ROBOSKİ: Bir ileri iki geri!

NACİ SAPAN

Bir ülkede demokrasiye giden yolda taşlar düzenli bir şekilde döşenmiyorsa, taşlar arasındaki mesafeler ‘Eşit’ değilse sadece yurttaşlar değil, devlette tökezler. Yaklaşık bir aydır hep birlikte tökezliyoruz. Her sabah uyandığımızda hiç yürümediğimiz halde yeni bir tökezlemenin mağduru durumundayız. 

 

ROBOSKİ olayında Devletin ciddi manada tökezlediğinin tanıklarıyız. 

34 Kürt yurttaşın katledildiği bu olayla ilgili askeri mahkeme ‘takipsizlik’ kararı verdi. Askeri savcılık kararında ''TSK personeli TBMM ve Bakanlar Kurulu kararları çerçevesinde kanunun emrini icra etmişlerdir'' denildi.  

 

Devletin emrinin icra edilmiş olması yönündeki karar belki şüpheli konumundaki askeri personelin yargılanmasının yolunu kapatabilir. Sonuçta verilen emri uygulamışlar. Ancak, ortaya başka bir durum çıkıyor ki bu da son derece vahim bir durumdur.

 

Emrin yerine getirilmesini isteyen erk Devlet olunca ortaya azmettirici bir pozisyon çıkıyor ki, bu açıdan bakıldığında da vahametin dozu zirve yapıyor. 

 

Bakın; askeri mahkemenin kararıyla ortaya 3 suçlu kurum çıkıyor!

TBMM-BAKANLAR KURULU-HÜKÜMET

Şimdi çık işin içinden nasıl çıkabilirsen. Bu tür olaylarda durumu futbol kurallarıyla açıklarsak, 90 dakikalık maçın normal süresinde bitme ihtimali yoktur. Sahadaki oyuncular seyirciyi rahatlatan oyunu sergilemez, topu sürekli taca atar. Taca ve auta atılan toplardan dolayı seyirci de oyundan memnun olmaz, durumu protesto eder.

 

Bu tür maçlar penaltılara da kalmaz, sürekli uzar. Maçın uzaması tarafların sonuçtan memnun olmadığı anlamına gelir ki, son nokta kavgaya götürür. Toplumda demokrasiyi inşa ederken iki ileri bir geri, bir ileri iki geri durumları olabilir. İleri-geri adımlar toplumun yararınaysa, deneme-yanılmalarla taşların düzenli döşenmesi için iyi niyetli çabalar var ise, elbette ki yürünen yolda kusurların ortaklaştırılmasında bir sıkıntı olmaz, toplum bu tür ortak sıkıntılara katlanabilir.

 

Ancak, insan yaşamına yönelik kastı aşan bir durum söz konusuysa bu ortak sıkıntı kategorisinde değil, tek taraflı bir fiil kategorisinde değerlendirilir. Karardaki ‘Görevi yerine getirirken kaçınılmaz hataya düşüldüğü’ ibaresi aslında durumun netliğini ortaya koyuyor.

 

Dediğim gibi bu tür durumlarda istediğiniz kadar topu taca veya auta atın, sonuç değişmez.

İki ileri bir geri de olsa,

Bir ileri iki geri de olsa

 

Sonuçta; odak noktada duran bir gerçek var ki, o gerçekten kaçmak olanaksızdır.

 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.