Sevgili okuyucularım merhaba...
Biliyorsunuz ki;
Uzun zamandır özel kanallarda televizyon program yapımcılığı ve sunuculuğu olarak halkımıza hizmet vermeye çalışıyorum.
Uzun yıllardan beri yaptığım bu iş beni hem mutlu ediyor, hem de bilinçlendiriyor.
Halka hizmet hakka hizmet diyerek izleyicilerimizle gönülden gönüle bir bağ kurup güzellikleri hep beraber yaşıyoruz.
Program yapımcılığını ve sunuculuğunu üstlendiğim. " Bir Ses Bir Nefes" programımız 2022 yılının
Güneydoğu Gazeteciler Cemiyeti'nin 37'inci "Geleneksel Yılın Başarılı Gazetecileri" ödülüne hak kazandı.
GGC 2022 yılı Başarılı Gazeteciler yarışması TV Program Dalı Birincilik Ödülü Nesrin Erdoğmuş Amed TV olarak ödülümūzū Sümer park da düzenlenen gecede tarafımıza verildi
Emeği geçen herkese teşekkür ediyorum.
Sevgili okuyucularım;
Son iki aydır Karkas medya stüdyolarında hazırlayıp sunduğum " Bir Ses Bir Nefes" programımızla halkımızı her konuda bilinçlendirmeyi konusunda bilgilendirmeyi ilke edindik.
Aslında program içeriğimiz çok yönlü bir programdır.
Kültür sanat, edebiyat, sağlık ve halkımızı bilgilendirmeye yönelik her konuda olan geniş perspektifli bir programdır.
Programda ağırladığımız konuklarımız kendi dallarında en iyi olan seçilmiş konuklardır.
Sevgili okuyucularım bugün sizlere bu yazı köşemde belirtmek istediğim aslında " Bir Ses Bir Nefes" programımız da konuk olarak ağırladığımız sağlık birimlerinden olan, kendi dallarında en iyi olarak seçilmiş konuklarımızın programımız da bizleri bazı sağlık konuları hakkında bizleri bilgilendirmeleridir.
Ve bu konuklarımızın engin bilgileri dahilinde bizlerde izleyicilerimizi halkımızı bilinçli bir yaşam ilke edinmeleri için bilgilendirmeye aydınlatmaya elimizden geldiği kadar çalışmaktayız.
İlk olarak bölümünde seçilmiş olarak programımıza davet ettiğimiz D.Ū Kardiyoloji bölüm Başkanı
Prof Dr Sayın Nizamettin Toprak hocamız program konuğumuz oldu.
İzleyicilerimize konu olarak Tansiyon ve hipertansiyon konusunu ele alarak bizleri bilgilendirmeye bilinçlendirmeye çalıştı.
İnsanların; tansiyon hastalığını ihmal etmemesini dile getirdi
Hastalığın vücutta genetik olarak yüzde elli çıktığını belirterek bunun yanı sıra sağlıksız beslenmeden dolayı günlük hayatlarında spor veya hareketsizlikden dolayı bu hastalığın ilerleyebileceğini sözlerine ekledi.
Günümüz insanlarının stresli olduklarını bundan dolayı ki, bir çok hastalığın vücutta çıkıp ilerlediğini bizlere detaylarıyla beraber anlatmaya çalıştı.
Stresin vücutta tüm hastalıkların anası olduğunu bizlere dile getirerek stresle mücadele de her insanın kendine göre mutlu olabileceği bir hobinin edinmesini, vücut sağlığını rahatlamasını önerdi.
İnsanların yaşam koşullarında bilgisiz bir şekilde beslenme, obezite, hareketsizlik ve genetiksel faktörlerin hipertansiyon ve tansiyon hastalığını tetikleyip vücut da yer yaptığını sözlerine ekledi.Bu durumlarda önlem alınmaması taktirde hastayı ölümcül olarak tetiklediğini anlattı.
Hastanın olası bir ani tansiyon yükseliş durumunda felçlik geçirebileceğini söyledi. Hatta ani bir tansiyon yükselişinde hastanın hastaneye gidene kadar o dar zamanında Aspirin veya koraspirini çiğneyerek ağızdan alınmasını önerdi.
Hipertansiyonu olan bir hasta beslenmesine, ilaçlarına, hareketlerine dikkat etmediği taktirde felçlik geçirebileceği varsayılarak bu hastalığın önemini hocamız bizlere vurgulayarak anlatmaya çalıştı.
Hatta dünya da tansiyon ve hipertansiyon hastalarının erkeklerde daha fazla görüldüğünü amma velakin ülkemiz de bu hastalığın kadınlarda daha sık görüldüğünü anlattı.
Bununda ülkemizdeki kadınların akdeniz beslenme usulü değilde, geleneksel olarak hamur işi beslenme, yağlı yiyeceklerin daha fazla tüketildiği için olduğunu vurguladı. Birde tabiki bunun yanında hareketsizliğin olduğunu varsayarak bu hastalığın daha çabuk vücutta tetiklediğini anlattı.
Tansiyon ve hipertansiyon hastalarının muhakkak ilaçlarını zamanında ve doktor kontrolünde alınmasını söyledi .
Bu hastalık ile savaşan hastaların beslenmelerinde tuzun ve şekerin azaltılması gerektiğini vurguladı.
Günlük aktive olarak bir spor dalının veya yürüyüş aktivitesinin hastanın yapmasını önerdi.
Kıymetli hocamızın unutup da bu yazımda belirtemediğim başka tavsiyelerini yuotube kanalımızdan izleyebilirsiniz.
Prof Dr Sayın Nizamettin Toprak hocamıza çok teşekkür ediyoruz.
Sevgili okuyucularım sizlere yazımın başında da belirttiğim gibi sağlık programlarımız konusunda halkımızı bilinçlendirmeyi ilke edindik demiştim.
Başka bir programımız da da
D.Ū Kalp Cerrahi bölümünden Prof Dr Sayın Faruk Ertaş hocamızı da konuk olarak ağırladık.
Sayın hocamız programımız da bizlere Kalp ve kalp krizlerini tetikleyen faktörleri anlatmıştı.
Kalp hastalıklarında da konu olarak yine dengesiz beslenme faktorlerinin, obezitenin, hareketsiz bir yaşantının benimsendiğinde kalp krizi oranlarının her yaş grubunda görüldüğü ama kırklı yaşlardan sonra çok daha fazla görüldüğü ve hayati risk taşıdığını bizlere anlatmıştı.
Strestin günümüz hastalıklarında baş aktör olduğunu da ayrıntılı olarak sözlerine eklemişti.
Kalp krizlerini tetikleyen en önemli unsurların başında yağlı yiyeceklerin ve hareketsizliğin olduğunu sözlerinde vurgulamıştı.
Yuotube kanalımızda daha ayrıntılı bir şekilde izlemek isteyen halkımız seyredip bu hastalığa karşı kendilerini bilinçlendirebilirler.
Prof Dr Sayın Faruk Ertaş hocamıza çok teşekkür ediyoruz.
Bu hafta da Karkas medya stüdyolarında hazırlayıp sunduğum " Bir Ses Bir Nefes" programımızda halk dilinde kötü hastalık olarak bilinen ve ismi ūrkūlerek söylenen Kanser hastalığını konu olarak işledik.
Cerrahi onkoloji Uzmanı Prof Dr Sayın Bahri Çakabay hocamız program konuğumuz olarak bizlere Kanser hastalığını tetikleyen sebepleri anlattı.
Ayrıca;
1- 31 Ekim ayı Meme kanseri farkındalık ayı olduğu için bizlerde meme kanserine dikkat çekerek kadınlarımıza meme kanserinde erken teşhisin önemini, ve ne kadar ōnceliklerle hayat kurtardığını programımız da işledik.
Memografi filminin KETEM sağlık kuruluşunda ücretsiz olarak kadınlarımıza hizmet sunduğunu hatırlattık.
Meme kanserinde meme içindeki kitlelerin erken farkedildiği taktirde en yakın sağlık kuruluşuna başvurmalarını söyledik.
Batı illerinde meme kanseri kadınlarda daha çok görüldüğü ama erken teşhisle kadınların bu hastalığı yendiğini sayın hocamızdan öğrendik.
Amma velakin yaşadığımız şehir olan Diyarbakır ve bu bölgede yaşayan kadınlarımızın meme kanserinde erken teşhis de geç kaldıklarını ve bu bölgedeki kadınların bu hastalıkta ölümle sonuçlandığını ne yazık ki hocamız bizlere anlattığında üzülerek dinledik.
Emzirilmeyen memenin daha fazla meme kanserinde risk taşıdığını sorduğumuzda hocamız da bizlere sorumuzu net olarak evet diye cevaplamıştı.
Kanser hastalığının vücut bağışıklık sisteminin genetik faktörlerin var olduğu zaman daha fazla ortaya çıktığını öğrendik.
Sonuçta tüm hastalıkların genetik ve beslenme bilinçsizliğinden kaynaklı olduğunu hep görüyoruz .
Hareketsizlik stres de bunun yan etkileri olarak görünüyor.
Prof Dr Sayın Bahri Çakabay hocamıza bizleri aydınlattığı için çok teşekkür ediyoruz.
Ayrıca programımıza katılıp bizleri aydınlatan dalında en iyi olan hocalarımıza bir kez daha teşekkür ediyoruz.
Sevgili okuyucularım, dikkat ederseniz programlarımız da özellikle koruyucu hekimlik üzerinde durmaktayız.
Aslında basit bir tedbirle yıllar sürecek bir tedaviden kurtulabiliriz
Zaten tedaviyi hekim yapıyor ve bu konuda bizim hiç bir müdahalemiz olmuyor. Ama koruyucu hekimliğin etkili olması için mutlaka halkımızın bilinçlenmesi gerek.
Bizler de tam olarak bunu yapmaya çalışmaktayız.
Biliyorsunuz ki ;
İnsanların sağlık açısından alınacak bireysel tedbirlerle, kişi kendini daha güvende hissedecektir.
Bu tedbirler kişinin daha zinde ve mutlu olmasını sağlayacaktır.
Sevgili okuyucularım;
Programımızı izleyenlerin neleri öğrenecekleri, izlemeyenlerin nelerden mahrum kalacaklarını açıklıkla belki fark etmişlerdir.
Söz konusu programlarımızı Karkas medya youtube kanalına abone olup her perşembe günü saat 20.00 canlı yayın olarak izleyebilir ve hangi daldan program konuğumuzu programımızda ağırlamışsak bizlere sorularınızı yorum olarak yapabilirsiniz.
Anında okuyor ve hocalarımız tarafından bu sorularımıza cevap alıyoruz.
Sevgiler saygılar siz okurlarıma gönderirken lütfen sağlığınıza dikkat edip önem gösteriniz diyorum.
Hoşça kalınız.