Sağlık Bakanlığı Türkiye Tıbbi İlaç ve Cihaz Kurumu’nun verilerine göre, 2019 yılında kurumun Kozmetik Denetim Dairesi Başkanlığı tarafından bin 328 ürün denetlendi. 489 ürünün ‘teknik düzenlemeye uygun’ onayı aldığı çalışmada, ‘801 ürün teknik düzenlemeye aykırı’ bulundu. Her 3 ayda bir yapılan teknik incelemeye göre 38 ürün ise güvensiz ürün olarak belirlendi. Üretici firmalara teknik düzenlemeye aykırılık gerekçesi ile toplam 1 milyon 459 bin 981 TL para cezası uygulandı. Mevzuat çerçevesinde verilen diğer para cezalar ile birlikte bu rakam toplam 1 milyon 679 bin 981 TL’ye ulaştı. Cezaların yanı sıra birçok ürüne geri çekme ve imha gibi işlemler de uygulandı.
“Ucuz fiyat politikasıyla tüketici aldatılıyor”
Halk sağlığını tehdit eden ve ‘merdiven altı üretim’ olarak tanımlanan kozmetik ürünlerin zararlarıyla ilgili konuşan Giz Kozmetik Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Zengin, “ Ünlü markaların sahtesi ya da bilinmedik markalar olarak tüketicilere sunuluyor. Ucuz fiyat politikasıyla müşteri kazanmaya çalışan kötü niyetli üreticilerin piyasaya sunduğu bu ürünler, insan sağlığını tehdit eden kimyevi maddeler içerebiliyor. Uzmanlar; sağlıksız üretim alanlarında imal edilerek piyasaya sürülen kişisel bakım ve kozmetik malzemelerinin zararlarına her fırsatta dikkat çekiyor. Yapısı bilinmeyen ve kanserojen madde içerme ihtimali olan bu ürünler, cildi tahriş ederek başta egzama olmak üzere birçok deri hastalığının sebebi olabiliyor. Bu gibi ürünler oluşturduğu fiziksel sorunların haricinde psikolojik travmaları da beraberinde getiriyor” diye konuştu.
“Büyük fiyat farkları olan ürünlere dikkat edilmeli”
Sahte kozmetik malzemelerinin insan sağlığına ciddi boyutlarda zarar verebileceğini belirten Zengin, “Son yıllarda dövizde yaşanan hareketlilik, kozmetik ürünlerinin de fiyatlarını etkiliyor. Yükselen fiyatlar tüketicileri düşük fiyatlı kozmetik malzemelerine teşvik ediyor. Bu noktada tüketicilerin bilinçli hareket etmesi ve doğru seçim yapması gerekiyor. Piyasada ortalama 200 TL’ye satılan bir ürünün 20 TL’ye satılması pek olası değildir. Tüketiciler; büyük fiyat farkları ile ucuz satılan ürünlerin sahte olduğunu bilmelidir. Bir diğer konu da adı duyulmamış, üreticisi belli olmayan kozmetik ve kişisel bakım malzemeleri. Piyasada kendini ispatlamamış ve üretim tesisleri belli olmayan ürünlerden de uzak durulması gerekiyor. İnsan sağlığına zararı olmayan kozmetik ve kişisel bakım malzemeleri ürettiğini ispatlayan, kalite belgelerine sahip olan firmaların ürünleri ilk tercih olmalıdır” şeklinde konuştu.
“Sahte ürünler kanserojen maddeler içerebilir”
Zengin “Merdiven altı ürünlerin içine hangi maddelerin eklendiğini bilemiyoruz. Bu maddelerin alerjik yan etkileri olabilir” diyen İbrahim Zengin, “Kötü niyetli kimseler tarafından üretilen sahte kozmetik malzemeleri birçok hastalığa sebep olabilir. Sahte ürünler kanserojen maddeler içerebilir. Vücudun en hassas bölgelerinde kullanıldığı için de başta egzama olmak üzere birçok deri hastalığına davetiye çıkarabilir. Sahte ürünlerden yaşanan problemler görme kayıplarına kadar gidebilir. Yaşanan süreçlerin bir de psikolojik kısmı var. Görme kaybı ve geri dönülemez cilt hasarı gibi çeşitli problemler yaşayan insanlar psikolojik travma da yaşıyor. Tüm bu sorunları yaşamamak için kişisel bakım ve kozmetik ürünü alırken güvenilir, kendini ispatlamış markaları tercih etmek en doğru seçim olacaktır” ifadelerini kullandı.