Bilumum yandaş ‘profesör’, ‘yazar -çizer’ takımı, TV ekranlarında CHP ve HDP’yi tartışıyor. Sandık sonuçlarından çok, Erdoğan karşıtlığını gündem yapıp bunun üzerinden bir algı yürütüyorlar. Yüzde 51’lik oy oranı ile birinci parti konumunda olan AK Partinin liderine yönelik karşıtlık projesi nasıl hayata geçmiş doğrusu çok ediyoruz!
Bunlar Vicdanla cüzdan arasına iyice sıkışmış vaziyette olduklarından, boşalacağını düşündükleri cüzdanlarının derdine düşmüş, ülkenin geleceği, demokrasi, insan hakları, ekonomik ve siyasi sıkışmışlığın varlığını, varlık nedenlerini atlayarak, iktidarı, Sayın Cumhurbaşkanını yanıltmaya, sertleşmeye, kavgacı bir kimliğe bürünmesine daha fazla zemin hazırlamaya çalışıyorlar.
‘Sandıkla gelen sandıkla gider’ özdeyişini kendileri zamanında kullanmış olmalarına rağmen, gelişi normal gidişi işe anormal görüyorlar.
Yaşamın kendisi de böyle değil mi?
Gelip-gitme üzerine kurgulanmış bir tiyatro oyunu gibi, oyuncu sahneye çıkar, oyununu oynar, sonra sahneden çekilir, normal hayatına döner. Yaşam alanı olarak tabir ettiğimiz, tiyatro sahnesi gibi değerlendirmemiz gereken evrendeki yerimizin bir garantisi yok.
Yaşarken ya da göçerken!
Seyirci de tekrarından bıktığı oyunu artık seyretmek istemediğine göre, sahneden inmemekte ısrarın anlamı nedir? Sahnede kalmakta ısrar edip, domates, patates, soğan yağmuru altında inmenin hiç kimseye yararı olmayacağına göre, sürekli perde açıp kapamak, sonuçta sahne garantisi sunmuyor.
Yatacağız-kalkacağız gibi bir şey, geleceğiz-gideceğiz.
**
Sandık demokrasisini, sandık fetişizmine kadar getirdik!
Artık iktidar sözcüleri bunu da dillendirmeye başladı. Fetişizmin farklı versiyonlarını kitaplarda okumuştuk, ancak sandıkla ilgili olanını da literatüre kazandırdılar, teşekkürü bir borç olarak askıya mı alsak?
**
Diyarbakır Bağlar Belediyesinin yüzde 25’lik AKP adayı yüzde 70’le seçimi kazanan HDP’li Başkana KHK’lı olduğu için mazbatanın verilmemesini, bunun kendisinin hakkı olduğunu iddia ederek müracaatta bulunmuş. YSK, KHK’lı yurttaşın adaylığını kabul etmiş, seçim yarışına girmesine izin vermiş, o da seçimi kazanmış, yüzde 25’lik yurttaşın ‘sandık fetişizmi’ buna razı olmuyor, kazanamadığı belediyeyi istiyor.
Size hiç ‘Yukarıda ALLAH var’ demediler mi, öğretmediler mi?
Aşağıda vicdan ve cüzdan arasına sıkıştınız, bunu anladık ta, siz yukarıyı da unuttunuz!
Naci Sapan