Savunmalar bitti, mahkeme heyeti karar verecek

Diyarbakır'ın Bağlar ilçesi Tavşantepe Köyünde öldürülen 8 yaşındaki Narin Güran davası üçüncü günde ek tanıkların dinlenmesi ve sanık avukatların savunmalarıyla devam etti.

TİGRİS HABER - Diyarbakır 8. Ağır Ceza Mahkemesinde önceki gün görülmeye başlayan davanın 3'üncü gününde tutuklu sanıklar amca Salim, anne Yüksel ve ağabey Enes Güran ile Narin'in cansız bedenini Eğertutmaz Deresi'ne sakladığını soruşturma aşamasında itiraf eden Nevzat Bahtiyar ve avukatları duruşmada hazır bulundu.

Davanın ilk iki gününde 4 sanık ve 26 tanık dinlendi. Güran ailesinin avukatlarının talebi üzerine bugün yeni tanık ve avukat savunmaları dinlendi.

Duruşma, Güran ailesi avukatlarının mahkemeye sunduğu 9 tanığın dinlenmesiyle başladı. Ardından sanık avukatlarının ve Diyarbakır Barosu avukatlarının beyanlarıyla devam etti. Tutuklu dört sanığın esas hakkındaki savunmalarına geçildi.

Avukatların savunmaları bitti. Mahkeme heyeti müzakere için 00.45'e kadar ara verdi.

Tigris Haber Muhabiri Ardıl Batmaz, gün boyu Diyarbakır Adliyesinden canlı aktardı:

Narin Güran’ın annesi Yüksel Güran:

Türkiye'de en acılı, en mağdur anne benim. Hem kızımı vahşice öldürdüler, hem mezarına gidemedim hem de namusumla suçlandım. Hiç kimse 'bu anne ne çekti' demedi. Bir şalla beni suçluyorlar. Kızımın katili olsam zaten şalı göstermezdim. Bir kadın memur mafya oğlunu öldürecekler dedi, kimse bunu dile getirmedi. Enes'e ne olacak kimse düşünmedi.

Polis yüzüme tükürdü. Ben suçsuzum, ben günahsızım. Benim yerimde Nevzat'ın karısı kızı olsa işkence görse köppek gibi konuşacaktı burada. Beni öldürün, beni asın ama namusuma leke sürmeyin (Bağırarak, masaya burarak)

Güran ailesini limon gibi sıkıyorlar. Biz bunu haketmedik. Gidin kamerayı çıkartın, Nevzat yapmadıysa beni de oğlu mu da kaynımı da asın.

Beni asın asın. Nerede bu cinayet olmuş? Niye kimse bize inanmıyor? Onun çocukları da ona hakkını bırakmayacak. Bu yaşa gelmiş bir dairesi olmamış. (Nevzat'a) Hiç kimse demiyor Narin'in annesi cezaevinde ne çekiyor. Benim namusumla oynuyorlar.

Allah Güran ailesinin hakkını size bırakmasın. Kamerayı çıkartın. Narin eve gelmemiş. Ben Narin'in annesiyim annesiyim. Birisi kızıma tokst vursa ben aşağı iniyordum. O biliyordu ben nasıl kızımın üstünde titriyordum. Cumhurbaşkanına sesleniyorum; kızımı unutmuşum namusumun derdindeyim. Salim benim abimdir abim.

Kızım gitti gitti. Benim namusumla oynamayın. Herkes elini vicdanına koysun. Okul okumamışım, beni neyle suçluyorlar? Siz nasıl bir insansınız? Benim çocuklarım çoban olsun, bırakmıyorum artık devlet memuru olsun. Jandarma görüyorum elim ayağım titriyor. Yeterki Narin'in kanı yerde kalmasın diye sustum.

***

Enes Güran: "Başkanım, baro avukatları her daim ifadelerinde diyorlar ya, çelişki var. Biri de ayağa kalkıp da ne tür işkenceye uğradığımızı söylesim. Beni darp eden adamlar bu salando bana bakıyor, gözleri hep bende.

Annemin videosunu karşımda izleyip gülüyorlardı. Polis jopunu ıslatıp vuruyorlardı. Bana eşşek muamelesi yaptılar. Bakın dişimi kırdılar. Etmedikleri hakaret kalmadı. Cezaevinde intihar etme zamanına geldim ben. Lavaboya intihar etmeye gittim ben. (Ağlıyor)

Devlet arkamızda dedik, ceser bulunduğu zaman neden bunu yaptılar. Savcılar da billiyordu işkence gördüğümüzü. Savcı bana el kol hareketi çekiyordu komutanın yanında.

Ben niye konuşmadım? Annem babam üzülmesin diye. Sadece abimle konuşuyordum. Ağladığım tek kişi abimdi.

Gerekirse 20 yıl cezaevine koyun beni ama kardeşimin cinayetiyle suçlamayın.

Bunu da yayınlayın diye bağırıyor, yazmasını çıkardı. Enes Güran oturdu, "İçim dolmuş, vallahi dayanamıyorum" diyip tekrar kürsüye geldi.

Beni dördüncü gün aldılar, gözümün morluğunu Salim Güran mı yaptı diye sordular. Abi dediğim kişiler (jandarma) annenle amcan arasında ilişki mi var diye soruyorlar. Bizi her daim ezdiler, suçladılar. Kolumdaki ısırığı kendim gösterdim onlara.

Komutanın gözleri açıldı, jandarmaya götürüp dövmeye başladılar. Narin mi ısırdı dediler. Annen öldü baban öldü dediler bana nezarette.

Çorbama uyku ilacı koyuyorlardı. Sabah uyandığımda ağzımdan köpük çıkıyordu. 1 gün o çarbayı lavaboya döktüm gelen giden uyanık mıyım diye gelip bakıyordu. Sabah 3-4-5 her daim beni ifadeye götürüyorlardı. Sahte avukat getirdiler bana. 'Sen yapmışsan ya da başkası yapmışsa itiraf et yaşı küçük cezaevine girmezsin' dediler.

Benim içimde kardeşim ölmemiş diye ümit vardı. Komutan başın sağolsun dedi. Morga götürecek sandım. Köydeki camiye götürdüler beni, keşke ben ölseydim diyorum komutan geliyor 'sen niye ölüyorsun çakkal' diyor.

Bir komutan, omzunda iki yıldız vardı. Raporu çıkarttık annenle ilişkin var dedi. Yalan atıyorsun dedim kafama yumruk attı, diziyle vurdu.

Mahkemeden önceki son gece annemi darp ettikleri videoyu gelip bana izlettiler.

Ben abimi ağlayarak aradım beni unuttunuz mu dedim. Bakın satın hakim; ben ilk gün de dedim: Salim Güran'ın kralı da Nevzat Bahtiyar’ın kralı da gelip benim bacımı benim evimden alamaz, hayatta buna müsade etmem.

Beni silahla da tetdit etseler hayatta susmam. Son kelimem budur. Gerekirse yıllarca cezaevine atın ama beni Narinimle suçlamayın.

Oradaki beni darp eden adam gelip gülerek mahkeme salonunda bana bakıyor. Bu benim zoruma gidiyor. Benim suçum varsa cezamı çekeyim, annem de Salim Güran da varsa suçu çeksin. Duyup da şahit olup da susanın Allah belasını versin.

***

Enes Güran'ın avukatı konuşuyor;

"Süslü giriş yapmayacağım. Soruşturma süreciyle ilgili birkaç değerlendirme yapacağım. Bu süreçte biz, savcıların çalışmalarına faydamız olsun istedik. Çok iyi niyetli düşünmüşüz. Kısıtlama kararı konuldu ama çığ gibi ülkeye yayıldı her şey.

Bu dava şu anda varlığıyla Enes'e nüfuz ediyor. Herkes konuşabilir, bir yere kadar. Biz soruşturma savcılarıyla iletişime geçtiğimizde tüm taleplerimizi yazılı yapmaya özen gösterdik. Mümkünse odalara girmedik, kapılar açık konuşmaya çalıştık ama kimsenin bizi taktığı yokmuş.

Dosyaya giren evrakları basından öğreniyorduk.

Diyarbakır Barosu bir hafta sonra, bir ay sonra inkar edeceği savunmalar yapmasın. Kendi savunmalarınızı yarın sizin karşınıza getirirler. (Dar alan baz kayıtlarıyla ilgili kesinlik içeren savunmaları kastediyor)

Adalet Bakanı yanıltıldı. Tüm kamuoyu önünde yanıltıldı.

Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı iddianamesi yayınlandığı zaman UYAP sisteminde soruşturma açık gözükürken barkodlu evrak basındaydı. Biz oradan aldık.

Enes Güran’ın lehine hiç delil toplanmadı mı? Hiç delil yok muydu? Neden sadece aleyhe deliller seçildi? Bu yasaya aykırı.

Enes Güran suçsuz ise mesuliyeti çok büyüktür. Suçsuz ise karşılığı yok. Çok ağır bir mesuliyet.

Enes Güran'ın ifadelerinde çelişkiler olduğu doğrudur. Ancak sadece kuşku duyabilirsiniz, başka yere varamazsınız. Enes'in bu cinayeti işlediği gibi bir neticeye bu delillerle ulaşmanız mümkün değil. Enes'in cinayet mahallinde görüldüğüne ilişkin bir beyan da ikrar da yok.

Bize göre sıkıntı büyük. Maddi delillere aykırı evrağı önümüze koyup bunu maddi delil olarak kabul edin diyorlar, etmeyeceğiz.

Ailenin Hizbullah örgütü üyesi olduğu bilgisi pompalandı. Ailenin mevcut hükümetin koruması altında olduğu bilgisi pompalandı, ikisinin birbiriyle örtüşeceği düşünülmeden. Silah deposu bulundu dediler. Diyarbakır Milletvekilinin aileyi kanatları altına aldığı bilgisi pompalandı. (Ensarioğlu) ÖSO komutanının aile büyükleriyle görüştüğü ve sonra bölgeye geri döndüğü bilgisi pompalandı kamuoyuna. Bir sürü bu şekilde korkunç bilgi kirliliği pompalandı. Empati yapıldığında bunun ne kadar dehşet verici neticeleri olacağı öngörülür.

Güran ailesi kavramı diye bir şey yok. Aşiret algısı yaratıyorlar. Nevzat kadar soğukkanlı bir adam görmedim hayatımda. Bakıyorum ara ara, üç günün yarısında onu konuşuyoruz yüzünde kıl oynamıyor. Muhtemelen içinden gülüyor.

Enes Güran'ın avukatı, savcının tutukluluk devamına yönelik talebini kabul etmediğini, Enes Güran'ın ev hapsi dahil adli kontrolle tahliye edilmesi gerektiğini söyledi.

Enes Güran'ın ikinci avukatı konuşuyor;

"Şüpheden sanık yararlanır ilkesi tam tersine uygulanıyor. Sistem doğru işlemiyor ve buradaki hukukçular da bunu çok iyi biliyor. Buradaki sanıklara neler yapıldığını herkes biliyor. Hakim de savcı da."

Savcı: Sizi kırmadan bir cümle etmek istiyorum. İşkenceden bahsediyoruz kaç gündür. Duruşmanın merkezi Narin, işkence değil. Narin konusundan uzaklaşmayalım istiyoruz.

Enes Güran'ın ikinci avukatı konuşuyor; "Nevzat Bahtiyar hayalet gibi, salonda ama kimse farkında değil. JASAT tutanağı da aynı şekilde, herkesin evinin yeri tutanakta yazılmış ama Nevzat'ın evi yazılmamış."

(Harita çıkardı, Narin’in son görüldüğü noktayı ve yakındaki evlerin kime ait olduğunu gösteriyor)

Enes Güran'ın ikinci avukatı konuşuyor; "Patlıcan meselesi önemli. Biz gittiğimizde hâlâ solmamıştı. Elimizde fotoğraf var."

Dosyada Nevzat Bahtiyar’ın korunduğunu düşünüyoruz.

Baz sinyali ayak izidir dediler. Çok iddialı bir laf bu. Görüntüler çıksa bile toplumun bir kısmı hala suçlamaya devam edecek, 'bunlar yaptı' diyecek. Çünkü buna inandılar, bunu değiştirmek çok zor.

"Bilirkişi 'hata payı yok' derse suç duyurusunda bulunacağiz." (Baz kayıtlarıyla ilgili)

Cem Garipoğlu ölmüş, mezarı açıldı, DNA yapıldı ama hala onun Cem Garioğlu olmadığına inananlar var. İnanmak istediğine inanıyor herkes. Baba dün ölecekti burada gözümüzün önünde. Lütfen biraz empati yapın. Yarın masum oldukları anlaşılır ve ispatlanırsa yaptığınız bu saldırıyı, linçi... Atlatamazlar bunu.

Biraz vicdan ya. Biraz sağduyu ya. İnsanın hesap vereceği tek yer kendi vicdanıdır günün sonunda. Kendi vicdanımızı da bir düşünelim. Biz de bu işe girerken almak istemedik. Korkttuk, ilgilidir herhalde bunlar dedik. Israrla biri zorladı, gelsin dinleyelim dedik. Biz anladık ne olduğunu, bir bakalım dedik. Her baktığımızda anlatılandan farklı bir şey gördük. Medyada bir kampanya var ve bu kampanya bitmeyecek.

'Herkes biliyor ama susuyor' diyorsunuz. Hadi iddia edildiği gibi olduğunu düşünelim. Bunun köyde herken biliyor olması mümkün mü? Buna gerçekten inandınız mı?"

Dosya içerisinde Nevzat Bahtiyar’ın HTS'sini bulamadık. Niye yok söyleyeyim mi? Neyse, söylemeyeyim.. Dosyanın hemen açılması gerekiyordu çünkü, bakan bey öyle dedi.

Enes'in gözü o gece morarmadı bizce. Hastaneye gitmişler, kayıtları istedik. 4 kamera görüntüsü varkenn 1 kamera görüntüsü geldi. Ambulansın kapısından Enes gözükmüyor. Diğer kamera görüntüleri de gelirse yüzünde o gün morluk var mı yok mu anlarız.

Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından kirli bilgi veriliyor. Diyorlar ki telefon kapalı. HTS'yi inceledik; uyku anında böyle olduğunu farkettik. Altta çalışan bir uygulama yokken bazın sinyal göndermediğini öğrendik

Mahkeme Başkanı: 1 saat 15 dakika oldu.

Enes Güran'ın ikinci avukatı: "Savunma hakkımı kısıtlamayın."

Mahkeme Başkanı: Buna da savunma kısıtlaması diyorsanız ben de sizin vicdanınıza bırakıyorum.

Enes Güran'ın ikinci avukatının savunması bitti: "En azından ev hapsi verin. Mezarlığa gidebilsin. Bu sağlanabilir."

Enes Güran'ın üçüncü avukatı konuşmaya başladı:

Vicdan sahibi olan tüm insanların tek amacı maddi gerçeğin ortaya çıkarılmasıdır. Biz de bunu istiyoruz. Üç gündür buradayız, Enes'in karakterini, duygu durumunu gördünüz. Müvekkil bu suçu işlemiş olduktan sonra bahsedildiği gibi böyle normal, rutin hayatı sürdürebilir miydi?

Enes Güran'ın dördüncü avukatı konuşuyor:

Dostoyevski'nin Karamazov Kardeşler kitabından bir pasaj okuyor. "Narin'i katleden failin en ağır cezayı almasını, susan herkesin de cezalandırılmasını istiyorum. Narin'in cinayeti adeta bir polisiye romanı, magazin olayı haline getirilmiştir. Narin'in katili bulunamadı ama biz tüm Güran ailesini mahkûm ettik algısı var."

Sanığın onurunun da korunma hakkı vardır. Siz riayet ettiniz teşekkürler ama kamuoyu etmiyor. Enes Güran'ın masumiyet karinesinin, onurunun korunması için suçsuzluk karinesinden yararlandığına ilişkin ara karar verilmesini istiyorum. Resmi Gazete'de yayımlanabilir, başka yerde yayımlanabilir.

Narin'i kim öldürdü, nerede öldürdü, niçin öldürdü? İddianamede bu soruların cevabı yok. Bu iddianame, değerlendirilmeyi haketmiyor. İddianamenin dilinde de sorun var. Hukuk sistemimizin neresinde 'organize' kelimesi var? Bazı gazeteciler kullanıyor bu kelimeyi. Türkiye Cumhuriyeti, Tavşantepe köyünden daha büyüktür.

Ben delil tartışması yapmayacağım çünkü ortada delil yok. Daraltılmış baz çalışması, uydurma bir rapordur. Bilime uygun olmayan bir şeydir ve bu davada kullanılamaz.

Bu aşamada bilirkişileri reddediyorum, tarafsızlıkları şüpheye düşmüştür. Raporun yanılma payından bahsetmemişlerdir.

İddia makamı objektif olmak zorunda. Müvekkilin lehine olan birçok delile yer verilmemiştir. Müvekkil suçtan doğrudan zarar görmüştür. Katılan olarak yer alması gerekirken sanık kürsüsünde oturuyor.

Davaların ayrılması mümkün. Enes'in dosyasının ayrılarak derhal beraat kararı verilmesini talep ediyorum.

Hüküm verilinceye kadar sayın heyetinizin, kendiniz hakkında, sosyal medyayı ve televizyonları izlemeyeceğinize dair ara karar tesis etmenizi istiyorum.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Diyarbakır Haberleri