Sayın valimizin çabaları sonuç verecek mi?

Meltem Gönüllü

Kendilerini Antalya’daki çalışmalarından da takip ve takdir ettiğim Diyarbakır Valimiz Sayın Münir Karaloğlu, bugünlerde yine hem kentimiz hem de bölgemiz adına gerçekten de büyük faydalar sağlayacak çok önemli çalışmaların altına imzasını attı. Diyarbakır’ın ev sahipliğinde düzenlenen Kültür ve İnanç Destinasyonu Çalıştayına katılım ve ilgi oldukça yoğundu. Mardin ve Şanlıurfa illerinin de yer aldığı bu Çalıştayda Turizm Bakanlığından tutun da Türkiye’de faaliyet gösteren Turizm Şirketleri, Tur Operatörleri, Turizm alanında yatırımları bulunan iş adamlarına dek geniş bir katılımcı kitlesi vardı.

Vali Karaloğlu’nun açılış konuşmasıyla başlayan Çalıştay eğer amaçlanan hedefe ulaşırsa, Diyarbakır için gerçekten de büyük bir kazanım olacaktır. Umarım olur da! Şöyle dedi Karaoloğlu:

   “Burası batıdan doğuya doğru akan İnsanlık nehrinin kaynağı.  Burası medeniyetin emeklemeye başladığı, koşmaya başladığı yerdir. Burası insanlığın anavatanıdır”.

    Bu sözler bile Diyarbakır’ımızın sadece bizler için değil tüm dünya üzerindeki medeniyetler için ne denli önem taşıdığını açıkça ortaya koymuyor mu? “MEZOPOTAMYANIN ALTIN ÜÇGENİ” olarak tanımlanan Diyarbakır, Şanlıurfa ve Mardin illerimiz eğer gerçekten de çoktan hak etmiş olduğu Turizm haraketliliğini özellikle Kültür ve İnanç Turizmindeki yadsınamaz yerini bir an önce alırsa; ekonomik açıdan oldukça büyük kazanım elde edecektir. Tabi ki bunun sonucu vatandaşlarımıza da yansıyacak, onlara yeni iş olanakları ve yeni ekonomik fırsatlar olarak dönüşümler olacaktır.

“Zaman, mekân ve imkân müsait” …

Şimdi sıra özellikle bu yörenin insanında…

Diyarbakır için; Diyarbakır’ın tanıtımı, Kültür ve İnanç Turizmi için bir adım atılmalı. Tabi ki bu işler zorlamayla olmaz. Bu kente gönül vermek gerekir. Ve bu kentin değerini bilmek, geçmişten geleceğe uzanan bir medeniyetler köprüsü olduğunu, her karış toprağından tarih fışkırdığını ve bu topraklar üzerinde her dine mensup tüm inançlı insanların bir arada barış ve huzur içinde yan yana yaşayabildiklerini kabul etmek ve ettirmek gerekir. Ve tabi ki bir de turizm sektöründe hizmet kalitesinden asla ödün vermemek gerekir. Eğer bu şehrin bir dünya markası haline gelmesini istiyorsak, hepimiz elimizi taşın altına koymalıyız.

Bir Antalyalı olarak ben isterim ki; nasıl Antalya’yı turizm başkenti olarak tanımlıyorsak, Diyarbakır’ımızı da aynı şekilde Kültür ve İnanç turizminin başkenti olarak tanımlayalım. Tabi ki bu işler emek ister özveri ister bir de en önemlisi eğitim! Özellikle hizmet sektöründe görev alacak kişilerin eğitimi. Örneğin, belirli bir eğitimden geçmeyen kişiler hizmet sektöründe işe alınmasınlar. Denetimler yerinde ve zamanında yapılsın. Bu konuya neden girdiğime gelince:

SAYIN VALİM, HİÇBİR ŞEY SİZİ YOLUNUZDAN GERİ DÖNDÜRMESİN. ÇABALARINIZ İNŞALLAH BOŞA ÇIKMAYACAK, ERGEÇ SONUCUNU ALACAKSINIZ.

   Sayın Karaloğlu’na kentimiz adına bu Çalıştay için bir kez daha teşekkürlerimi sunuyorum. Sonuçta Sayın Valimiz bu kadim şehir için gerçekten de bir şanstır. Bu şansını iyi değerlendir Diyarbakır.

   YARIN 10 KASIM

   Her 10 Kasım’da hem hüzün dolar yüreğim hem de sevinç…

   10 Kasım 1938…

   Bir ulus Ata’sını ebediyete uğurladı.

   Ve 10 Kasım 1938

   Annemin doğum tarihi…

   İşte o yüzden ben, her yıl 10 Kasım’da hem hüzün dolar, sonbahar olurum.

   Hem de annem henüz çok şükür ki hayatta diye sevinir, ilkbaharı yaşarım.

   Ne mutlu bana ki Atatürkçü bir ailenin ferdiyim.

   Ve ne mutlu bana ki, bu vatanı düşman işgalinden kurtarmak için Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde seve seve vatan savunmasına koşan ve Gaziantep’te şehit veren, Çanakkale’de gazi olan dedelerimin torunuyum.

   Rahat uyu ATA’M! EMANETİNİN BEKÇİLERİYİZ…

Meltem Gönüllü