Bazı değerli dostlar “siyaset size göre değil” diye telkinde bulunuyorlar. Eksik veya yanlış diyebiliriz. Çünkü bizler ne kadar siyaseten uzak durursak duralım siyaset bizden uzak durmuyor.
Bindiğimiz araba, oturduğumuz ev, aldığımız şeker, yürüdüğümüz cadde, bindiğimiz araba, gittiğimiz cami, alışveriş yaptığımız çarşı… Kaide, kural, fiyat ve düzenini iktidara gelen siyasiler belirliyor.
Giyim, kuşam, konuşma, davranış ve daha nice bize ait dediğimiz alanların sınırlarını da yine onlar, yani siyasilere bağlıdır.
Ülkemiz gibi siyasetin gereği olan, hizmet sunma ve oy talep etme değil de, “ya bendesin ya hain”, “din, iman” meselesi üzerinde yapılıyorsa benim gibilerinin siyasette uzak durması zor oluyor.
Yine iktidarı erken seçim kararı almaları, yasalar çerçevesinde farklı siyasi partilerin seçime girmelerine izin vermeleri ve hazine yardımında bulunmalarına rağmen, farklılıklara tahammül etmemeleri, yandaş medya ile ötekileştirme ve “halkım oyunun farkında” diyebilmeleri siyasete girmemin en büyük nedeni.
Her neyse siyasete girdik ve tercihimizi Saadet Partisinden yana kulandık. Eleştiri, öneri ve temennilere açık olduğumu bilmenizi isterim.
Niye Saadet partisi derseniz, toplumun tüm kesimine hitap eden farklılıkların bir araya geldiği bir siyasi oluşum içinde bana en yakın olduğu için.
Solcusu, milliyetçisi, nurcusu, (Muhafazakâr demiyorum, çünkü dini muhafaza etmek doğru olmadığı gibi büyük bir günahtır. Dini İndiren Allah ve onu Muhafaza edecek de yine Allah dır) ve dine hizmet edenlerin bir araya bulunduğu bir oluşumdu. Ancak Kürt seçmeninin büyük çoğunluğunu temsil eden HDP olmayışı bir eksiklikti.
Yapılanlara eleştiri yapıp zaman kaybı yapacağımıza yapacaklarımıza odaklanırsan sanırım daha başarılı oluruz.
Siyasi düşüncesi ne olursa olsun kendini demokrat veya insan haklarına saygılı gören her kesi Cumhurbaşkanlığı aday belirlemesi için İlçe seçim kuruluna gidip imza vermenizi bekliyorum.
Seçimde faklı parti ve kişilere oy verseniz dahi, seçim kuruluna gidip aday belirleme imzasını vermeniz oy vereceğiniz anlamına gelmediği gibi seçimde istediğinize oyunuzu verebilirsiniz.
Özelikle Cumhurbaşkanlığı seçiminde farklı kişilerin yarışa katılması ile kendini milli görüş diye tanıtan iki farklı adayın olması demokrasimiz açısında zenginliktir.
Yine seçimde dini istismar etme konusunda Saadet Partisinin desteklediği birisinin yarışta olması önleyici görevi göreceğine inancım vardır.
Aday belirlemede vatandaşa kolaylık yapma imkanı varken zorluk çıkarmaları, 100 bin imzanın İlçe seçim kuruluna imza ile belirlemeye gidilmesine tepki olarak gidilmesi bir sonraki seçimde böyle bir uygulamanın kaldırılmasına vesile olacağı kanaatindeyim.
E-Devlet üzerinde her türlü işlemimizi yapmamız yasalara uygun ve geçerli iken aday belirleme işlemini e-devlet üzerinde yapma imkanını sunulmamasını protesto etmek için imzaya gidilmelidir.
Gurubu bulunan partilerin vekillerin belirlediği adaylardan para alınmazken, asil olan vatandaşın belirlediği adaydan 130 binden fazla paranın alınmasına karşı da imzaya gidilmelidir.
Her siyasi partinin kendine göre parti üye kayıtları olduğu halde bu kayıtları hiçe sayan ve vatandaşın tercihini etkilemek için ilçe seçim kuruluna gitmeyi zorunlu yapanların inadına imzaya gidelim.
Özellikle aydın, okumuş, demokrat ve de özgürlüklerden yana olanların bu imzaya giderken insanları aydınlatmalarını mümkün mertebe imza sayısını çoğaltacak girişimlerde bulunmasıdır.
Ben de Cumartesi ve sonra ki günlerde Orman Parkın Arkasında bulunan Diyarbakır ilçe seçim kurulunda olacak ve siz değerli okuyucularımı bekler olacağım.
Unutmayalım imza vermek oy kullanmak değil Cumhurbaşkanını adaylarının çok olmasına vesile olmaktır.
Selam ve dualarla.