Sözcükler, sınırsız sayıda anlamlarda kullanılabilir. Bir de şiir dili gerçek anlamda bir araya gelmeyen nesneler arasında şaşırtıcı ilişkiler kurar. Ben litrelerce uyudum, tonlarca düş kurdum, yolların kilometrelerce ağırlığı vardı desem, boyut uyuşmazlığı olur; ama biraz sonra sözünü edeceğim şiir dilinde, şairlerin farklı boyutlar arasında bağ kurarak bambaşka bir boyut elde ettiklerini göreceğiz.
KÖYLÜ GÜZELİ
Bozkır serinliği taşıyan sevgili
Köylü güzeli
Kalbimi dudaklarınla ıslatmasan kavrulur
Buhar olur savrulurum
Seni görür görmez gözlerin ülkem oldu
Sokaklarında kayboldum
Geceleri bir ağlama sesi duyarsan
Bil ki benim
Seni aramaktan yorgunum
Ellerin olmadı mı çocuklaşıyorum
Sensiz
Kimsesiz bir garibim
Rüzgârlı sevgilim
Köylü güzelim
Alnım ateşler içinde
Islak dudakların olmasa buharlaşırım
Dudakların taşımalı serinliği dünyama
Aşkın gücüyle bakarsın, birden bir vaha! ///Aydın ALP – YÜREĞİNİZİN KAPILARINI KIRACAĞIM - 2019
Ressamın; farklı renkleri karıştırarak bambaşka bir renk elde etmesi gibi. Üstelik düzyazıdaki ya da günlük konuşmadaki yadırgatıcılığı olmadan. Şimdi ben “Karacadağ efkârlıydı, akşam Dicle’nin yanına geldi, kadeh tokuşturdular, sabaha kadar içtiler” desem, ki dedim bile, bunun reel yaşamdaki karşılığı nedir? Şiir dili, günlük konuşma dilinin ve düzyazının taşıyamadığı kapasitede bir elektrik akımıyla doludur. Bundandır insanı çarpması, yüreğinden yakalayıp yerden yere vurması bundandır.
BİR ÖLMEK ANI
Ucu zehirli bir hançer çekildi yüreğimden!
Sanmayın ki esenlikteyim
Durmak bilmez kanamalarla allak bullak!
Köpürüyorum!
Taşkın dolanıyorum günler içinde!
Buğulu gözlerle dünyaya
Pek de acemi sayılmam bakmada
Düş ki yerini kırıklığına bıraktı!
Çaresiz düşüyorum yataklara!
Uyanmak, bir ölmek anı!
Aydın ALP – YÜREĞİNİZİN KAPILARINI KIRACAĞIM - 2019
Günlük konuşma dili, bilgi vermeye ilişkindir. Sözcüklerin çıplak anlamlarıyla örtülüdür. Hamdır, çiğdir, işlenmemiştir. Bir büyüsü yoktur. Bire bir tüketilir. Şiir dilinin ise örgüsü sık dokunmuş ve yoğundur. Az sözcükle çok şey anlatılır; ama çok sözcük arasından seçilmiş, damıtılmış az sözcükle. Şiir dili, anlatmanın sınırını zorlar; sezdirir, duyurur da…
YİTİK BİR DÜŞ
Her şey yeniden bir âşk için başladı
Kötü bitmişti çünkü bir önceki
Ve yüreğim kan ağlıyordu!
Ah, ne olduysa hüznümden oldu!
Tutup düşümü ırmağa attım
İyi başlamış sayılmam, düşümü ırmağa attım
İçimde bir baletin sahnede düşme korkusu
Belki de âşkı çok önemsediğimden hiçledim!
Çok kötü bitmişti, çünkü bir önceki
Ve yüreğim kan ağlıyordu!
Ve zaten ne olduysa kederimden oldu!
Tutup düşümü ırmağa attım
Aptallık ettim, düşümü ırmağa attım
Sonra o evlere gidişlerim bile bir yenilgimdi
Belki de âşkı çok önemsediğimden hiçledim!
Dicle’nin balıkçıları, kardeşlerim!
Bir düş bulursanız, öyle de güzel!
O benim yitiğimdir!
Aydın ALP – YÜREĞİNİZİN KAPILARINI KIRACAĞIM - 2019
Şiir dili; sözcükleri günlük kullanımlarının dışında, kendine özgü ve yüklü anlatımlarda kullanma sanatıdır. Şiir dili, okuyanın da kapasitesini, birikimini harekete geçirir ve yaşama eklenmesini sağlar. Okuyucu; edilgen değil, okuduğu şiirle birlikte yolculuğa çıkan, gözleyen, yeni buluşlar yapan bir yaratıcıdır artık; etkindir. .(SÜRECEK) /// 24 Eylül 1999 / ROJA WELAT/ AŞKI OLMAYANIN ŞİİRİ OLMAZ (Gazete ve Edebiyat Dergileri Yazıları 1994-2018) J&J YAYINLARI – 2018 / / *Şiirler, sonradan bu yazı için eklenmiştir.
Haftaya yazının devamında buluşmak üzere sevgiler, saygılarımla…
Aydın Alp