Bütün toplumları sanatsal bakımdan en çok etkileyen realizm(gerçekçilik), o dev yapıtlar ortaya koymuş akım; sanat sanat içindir prensibini sizce niçin savunmuş? Çünkü sanat kendi içinde, kendisi için vardır. Yetkin bir biçimselliği amaçlar. Elmasın iç örgüsü gibi bakışımlıdır. Ve yetkin şiirin de kendi psikolojisine ilişkin bir ritmi, olağanüstü bir akustik düzeni vardır. İnsanı hayrete düşüren, insanın aklını kamaştıran bir özelliği de bu güzel sistemidir. Çarpıcı bir dünya, şaşırtıcı bir dille taşınır. Büyük Fransız şair Paul Valery : “Şiir, sözcüklerle yazılır.” demiştir. Şiir düşünceyle yazılır, dememiştir. Şiir de diğer sanatlarda olduğu gibi bir zamana yayma, bir damıtma sorunudur. Bir duvarcı ustası bile yıllarca emek vererek duvarcı ustası olur.
SOKAKLARDAKİ ÖLÜ
eylül ortasına doğruydu, ıssızdı insanlık
—derin bir sessizliğe üşüşüyordu zulüm—
şoka direndi yüreğim, vurulu serçe
duyanım yoktu
yıkılırdı dünya, taşıyamazdı başım düşerdi
onu yitirdiğim ilk günler, hep uyurdum
yokluğu kanatırdı içimi, kımıldamaz uyurdum
diretirdim, göz kapaklarım açılmak bilmezdi
uykuydu rüya kavalyeli, onu bana getiren
gerçeğin katılığı çözülürdü ve görünürdü
sözcüklerim pervaneler, havalanırdı ona
sözü mutluluk alırdı, mutluluk konuşurdu
yüreklere yazdı bakışlarımız, yanardık
o iri gözleri gömülürdü bağrıma
ıslak dudaklarımız karışırdı, doymaz içerdik
sevişirdik, silerdi zamanı aşkımız
çocuksuluğumu kışkırtan, öyle sevimli kılan /ele avuca gelmezliğim /yüreğimin çarkını uçuran bengi sularım /gülüşü katardı beni dünyaya
/hantal kaplumbağaları bile severdik /kurbağaların haline kırılırdık kahkahalardan /hiç hayat ertelenmezdi, kavuşurken ellerimiz /duyarlılığın giderek arttığı bir ivmeyle düşlere
yıkılırdı dünya, taşıyamazdı başım, düşerdi /onu yitirdiğim ilk günler hep uyurdum /yokluğuyla yaralı, kımıldamaz uyurdum /diretirdim, göz kapaklarım açılmak bilmezdi.
kapılar kilitliydi /nasıl oldu /bilmedim
gün ışığı gezindi solgun yüzümde /aralandı kirpiklerim
gözlerimin nemiyle havalandıran içimi /korkunç güzel bir sabahtı, korkunç hüzünlü /attım kendimi sokaklara, bir ölü /kimseyi görmez /ne çok gezdim /bilmedim!
Yapayalnızdım/ yapayalnız sanırdım kendimi /sokaklar uyardı beynimi, iniltileriyle sarsan /dağıldı bedenimi uyuşturan düşlerin sisi
çocuklar bile el ele dolaşamazlardı, suskundu kentler /insanlar gördüm
aylak /tedirgin /ve sersem /insanlar gördüm uyurgezer, benden beter /kaçırırlardı gözlerini, acıya dizilirdim
merhabaları yoktu, ama niye yoktu /gözleri doluydu, dokunsan boşanacak /tüyler ürperticiydi, boşluğa asılıydık /sesimiz çıkmıyordu, çıktı mı ulaşmıyor /ulaşılacak o yer çok mu uzaklardaydı
acıdır, kazılıdır varlığımızda, imzası vardır /darbeler zakkumudur yalnızlığımız
korkudur duvarlarımız, yılgınlıktan örülü aramıza /bir araya gelirsek, dayanamayan yıkılan
çıkarmalı yüreklerimizi alanlara yığmalı /aşkların ateşiyle güzelce bir yakmalı /kıvamına geldi mi yerlerine bırakmalı /dönüştürür soğukluğumuzu, inanın /aşktır bu, yanmak gerektirir, ateşle oynamak
bilirsiniz cehennemin kışı yoktur
…………………………………..
püskürürken öncüler gökyüzü gülüşlü güne/tarih doktorasını yapan bir şairin gözlemi eklendi öykümüze
sokaklardaki ölüler, sokaklarda dirildi /açlık kemirdi, acı saldırdı /ölümün gözleri çoklarını aldı
ve derken koptu, beklenen kıyamet
sokaklardaki ölüler, sokaklarda dirildi
yıllanmış tazem
yıldız benekli kürem
yusyuvarlağım
sevgilim hey
gülüşümüz vuruyor yüzüne
katmer açan güller serpiyorsun
omuz omuza yüreklerin güzelliğine
Aydın ALP - ŞARKILAR TILSIMI (1986) Memleket Yayınları
RUHLAR MAHŞERİ (Toplu Şiirler) – 2015 - J&J Yayınları
Sanat, zorlu bir teknik ustalığı gerektirir. Sanatsal formasyonu, isterseniz bütün sanatların kaynağı olarak bilinen şiirle açıklayalım. Sözcükler; ilk anlamları dışında, sınırsız sayıda farklı kullanılma olanağı taşır. Aynı sözcük; kırmızı bir cümlede kırmızı bir renge, mavi cümlede mavi renge; beyaz bir cümlede beyaz renge bürünür. Örneğin “lahana” sözcüğü tek anlamlı bir sözcüktür. Tuğla, kiremit, kazma, balta gibi. Ben “Apolla’yla Mars’a giden bu lahanalar, günlerdir hiçbir şey yapamadılar” desem; herkes lahana sözcüğünü, astronot sözcüğünün yerine kullanıldığı anlar. Yukarıda saydığım diğer tek anlamlı sözcükleri de bu cümleye yerleştirsem anlam yine değişmez. .(Sürecek)24 Eylül 1999 / ROJA WELAT/ AŞKI OLMAYANIN ŞİİRİ OLMAZ (Gazete ve Edebiyat Dergileri Yazıları 1994-2018) J&J YAYINLARI – 2018
Haftaya yazının devamında buluşmak dileğiyle sevgiler, saygılar…
Aydın Alp