Ülkemiz ve İslam alemi, dünya harplerini saymazsak, en çalkantılı dönemlerini yaşamaktadır.
İç ve dış tehditler giderek büyümekte, toplumsal huzuru sağlayacak plan, proje ve eylemler pek görülmekte ve ülkede etkili olan siyasi partiler pek fedakarlık yapmamaktadırlar
Toplumda oluşan "Ben doğruyum" mantığı, basaka doğrulara tahammül etmeme anlayışı, “ya bendesin ya hain” gibi keskin düşünceler, tüm İslam aleminde olduğu gibi ülkemizde de giderek değer bulmaktadır.
İktidar Partisi'nin seçim propagandası, reklam filimleri, geçmişin hata ve yanlışlarını gündeme getirmesi, Cumhuriyet dönemi ve tek Parti'li rejiminin baskıları, irtica ile mücadele ve 28 Şubat mağdurlarını "unutturmak" istemediğini vurgulalamsi kendisine oy kazandirsada ülkeye faydası olmadığıdır.
Yine bölgemizde etnik kimlik siyaseti yapan güçlü Partisi'nin iktidarın dumenine su taşıması, Keskin dil kullanması, bölge halkı üzerinde etkili olup oy getirse de halkına faydası olmadığı da bir gerçektir.
Her zamankinden daha fazla diyaloğ kurmali, birbirimizi anlamlı ve kucaklamaliyiz.
Toplumda giderek artan tahammulsuzluğu gidermeye yönelik çalışmalar oy kaybına sebep olsa da yine de şiddetle ihtiyaç olduğudur.
Bir seçim sürecini yaşıyoruz savaş sürecini yaşamıyoruz.
Siyasi partilerin hedefinde, ülkenin idaresinde söz sahibi olma hayali vardır.
Bu hayallerini gerçekleştirmek için çaba göstermekte yapılacak 24 Haziran seçiminde iktidar olmak için halktan oy istemektedirler.
Yapacakları hizmetleri vad etme, yaptıklarını teminat gösterme, kucaklayici ve herkesimde oy istemesi gerekir.
Siyasi partilerden bölgede söz sahibi ile iktidarda olan Parti'nin seçim propagandası doğru değildir.
Ülkemiz ve bölgemiz her iki siyasi partinin ithamlarini hak etmediğidir. Huzur ve yaşanılabilir bir Türkiye istediği gerçeğidir.
Bu secim sürecinde her iki partinin kullanılan keskin dil kullanmaları var olan ayrılıkların giderek artmasına sebebiyet olmaktadır
İşte Şanlıurfa nin Suruç ilçesinde ki siyasi çalışmalar ve akabinde meydana gelen olaylar üç kişinin ölmesi dokuz kişinin yaralanması.
Bayram arifesinde olan olaylar neticesinde anaların ağladığı, çocukların yetim kaldığı bayramın matem olduğudur.
Peki bu olay,j oy ve siyaset için değer mi?
Siyasi farklılığın güzellik olması gerekirken, ayrılık ve gayrılık duruma gelmesi ülkemize ve de tüm İslam aleminin hayrına olmadığı bir gerçektir.
Bu kadar sorunların giderek büyüdüğü bir ortamda sağduyuyu, orta yolu, itidali, birbirini anlamayı kısaca uzlaşmayı üstlenecek bir misyona ve siyasete ihtiyaç duyulduğudur.
Mevcut siyasileri içinde hak ettiği oyu almış olmasa da gönüllerde taht kuran Saadet Partisi bu misyona sahip olduğunu düşünüyorum.
Toplumun tümünü kucaklayan yanlışlara yanlış diyebilme erdemliğini gösteren, millet itifakin da yer alan Saadet Partisi siyasi, farklılıkları kucaklayıcı bir tavır alması toplumun büyük kesiminde takdir toplamıştır.
Köklü bir geleneği olan Saadet Partisi toplumun içinde bulunduğu bu sıkıntılı duruma bir nebzede olsa çözüm bulma çabası ve gayreti içinde hep olmuşlardir.
Cumhurbaşkanını adayı Sn. Temel KARAMOLLAOĞLU konuşmaları, çalışmaları ve kullandığı dilin musbet olması tüm siyasileri dışlamamasi kırıcı değil yapıcı olması güzel olanıdır.
Bir kızıl dereli atasözü olan “Derede iki balık kavga ediyorsa bil ki orada uzun bacak bir İngiliz geçtiğini" değinerek İslam aleminin içinde bulunduğu bunca sıkıntıların müsebbiplerinin “kısa bacaklı siyonizm” ve “uzun bacaklı İngiliz” olduğudur.
Siyaset toplumu idare etme ve yönetme sanatıdır. Doğru ve hakkaniyet ilkeleri ile yapılırsa toplumun tüm kesimi fayda görür.
Ancak siyaset tarafgirlik ve fanatik bir durum alırsa “sadece ben doğruyum gerisi yanlış” mantığı ile hareket edilirse, farklı ses, söz ve eleştirilere açık değilse toplumu teşkil eden farklılıklar bir güzellik olmaktan çıkar bir ayrılığa sebebiyet olduğudur.
Saadet partisi rahmetli Pro. Dr. Necmeddin ERBAKAN hocanın dediği gibi “adil düzen” prensipleri ile hareket etmekte ve milli görüş kadrolarına sahiptir.
Milli görüşün iktidar olduğu dönemlerdeki yaptıkları yapacakları için teminatı olması, sosyal projelere önem vermesi, ağır sanayi hamlesi, iş, aş konusunda imkanlar sunacagi projeleri, adil düzen iddiası, Tüm mazlumların ümit merkezi olduğudur.
Saadet partisi şu an ki çalışmaları, kadroları, projelere ile buna milli görüşün tek temsilcisi olduğu ve var gücü le çalıştığı görülmektedir.