Salı akşamı Soma’da bir kömür madeninde, emek fedaisi, çilekeş her dakikasını ölümle burun buruna geçirdikleri ömürlerine nokta konulan 300’den fazla madenci kardeşimizi kaybettik.
Her gün diri diri girip çıktıkları mezardan bu kez çıkamadılar. Ölüme alışık kara yüzlü yiğitler son defa ölüp gittiler bizden…
Acıları ranta dönüştürmekte son derece mahir olan kara vicdanlılar yine devredeydi. Hiç vakit kaybetmediler daha ne olduğu bile tam olarak anlaşılmadan sosyal medyada bombardımana başladılar.
Hüküm verilmiş, suçlu bulunmuştu.
Hayır, maden şirketi değil. Kimse 3 gün boyunca onlardan bahsetmedi bile!..
Hatta hürriyet gazetesi bir köşede şirketin sahibi Alp Gürkan’ı överken, diğer köşede faciadan dolayı Erdoğan hükümetini yerden yere vuruyordu!
Oysa hatırlıyorum da 1999’daki Kocaeli-Adapazarı depreminde Veli Göçer diye bir müteahhit bulmuşlar, binlerce ölümün arkasındaki tek suçlu gibi günlerce manşetlerden bu adamı asıp-kesip, halkın vicdanında mahkum ettirmişlerdi. Hani neredeyse o malum koalisyon hükümetinin 3 gün boyunca deprem bölgesine girememesini bile unutturmuşlardı!
O zaman kimse sokaklara dökülmemiş, hükümetin istifasını istememişti. Millet Devlet’ten önce deprem bölgesine girmiş, yaralarını sarmaya başlamıştı. Meydanlara dökülmek yerine zor durumdaki kardeşlerinin imdadına koşmuştu. Bugün ortalığı ayağa kaldırmaya çalışan ‘Aslan sendika ağaları’, o zaman sessiz kalmışlardı oysa. Çünkü beşli çetenin bir üyesi olarak ‘o uğursuz koalisyonu’ kendileri milletin başına bela etmişlerdi.
Bugün bağırıp çağırmaları, olmayan vicdanlarını teskin etme çabası mı yoksa hiç bitmeyen görev aşkı mı?!
Yine g(ö)revdeydiler. Bu kez Soma’da Başbakan’ı protesto eden ‘ölü seviciler’ rolünde madenci yakını olmadıkları, hatta Soma’lı bile olmadıkları her hallerinden belli olan bu ‘Soytarılar’ tek dertlerinin Tayyip Erdoğan’dan kurtulmak olduğunu bir kez daha ispatladılar. Madenci kardeşlerimizin cenazesi üzerinden rant sağlamaya çalıştılar. Anlaşılan bu kez hiçbir zaman çıkamadıkları sandıktan Erdoğan’ı maden ocağına gömerek çıkmayı planlamışlar.
Bir kez daha hüsrana uğrayacakları o kadar belli ki.
Nerden belli diyenlere;
Bir iktidar mensuplarının sahici tavırlarına, bir de karşısındaki ‘naylon insancıllara’ bakmalarını öneririm. Hükümet o maden ocağının dehlizlerinden çıkmayı başaracaktır. Ama Milletin acılarının rantını yemeye çalışan bu sefiller kendi dehlizlerinde boğulacaklardır.
Bir kez daha Soma’lı Madenci kardeşlerime ve yakınlarına başsağlığı ve Allah’tan rahmet dilerim.
Neredeyse bütün Türkiye madenci ailelerine destek olmak adına seferber oldu. Bu gurur duyulacak tablonun oluşmasında 12 yıldır ülkeyi yöneten güvenilir ellerin payını inkar etmek zulümdür. Önceki gün bir TV programında AK Parti’ye oy vererek Soma’lı madencilerin bu sona müstahak oldukları yönünde sözler savuran Yılmaz Şer-dil isimli muhalif ‘medya maymunu’nu şiddetle kınıyorum. Malum zihniyeti teşhir etmesi bakımından da ibretle incelenmesini tavsiye ediyorum.