Ben, kendi alanıma ilişkin, şiire ilişkin konuşmak istiyorum. Üstelik şiir dediğim halde bile sözlerim, belki yine de yazılmış bütün şiirlere denk düşmeyebilir. Çünkü şiirin tarihi, diğer sanatlarda olduğu gibi, insanla koşuttur. Ve bazı dönemlerde üstlendiği işlevleri, farklı saptamalara da götürebilir insanı. Ve bu farklı belirlemelerin her biri de kendi içinde doğru ve tutarlı olabilir. Üstelik şiir; farklı zamanlarda, farklı koşullarda, farklı işlevler üstlenir. Farklı şiir türlerinin de farklı işlevleri söz konusudur. Sözgelimi didaktik, epik, pastoral, lirik, dramatik, satirik şiir türlerinin de kendine özgü yanları ve işlevleri vardır; şimdilerde bu ayrımlar belirginliğini yitirmişse bile. Ben yine de bütün farklılıkların üstünde bir gerçeğe değinmek istiyorum. Büyüleyici şiirin, büyük şiirin en belirgin özelliği; bence insanın aklını kamaştırması, yüreğini kabartması ve insana haz vermesidir. Belki diğer sanat dalları için de bu böyledir. Ama bu haz verme özelliğinin hedonizm olarak yorumlamamalı. Çünkü şiirin, sanatın verdiği hazzın içeriği de vardır. Ve olabildiğince yüklüdür.
AŞK HANGİ RÜZGÂRLARDA...
“surlar mabedimizdir” diyor mahmut abi
ben şarkılarını da öyle bildim
değil mi ki ayneminareli bir çocuk
ölür de vazgeçmez değerlerinden //
çocukluğum
sonsuz, mavi ve gözü pek
yağlı kırbaçlı faytonlarıyla koşuyor içimde
damları yaban çiçekli evleri unutmadım
siz saçlarım neyi andırıyor sanıyordunuz//
‘fırat kenarında yüzen kayıklar’
şimdi nerelerde süzülür kalbim
aşk hangi rüzgârlarda
bir yıldız yağmuru böyle çok gecelerde
biz büyüdük artık, ölümse ölüm
itler köpekler düştü peşimize//
ah, çak güzelim şiir, bu insani karanlığa
bildik geceler değil bu
ayı da var yıldızları da
ama öylesine zifiri
kendini güneş tutana//
yüreğim bulut yumuşaklığında
ve gerekirse vandal
kıyamıyorsun insancıklara
ve kahır ve hüzün
böylece düşüyor payına//
“fırat kenarında yüzen kayıklar”
şimdi nerelerde süzülür kalbim
aşk hangi rüzgârlarda// Aydın ALP YÜREĞİM ÜLKEM GİBİ- (CEM YAYINEVİ-1996)
RUHLAR MAHŞERİ (Toplu Şiirler ) – ( J&J YAYINLARI - 2015 )
Bireyselliği, göz ardı edilemez bir yaratı olan şiir; belki de aynı zamanda en çok kitlesel olan bir yaratımdır. Bakıyorsun, topluca üretilen herhangi bir ürün bile şiir kadar içkin bir kitlesellik ruhu taşımıyor. Özgünlük dedikleri de işte bireyle dünya arasındaki bu özel ilişkide açığa çıkar En bencil bir sanatçı bile yapıtını oluştururken kendisinin dışında bir de “başkalarına” iletmeyi hedefler. İnsan gerçekliğini çarpıtan, tahrif eden, ister “yanıltılmış” isterse de “yanıltmak isteyen” sanatçılar bile. (5 Kasım 1999 / ROJA WELAT) // (ARDI VAR)
BİRİ VAR
bir insan
kezlerce kez doğsa
kezlerce kez yeniden yaşasa ve ölse
yaşayamayacağı kadar aşk yaşadım
ve şimdi yalnızım
kalbime almadığımı artık yatağıma almam
biri var
biri var
biri var
sarışın
uzun
ve pembe
kanım çekiliyor
yarılan toprağa dönüyor kalbim
kalbim kuruyor onu görünce…
sevgilim
selvi boylum
bahar güzelim
bak ölesiye sevdiğim diyarbakır’ımda
ölesiye yalnızım//
kavradığım silahım ol
bak eylül artığı psikopatlar çapulcu
cesedimi bile kıskanacak çok insan var// AYDIN ALP – AMED’İN DOLUNAYI ( SÎ YAYINLARI – 2002 )
RUHLAR MAHŞERİ (Toplu Şiirler )-( J&J YAYINLARI - 2015 )
Haftaya yazının devamında buluşmak dileğiyle sevgiler, saygılar… Aydın ALP