorundalar. 15 yıldır AKP’nin yaptığı algı operasyonunu gördük. Bunun için herkes üzerine düşeni yapmalı” çağrısında bulundu.
Diyalog Grubu adına konuşan Binnaz Toprak;
“Bana kalırsa içi boş bir slogan. Bu muhalefeti bir araya getirmekten korkutmaktır. Korkutmanın seçmen nezdinde geçerliliği olduğunu düşünmüyorum. 1990’da 2004 ve 2006’da yaptığım araştırmalarda aslında CHP yönetimi o dönemlerde seçmenin çok gerisindeydi. Legal bir parti olan HDP’yle de bir birliktelik yapılmadı. Seçmen sandığa gitmekte çekiniyor. İnsanlar hapse atılmaktan, korkmadan özgür bir ortamda düşüncelerini yerine getirebilmeli. Bu çok basit bir talep. Demokratik seçimler tam da bunları sağlayan seçimlerdir. OHAL rejimi altında seçimlere gidilecek olursa demokratik bir seçim yapmak imkansız. Her şeyden önce OHAL’siz bir seçim istiyoruz. Anlaşılan AKP yüzde 50 +1 den nasıl kurtulacaklarını düşünerek bu yasayı getirdiler. Bu yasa da AKP’yi yeniden iktidar yapma yasasıdır. Bu yasa kabul edilmez. Bu yasa seçim güvenliğini sağlamıyor.” şeklinde konuştu.
Demokrasi İçin Birlik adına konuşan Abdullah Levent Tüzel şu ifadeleri kullandı;
“Biz bu ülkede demokrasi isteyenlere karşı çıkmadık” diyerek yapılan ‘Cumhur ittifakı’nı topluma bir “şantaj” olarak yorumladı; “Aslında bugün bakıldığında 7 Haziran’daki pozisyona göre tek başına iktidar olma gücünü kaybetmiş AKP tekrardan sandıktan çıkabilmeyi dayatıyor. Ülkede yaşanan tablo yurttaş haklarının askıya alınması AKP ve Erdoğan’ın hazırlayacağı bir yasa böyle olurdu. Bir baskı ortamından geçiyoruz. Bu yasayla toplumda bir çaresizlik yayılmak isteniyor. ‘Ne yaparsınız yapın biz iktidarımızı sürdüreceğiz’ deniliyor. Biz OHAL karşısında sinmeyeceğimizi söylemiştik. Demokratik olmayan bu seçim düzenlemesine de karşı çıkacağız.
Durum çok karışık değil. Demokrasi için yan yana gelmek, birlikte hareket etmek ve ilkeler çerçevesinde birlikte yan yana durabiliriz. Çağrımız CHP ve HDP’ye. Mecliste bu yasaya karşı birlikte hareket ederken toplumda da örgütlü bir mücadeleyle ayağa kaldırmaya dönük bir çalışma hızla hareket edilmeli. Bizim çağrımız seçim güvenliği için örgütlenmek, barajsız OHAL’siz bir seçim yapmak üzere örgütlenmek. Partiler, siyasi partiler bunun öncüsü olacak.”
CHP milletvekili Oğuz Kaan Salıcı ise;
“AKP, ‘benim ezberlerimi bozarsanız ben milletvekillerinizi hapse atarım, belediyelerinize kayyum atarım’ diyor. Eğer biz buna uyarsak muhalefet olmaya devam ederiz. 2019’da önümüze seçimler geliyor. Partimiz seçim güvenliği konusunda 4 partiyle görüşecek. İktidar, ‘yerli ve milli’ diyerek kendilerini aklayan, bugüne kadar yaptıkları bütün yanlışları aklayan bir dille karşımıza çıkıyor” diye konuştu.
Toplantıda söz alan siyasetçiler arasında HDP Iğdır Milletvekili Mehmet Emin Adıyaman ittifak çağrılarına ilişkin şunları söyledi:
“Türkiye siyasal tarihi incelendiğinde siyasal iktidarlar hep bir milli kavram üzerinden kendilerini formüle etmeye çalıştı. ‘Yerlilik ve millilik’ bir tanımlamayı ifade ediyor. Milli ve yerli tabanın dışında kalan kesimler ne yapmalı? Üzerinde tartışmamız gerek konu budur. Bazen bir seçim çevresinde 50 oyla bir milletvekili kazanılıyor ya da kaybedilebiliyor. İttifaklar konusunda çok ciddi sonuçlar çıkabiliyor. Biz bunları tartışacağız. ‘Biz ne yapabileceğimiz konusunda’ muhalefetteki partilerin düşünmesi gerektiğini düşünüyorum.” (DUVAR