“Güvenlik gerekçesi bahane edilerek işçiler kıyıma uğruyor. Binlerce işçi mağdur edildi” dedi. Yeni yönetmelik ile yerel yönetimlerde çalışan eski hükümlü taşeron işçilerin kapsam dışında kaldığını ve işçilerin kurumların insafına bırakıldığını söyleyen Çalışkan, bu düzenlemenin Anayasanın eşitlik ilkesine aykırı olduğunu ifade etti.
Sendika binasında basın toplantısı düzenleyen Remzi Çalışkan, sendikalarla ve Mecliste görüşülmeden KHK ile yapılan düzenleme için “taşeron sorununu çözmeyerek yıllarca devam edecek adaletsizlikler ve yeni sorunlar yaratacak” dediklerini hatırlattı. Çalışkan, “Yıllardır mücadelesini verdiğimiz kadro bekleyen 900 binden fazla taşeron işçiyi ve aileleriyle birlikte 4 milyon kişiyi ilgilendiren taşeron işçilere kadro konusu, başta belediyelerde çalışan taşeron işçiler olmak üzere yüz binlerce işçinin kadro haklarının gasbedilmesi ve binlerce işçinin de işinden edilmesiyle sonuçlanmaktadır” dedi.
‘İşçilerin üçüncü dereceden akrabaları bile soruşturuluyor’
2 Nisan 2018 itibariyle taşeron şirketlerde çalışan işçilerin merkezi idarelerde kadroya, yerel idarelerde ise belediye şirketlerine geçiş süreci tamamlandığını belirten Çalışkan, belirsizlik ve karmaşanın devam ettiğini söyledi.
Gelinen son noktada işçilerin yaşadıkları sorunlarda bahseden Çalışkan, “Binlerce işçi, ikinci derece, hatta üçüncü derece yakınları ile ilişkilendirilerek güvenlik soruşturması gerekçe gösterilerek işsiz bırakılmıştır. Belediye şirketlerine geçiş sürecinde sabıka kaydında veya arşiv araştırmasında sorun yaşamadığı halde ve bugüne kadar herhangi bir suçu bulunmamasına rağmen aile bireyleri veya akrabalarından hatta uzak akrabalarından herhangi bir kişi gerekçe gösterilerek işsiz bırakılmaktadır” diye konuştu..
Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi ve DİSKİ, Bağlar, Yenişehir, Hakkari, Ergani, Sur, Mardin, Tunceli, Yüksekova, Ağrı, Siirt, Mersin ve Akdeniz Belediyelerinde bini aşkın üyelerinin güvenlik soruşturması nedeniyle işsiz kaldığını ifade eden Çalışkan, “İşçilerden güvenlik soruşturması sonucuna bağlı olarak herhangi bir olumsuz durumda peşinen tazminatsız olarak işten çıkarılacağını kabul etmesi istenmektedir. Bu işçilerin emeğinin, geleceğinin ve güvencesinin gasp edilmesidir” dedi.
Eski hükümlü binlerce işçinin de mağdur edildiğini vurgulayan Çalışkan, mağduriyetin giderilmesi amacıyla çıkarılan yönetmelik ile belediye işçilerinin dışarıda kaldığını ve yeni bir ayrımcılık daha yarattığı dile getirdi.
‘Eski hükümlü işçiler kapsam dışı kaldı’
Çıkarılan yönetmelikle yerel yönetimlerde çalışan eski hükümlü taşeron işçilerin kapsam dışında kaldığını söyleyen Çalışkan, “İşçiler kurumların insafına terk edilmiştir. Bu anayasanın eşitlik ilkesine aykırıdır”dedi.
Belediye alt işverenlerinde çalışan eski hükümlü işçilerin uğradığı ayrımcılığın giderilmesine yönelik talepleri hem İçişleri Bakanlığı hem de Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na yazılı olarak ilettiklerini belirten Çalışkan, şöyle devam etti: “Güvenlik soruşturmaları ve sınavlar gerekçe gösterilerek yapılan hukuksuz ve keyfi işçi kıyımına son verilsin. Aileleriyle açlığa mahkum edilen 3 bin üyemiz bir an önce işlerine iade edilsin. İşçilerin kazanılmış haklarının yok edilmesine yönelik uygulamalar son bulmalı kamu işçilerine eşit, ayrımsız kadro hakkı tanınmalıdır.”
Yerel yönetim yetkililerine de seslenen Çalışkan, “Belediye şirketlerine işçi alımında henüz sınır, koşul, kısıt yoktur. Geçişte engelle karşılaşan tüm işçileri kendi tasarrufunuzla işe başlatın”dedi.
Belediye, il özel idaresi ya da mahalli idare birliklerine ait şirketlerin eski hükümlü çalıştırmasının önünde engel bulunmadığını da dile getiren Çalışkan, “Sadece eski hükümlüler için değil güvenlik soruşturması ve sınav nedenleriyle elenerek işsiz bırakılan tüm taşeron şirket işçilerine belediyeler el uzatmalı ve işçiler işsizliğe mahkum edilmemelidir” diye konuştu.
'Barışa demokrasiye kardeşliğe ihtiyacımız var'
Emek ve demokrasi mücadelesinin birlikte yürütülmesi gerektiğinin öneminden bahseden Çalışkan, Bu ülkede demokrasiye, barışa, kardeşliğe ihtiyacımız var. bu karanlık Türkiye tablosunda emekçiler olumsuz etkileniyor. Güvenlik soruşturması kitlesel işçi kıyımına dönüştü. Kardeşlik bunun neresinde” dedi. Çalışkan, kazanılmış bütün haklarla birlikte ve eşit biçimde kadro hakkı sağlanıncaya kadar mücadelelerini sürdüreceklerini bildirdi.
Kaynak: Evrensel