ŞAH MONO HIR HIR ADA DEVLETİ

Neçirvan BOZKAPLAN

8. Şah Mono’nun incecik sarımsı tüyleri korsan bayrağı gibi dalgalandı. Vücudunu kaşıdı. Kendisi hırlı, iri yarı, neşesini yitirmiş biridir. Günlük bakımı bit çıkarma, titizlikle yapılmakta. Kralların kaderidir, avamlarca sevilmemek, deliksiz uyuyamamak. Yeterince anlaşılmadığından dert yansa da ona itaat edenler onun en ufak hareketinden derin manalar çıkartıponu kutsallaştırırlar. Birinden nem kaptı mıo kişinin ismi vatan hainidir. Şah Mono’nun tüm belaları nasıl bertaraf ettiğini, nasıl mücadele verdiğini dilden dile yayan onun için komploüreten özel maymun sınıfı vardır. Komplo Üretim Merkezi’nden sorumlukişi Kınalı Maymun ’dur. Kınalı Maymun’a göre vatanseverliğin ilk adımı komplo üretmektir. Devletin devamı için sürekli düşman üretmenin gerekliliğine inanır.

Şah Mono krallığın ilk yıllarındasakindi. Halkınahuzurutattırdı, diğerlerden farklı olduğunu gösterdi. Halk, onu göklere çıkarınca o dayasa üstüne yasa çıkarttı. Onainanan halkbu yasalarla hiç kafa yormadı. Yeni yasaya göre Şah Mono ve ailesi dışındakimse ormandaki meyveleri toplayamayacaktı. Yasaya karşı cılız sesler yükselse deçoğuna göreonun bir bildiği vardı. Dibe düşen yemişler için kapışmalar artıncaŞah Mono, huzursuzluğa son vermek için herkesi ormanın efsanevi ağacınaltına topladı.Bu ağaç kutsal. Tokmak ” ağacıydı. Zebralar, aslanlar, tilkiler yerini alınca son hırıltılarda bitince toplantı başladı. Sevgili kardeşlerim bizim her zamankinden daha fazla birlik ve beraberliğe ihtiyacımız var, adamızın dört tarafı dış mihraklarla sarılmış güntek vücut olma günüdür”dedi. Sonraki gün karadakilerin, uçanların, sürüngenlerin liderlerini Tokmak ağacın tepesinde topladı,deniz manzaralı yerde onlara çeşit çeşit yapraklar, taze meyveler ikram etti. Adanın meşhur yiyeceği mantarların gelişiyle ziyafetin dozu şahlandı. Liderler ziyafet çektikçe kısıtlayıcı yasaları, haksızlıkları heptenunuttular.Sevinçten zebra lideri çifte, tilki takla, kirpigüneşe ok attı. Savaş sonrası zafer kutlamasıhavası yaşandı.

Şah Mono önemli kararları ziyafet verirken alırdı. Yeterince ziyafet vermediği içinliderlerden özür diledi. Liderler onun bu ince düşüncesi karşısında utandılar. Zebra, tilki, kirpi ve diğerleri Mono’nun ne kadar iyi biri olduğunu, şimdiye kadar onu yeterince tanımadığını tartıştılar. Kertenkele, papağan ve serçeler de bu adanın cennetolduğunu, henüz görmeseler deadanındüşmanlarcasarıldığını söylediler. Mideyi taşıran liderler, kendi türüne dönüp Mono’nun ufak tefek yanlışları olsa da onun iyi bir liderolduğunu anlattılar. Yirmi yıllık krallığında kibir ve kükremesi günbegün arttı. Yeni yasaya göre sıçanlardan yeşil kurbağalara kadar herkes Şah Mono’nun sesini taklit edecekti. Kuşlar, arılar, porsuklar her biri maymun gibi çığlık atacaktı.Keklik, koyun ve domuzlar maymun sesine erken ayak uydurdular. Kendi ana dilinde direnenlere ağır cezalar verildi.Karı koca bilekorkudankonuşmaz oldu. Hayvanlar birbirine benzemeye başladı. Yavrusunu uçurum kenarındaölmüş halde bulan anne keçikendi sesiyle yas tutamadan günlerce kayanın başında bekledi. Sonbaharda Tokmak ağacına şimşek isabet edince ağaç nar gibi ikiye yarıldı. Şah Mono, bunun bir doğa olayı olmadığını bunun dış mihrakların oyunu olduğunu iddia etti. Aksinidüşünenlerivatana ihanetle suçladı. Şimşekler, tufanlar, depremlerdış mihrak sayıldı. Yağış sonrası Mono’nun lehine yürüyüş yapıldı. Ağacın ikiye yarıldığı günkurtuluş günü ilan etti, bu günde birlik ve beraberliğin önemine değindi.

Kavurucu sıcaklar adayıesir alınca ağaçların neminden, gölgesinden tasarrufa gidildi. Hastalardâhil izin alınmadan gölgelereçekilmeyecekti. Kavurucugüneşe maruz kalanlar gürleyip hırladı. Esmerleşen tenlerinde isyan kıvılcımıtutuştu. Olası bir isyana karşı Şah Mono, toplantı yaptı. Bugünlerin geçici olduğunu, yasalara verilen destekle ne kadar vatansever, yiğit, fedakâr olduğunuzu gösterdiniz, bu şanlı direnişiniz, sabrınız asla inkâr edilmeyecektir” dedi. Mono, halkın çelik direncini hamur lapası gibi yumuşattı.Kızılımsı kaşlarının altında çukura gömülmüş gözlerini öne çekti. Tespih taneleri gibidizilmiş memeleri ipe asılan soğanlar gibi üst üste dizildi. Kalın dudağını ıslatmak için ağzınışapırdattı. Sevgili tırtıllar, geveze sincaplar, asil maymunlar ve diğerleri… Size yakışır bir kral olmak için gecemi gündüzüme, dirimi ölümüme kattım. Yemedim, içmedim gün boyu Tokmak ağacında düşmanları gözlemledim, rahat etmeniziçin katlandım. Asil hizmetkârınız, kölenizim,sizleri daha iyi şartlarda yaşatmak için yeni bir yasa çıkarttım, ”dedi. Yasa okunmadan eşekler anırdı, koyunlar meleşti. Mono, anırmaya, meleşmeye gerek olmadığını, nefesleriniyormamalarını söyledi.

Yeni yasaya göre adada ki her türün kendine ait toprağı olacaktı. Arkadan cılız bir ses yükseldi. Bu ses, koyu yeşil tüysüz tırtılın sesiydi. Kıvrıla kıvrıla yol aldı, avazı çıktığı kadar Yaşa kralım yaşa, kralımız bize yeni bir ada bulmuş, ”dedi. Mono: Hayır, başka adaya gerek yok hepiniz bu adanın gerçek sahibi olacaksınız, ormanı 72 eş parçaya böleceğiz her türe ait bir bölge olacak ”dedi. Tilki araya girdi. İyi ama bize ait ormanı bize nasılsatıyorsun ki! Atalarımız bilmem bundan kaç yüz yıl önce burayı savaşarak kazanmadı mı? Muhalif tilkiningırtlağı hemen oracıkta giyotine vuruldu.Adada size ayrılan arazileri satın almanız için ödemelerini deniz ürünüyle yapacak,taksitlerinizi zamanında yatıracaksınız” dedi. Karadaki yiyecekler kralın malı olduğundan geriye yalnız deniz ürünleri kalmıştı. Başları önde çaresizce deniz kıyısına yol aldılar. Yaradılış gereğipek yüzme bilmeyen horoz ve zürafaların yarısı ilk gündetelef oldu. Şah Mono, sağ kalanların öfkesini yumuşatmak için yeni bir teklif sundu. Kendi türünde yirmiden fazla kayıp verenlerintaksitlerine indirim yapacağını söyledi. Zürafa, deve, horoz, kirpi gibi ağır kayıp veren türler indirimden yararlandı. Leylek, ayılar ve balıkçı kuşlar taze deniz ürünlerini Şah Mono ’ya sundular. Zamanla hayvanlar arasındaAğaç Dalı Savaşları” başladı.

Sonraki yıl ormanın dengesi bozuldu, salyangoz kafalı üçayaklılar, gözleri kuyrukta uçuşan canlılar ortaya çıktı. Şah Mono, adanın işgal edileceğini her zamankinden daha fazla birlik ve beraberliğe ihtiyaç olduğunu, kalan borçları silip adayı ortak mülkiyete yazacağını söyledi. Boğulanları da unutmadı, onlar için deDeniz Sever Kahramanlar Günü” ilan etti. Mezarlara güzel yemişler, yapraklar serildi. 355 yıldır Şah Mono ailesinin yönettiği Hır Hır Ada’sında ne denizden ne karadan ne de havadan hiç savaş yaşanmasada, rüya, komplo, kehanetlerle düşman korkusu canlı tutuluyor, ada sürekli işgal altındaymış gibi yönetiliyor. Vatanseverlik ve vatana ihanet arasında akıp giden bir ömür. Kimse güven de değil, leyleğin biri yere düşen yaprağı yediğinde hemen pezevenk, vatan haini ilan edilebiliyor. Şah Mono,yönetimi oğlu Şah Dono’ya bırakma hazırlığında.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.