Referandum bir kesimin ya da yönetenlerin başka bir kesimden, yönetilenlerden ‘hesap sorma’ mekanizması mı?
Elbette değil.
Aksine yönetilenlerin kararına başvurulmak üzere gerçekleşen, demokratik ülkelerde başvurulan bir uygulama, bir yöntem. Kutuplaştıran, ayrıştıran, düşmanlaştıran bir uygulama değil, sonuçlarına saygı duyulan bir halk oylaması.
‘Türk tipi’ başkanlık kafası referanduma da ‘Türk tipi’ olarak yansıyınca yönetenleri de hesap soran bir noktaya taşıyor!
Yurttaşların bir kesimi ‘Hayır’ diğer kesimi ‘Evet’ der, çıkacak sonuca herkes saygı gösterir.
Normal koşullarda olması gereken budur.
Bizde olağan üstü koşullarda yapıldığı için olağan olmayan yol ve yöntemler devreye sokuldu, ‘Hayır’ diyecek kesim bizzat Başbakan tarafından suçlandı, o da yetmedi ‘Terör örgütleri’ ile aynı kefede değerlendirildi.
Başbakan çok net söyledi;
“PKK, FETO, HDP hayır diyor onun için evet diyoruz. Hayırcılara bakın ona göre karar verin. Nisanda referandum da bu millet dersini verecek, evet mührünü vurarak hesabını soracaktır.”
Asıl niyet Cumhuriyet Halk Partisi.
‘Bunlar hayır diyor, CHP’de onlarla birlikte’ gibi bir algı yaratarak kamuoyunu etki altına almaya çalışıyor. Bu da yetmiyor ‘hesap sorulacak’ diyor.
Referandumu hesap sorma aracı olarak gören bir zihniyetin ülke yönetimini elinde bulundurmuş olmasının bizi getirdiği noktadan meseleye baktığımızda; muktedirlerin referandumda çıkacak sonuç ne olursa olsun, her iki halde de hesap soran bir tarz içinde olacağının sinyallerini şimdiden almak mümkün.
**
Devleti birlikte yönettikleri için FETÖ ile ‘barış ve çözüm süreci’ yürüttükleri için PKK ve HDP ile uzun süre birlikte hareket eden bir siyasi partinin liderinin yakın tarihteki bu gerçeği inkar ederek bu kesimler ‘hayır’ dediği için ‘evet’ diyeceğiz açıklamasının hiçbir inandırıcı tarafı olmamasına rağmen, toplumu buna inandırma çabasını irdelediğimizde ki hiç irdelemeye analiz etmeye de gerek yok, durum çok açık. Bu çaba, ‘hayır’ diyen bütün kesimleri ‘terör örgütleri’ ile bağlantılı, yakın gösterme çabaları, korkunun dışavurumunun net göstergeleridir.
**
CHP’nin tamamı
MHP’nin büyük bölümü
HDP’nin tamamı çok açık bir şekilde ‘HAYIR’ diyor.
Bu partiler mecliste grubu bulunan partiler.
Bir de grubu bulunmayan muhafazakâr ve merkez sağ kesimi temsil eden Saadet Partisi-ANAP-DYP’de ‘HAYIR’ bloğunda yer alacaklarını deklere etti. Bu partileri hangi örgüte eklemleyecekler, doğrusu merak ediyorum.
Onların anlamadığı bir şey var; toplumun farklı kesimlerinin ‘HAYIR’ demek için o kadar çok nedeni var ki. Bunun için aynı düşüncede, aynı fikirde, aynı dünya görüşünde olmak gerekmiyor.
Asgari müşterek;
Ülkenin, halkın, halkların geleceği, Cumhuriyet, parlamenter rejim
Yeterli sebep değil mi?
Haksız yere hesap sorma mekanizması geliştiren yönetenlerin tarihteki yerlerine baktığımızda; filmin sonunda hesap verdiklerini biliyoruz. Hesap soranların da mutlaka vereceği bir hesap vardır.
Bir parmağınızı bize doğru sallarken, içeriye dönük üç parmağınızın da size dönük olduğunu hiçbir zaman unutmayın!