Mümin Ağcakaya
14 Mayıs’a neredeyse saatler kaldı. Artık heyecan bir yerde sona erecek. Türkiye için en kritik seçimlerden biri daha gerçekleşecek. Köprüden önceki son çıkışa yaklaştık. Seçim maratonunun sonuna yaklaştık. Oldukça yükselen tansiyon artık normal seviyesine gelecek. Seçim sürecinde meydanlarda verilen sözler ne kadar hayat bulacak. Yeni dönemin hayatımıza neler katacağını biraz da yaşayarak göreceğiz.
Seçim çalışmalarında toplumda güçlü bir değişim isteği kendini gösteriyor. Meydanlardaki talepler değişim ve dönüşüm isteğine işaret ediyor. Demokrasi, adalet ve özgürlük talebi daha güçlü dillendiriliyor. Meydanlara yansıyan bu enerji sandık sonuçlarına nasıl yansıyacak. Bunun cevabını almaya artık günler değil saatler kaldı. Bazı kaygılar olsa da sağduyu galip gelecektir. Hiç kimsenin istemediği seçim-sandık taşkınlıklarının olmaması temennimiz olacaktır. Şimdiye kadar birçok seçim sürecini yaşamış olan ve önemli tecrübeler edinmiş olan insanlarımız bu sağduyu ile bu sürç de geride kalacaktır.
Yaşadığımız geçim sıkıntısı, gelecek kaygısı umarız yeni dönemde yerini sevinç ve umutlara bırakır. Genelde temenniler biriken gerilimlerin son bularak, sorunların elbirliğiyle çözülerek özellikle yoksul kesimlerin özlediği refaha kavuşulmasıdır. Sorunların diyalog ve hoşgörü ortamlarında çözüme kavuşturulmasıdır. Seçim sürecinde birbirlerine karşı cephe alanların, arada fay hatlarının oluştuğu, birbirlerini hasım görenlerin insanların empati yaparak daha ılıman siyasal iklimin yaşanması için ılıman siyasal iklim gerekmektedir. Uzlaşan ve birbirlerine karşı hoşgörü ve saygı gösteren insanlar birlikte yaralarını daha kolay ve çabuk saracaklardır.
Acil çözüm bekleyen sorunlar belki kısa sürede halledilmesi belki kolay olmayacaktır. Ama az zamanda çok işler yapmak güçlü bir irade, kararlılık gücü ve dayanışma gerektirecektir. Seçim meydanlarına yansıyan enerji yeni dönemde sorunların çözümüne nasıl yansıyacak bunu biraz da zaman gösterecektir. Yaşamadan hiçbir şey kesin olmuyor.