Aslında epey zamandır yazmak istemiyordum.Gereksiz insanlara polemik malzemesi vermeyi ve ismimiz üzerinde onlara prim yapma imkanını vermeyi sevmem.
Ancak tabloya bakınca dayanamadım
Diyarbakır neden sporda başarısız ve bir türlü arzulanan noktaya gelemiyor?.Tabi herkes farklı nedenler sayabilir.Bana göre ise işin sırrı şu üç cümlede gizli; samimiyetsizlik,ilkesizlik ve kent milliyetçiliği eksikliği.Samimiyetsizlik ve ilkesizlik had safhada.Maşallah herkes konuşur,birbirini yerden yere vurur ve demediğini bırakmaz ama yan yana gelince ya da menfaatler kesişince can ciger kuzu sarması olurlar.Laf üretmede şampiyonuz ama icraatta küme düşme hattındayız.
Ve en önemlisi kent milliyetçiliğinde Diyarbakır yerlerde sürünüyor.Gerçi hiç bir alanda bunu başaramıyoruz ama sporda fazlasıyla bölünme var.Herkes kendi doğrusunun ısrarcısı,kentin doğrusu ve menfaati ise kimsenin umrunda değil.
Keşke bu kentte kent milliyetçiliği,siyasi milliyetçiliğin önüne geçebilseydi o zaman her alanda işler farklı olurdu ama nafile.
Sporda önce birlik ve beraberliği sağlamak gerekiyor ne var ki buna öncülük ve liderlik yapacak irade ortada yok.
Bu tabloya bakınca 15-20 sene önceki ruhun hayal ötesi olduğunu düşünüyorum.
“Sağduyu, Öfkeye Yenik Düşmesin”
Diyarbakır kenti, sporda öfkesine hakim olamamanın bedelini geçmişte çok ağır şekilde ödedi. 9 yıl önceki Bursa maçında yaşananlar hala hafızalarımızda. Deyim yerindeyse aklı selim ve sağduyulu olmayı öfke ve tepkiye teslim ederek koca Diyarbakırspor’un sonunu kendi ellerimizle hazırladık. Her zaman ifade ettiğim gibi Diyarbakırspor’un çökmesinin en büyük nedenlerinden biri 2009-2010 sezonunda Bursaspor’la oynanan maçlarda yaşanan olaylarla ilgili sürecin iyi yönetilememesidir.
Şimdi Cumartesi günü Amedspor-Sakaryaspor maçı oynanacak. Benzer bir atmosferi ve havayı yaratmaya çalışanlar var. Yani pusuda bekleyen kurtlar var. Onlara o puslu havanın imkanını vermemek lazım. Aksi takdirde bunun yaratacağı ağır tablonun sonuçlarını sadece Amedspor değil,Diyarbakır ve bölge ödemek durumunda kalır. Atalarımızın ifadesiyle “keskin sirke kupüne zarar verir”, bu kentin ahalisi kupüne zarar veren sirke pozisyonuna düşmemeli. Tarih,ders çıkarmayanlar için tekerrürden ibarettir. Bursa sürecinden gerekli dersleri çıkarmalı, öfkenin yerini sağduyu ve aklı selim olmak almalıdır. Ötekileştirmeye,haksızlığa en güzel tepki tribünde ve sahada kenetlenip rakibi yenmektir.
Sakarya’da yaşananları tüm Sakarya halkına mal ederseniz o zaman efsane emniyet müdürü Ali Gaffar Okkan’a, Diyarbakırspor’un başarılarında pay sahibi olan Sakaryalı futbolcular Kader Çetin’e,Halil Karaaslan’a,İlhan Var’a,Rahim Zafer’e ve nicelerine haksızlık edersiniz. Sakarya’daki maçtan sonra en büyük tepkilerden birini Sakaryalı olan eski Diyarbakırsporlu Kader Çetin vermişti. Demek ki her şehirden kendini bilmezler çıkıp işi sporu asıl amacının dışına taşıyabiliyor ve Kader Çetin gibi sağduyu sahipleri de çıkıp gerekli tepkiyi gösterebiliyor.
Ben daha önce üç kez Sakarya’da Diyarbakırspor maçlarını izledim. İki takım taraftarlarının kol kola Ali Gaffar Okkan’ın mezarını ziyaret etmelerini ve beraber tribüne gelerek centilmenlik içinde maç izlemelerini bizzat yaşadım. Bu maçları Diyarbakırspor kazandı ve en ufak bir olumsuzluk olmadı. Aynı şekilde yakın zamana kadar Sakaryalı taraftarlar Diyarbakır’a geldi ve aynı ilgi ve görüntülerle ağırlandılar.
Sakarya’da bu sezonun ilk yarısında oynanan maçta hiçbir şey olmadı diyemeyiz,sporun ruhuyla bağdaşmayan sahneler yaşandı. Maalesef bu kışkırtıcı tablolar ilk kez ve sadece Sakarya’da yaşanmıyor. Geçmişte Diyarbakırspor’la bunları defalarca yaşadık,bölgenin diğer takımları da maruz kalıyor.Ancak bunları esas alarak iki şehir arasında geçmişte var olan güzellikleri görmezden gelmek doğru değildir. Saygısızlık yapana aynı tarzla cevap vermek dinimizle,kültürümüzde,gelenek ve göreneklerimizle ters olan bir durumdur. Kaldı ki bizler et ve tırnak olmuş bir toplumuz,aynı ortak vatan ve ortak bayrak altında yaşıyoruz. Şimdi provokatörlere yenik mi düşeceğiz?.Aksine “provokatörlerin canı cehenneme,biz kardeşlikten vazgeçmeyeceğiz” diyebilmeliyiz.
Cumartesi günü kazanan sağduyu,aklı selim ve Diyarbakır olsun.Kazanan kardeşliğimiz ve Türkiye olsun..
Saffet Azbay….