Sağlık çalışanlarına şiddet son bulmalı

Mümin Ağcakaya

Başımız, dişimiz ağrıdığında veya herhangi bir sağlık sorunumuz olduğunda ilk önce bir sağlık kuruluşuna başvururuz. Hekimler de elinden geldiği ve hastanenin olanakları elverdiği ölçüde bize yardımcı olmaya çalışırlar. Bizi sağlığımıza kavuştururlar. Bizlerde onlara teşekkür eder gideriz.

Bir insanın acısını dindirmek, acısına merhem olmaya çalışmak çok insani bir uğraştır. Üstelik bu işi kendine meslek edinmek çok değerlidir. Genelde bu meslekte olanlara karşı da toplumda her zaman ayrı bir saygı duyulmuştur. Sağlıkçı olmak çocukluktan başlayan bir idealdir. Bir gönül vermedir. Küçük yaşlarda çocuklara; ‘Büyüyünce ne olmak istiyorsun?’ diye hangi mesleği tercih edeceği sorulur. Tercihlerini hastalara, yaşlılara yardım etmek için; ‘Doktor, hemşire veya sağlıkçı olmak istiyorum.’ diye cevap verenler, koşulları elverirse veya bu ideallerinden vazgeçmezlerse kendirlini bir hekim ve sağlıkçı olarak yetiştirirler.

Bu meslek bir yerde böyle çocukluktan başlayan, insanların sağlığı için, onların acısını dindirmek için yardım elini uzatmayı severek ve bilerek yapılan bir uğraştır. Bir meslekten ziyade gönül verme, mesleğe kendini adama olayıdır. Çok insancıldır.

Covid-19 virüsünün yarattığı pandemi olayında da görüldüğü gibi; virüse yakalanan yakınlarımızın yanına dahi yaklaşmaya cesaret edemediğimiz, onlardan uzaklaştığımız dönemlerde gece gündüz onların yanında olana, onları eski sağlığına kavuşturmak için gece gündüz onların yanında olana sağlıkçılar oldu. Kendi ailelerine virüsü bulaştırmamak için haftalarca ailelerinden uzakta kaldılar. Çocuklarını kucaklayamadılar, sevdiklerinden uzakta kaldılar. Çalışmaktan dolayı bitkin düştüler. Masa başlarında, koridorlarda dinlenmek için uyuya kaldıkları, sürekli maske takmalarından dolayı yüzlerinde oluşan izleri medyadan izledik. Pandemiyle savaşta birçoğu hayatını kaybetti. Sağlık emekçilerini kahramanlar olarak ilan ettik. Onların bu payelere ihtiyaçları da yok. Çünkü kendilerini insanların sağlığı için adamışlar ve görevlerini yapıyorlar. Ama toplumdan gereken saygıyı ve anlayışı görmeleri de en doğal haklarıdır.

Sağlıkçılara çok saldırıya uğradı, darp edildi. Ama son olarak Ankara Keçiören hastanedeki hasta yakınları tarafından sağlık çalışanlarına karşı yapılan saldırı görüntüleri medyaya yansıdı. İzleyenleri dehşete düşürdü. Kendilerine hücum edenlere karşı; ellerindeki sedyelerle saldırganlara karşı barikat kurarak kendilerini korumaya çalışıyorlardı. Görüntüler adeta eski savaşlarda kaleleri kuşatılan insanların, kalelerini saldırganlara karşı savunmak için can hıraş çalışan insanları anımsattı.

 Duyarlı birçok insan, sağlık emekçilerinin böylesi bir şiddete maruz kalmalarını kabul etmedi. Tepkilerini dile getirdi. Ancak uzun zamandan beri hasta yakınları tarafından şiddete maruz kalan sağlık çalışanlarının güvenliğinin daha etkin sağlanması gerekiyor. Bir de hemen duygularıyla hareket eden insanlara duygu kontrolünün nasıl yapılacağının tekrar tekrar anlatılması gerekiyor. Hasta yakınının acısı vardır. Ama bunun hesabının hemen hekimlere çıkarılmaması gerekiyor.

Mümin Ağcakaya

 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.