Raif Türk’ün ardından

NACİ SAPAN
Dönemsel aktörü olduğumuz Dünya tiyatro sahnesinden bir değerli insanı daha ebediyete yolcu ettik. Sadece Diyarbakır’da değil, Türkiye’nin genelinde tanınan, dostları, arkadaşları olan biriydi Raif Türk. Raif ağabey, hepimizin dostu, arkadaşı, abisi, dayısı, amcası gibi, referans bir kişilikti.
Yüreğinin zenginliği kadar, meslek zenginliği de vardı Raif ağabeyin.
Kendi anlatımıyla; Çoban, öğretmen, gazeteci, mermerci…
Aynı zamanda bir devrimciydi.
Ama ben ve benim gibi dostları için her zaman gazeteciydi.
Birbirimizi 70’li yılların ortalarında tanımıştık. Devam eden yıllarda sıcak bir dostluğumuz, arkadaşlığımız oldu, öyle de devam etti. Ankara’da, Diyarbakır’da neredeysek, mutlaka buluştuk, konuştuk, dertleştik, birlikte yürüdük, yemek yedik, Diyarbakır’ı, Türkiye’yi konuştuk.
Öğretmendi. Okul yapma fikrini hep canlı tuttu, biri 12 derslikli, diğeri de 32 derslikli olmak üzere 2 okul yaptırdı. 32 derslikli olanı kendi adınaydı, yakın zamanda açılışı yapıldı. Mutluydu, öğrencileri o sıralarda ders işlerken gördükten sonraki mutluluğuna tanıklık ettik.
Bir hafta önceydi, eşi sevgili Yıldız Türk aradı, Raif ağabeyin öğretmen okulundan arkadaşlarının grup halinde Diyarbakır’a, dolayısıyla Raif Türk ilkokuluna geldiğini, birlikte nostalji yaşadıklarını anlatmıştı. Bu mutluluk tablosunu benimle paylaşmak istemişti.
Raif Türk, öğretmen okulundan, öğretmenlikten, gazetecilikten, iş dünyasından arkadaşlarıyla farklı zamanlarda farklı mekânlarda ayrı, ayrı buluşmalar yaparak, geçmişle mevcudu birbiriyle perçinleyen, gelecekle bağ kuran bir kişilikti.
Mermerciliği öyle hikâyeden değildi. Eski arkadaşları çok yakından bilir, büyük mücadele verdi. Sıkıntılar yaşadı, inat etti, zorlukları, barikatları aştı, başardı ve dev bir şirket yarattı. Çobanlıktan mermerciliğe uzanan o meşakkatli güzergâhta yaşadıkları, çok hareketli, gerçek bir yaşam hikâyesidir.
Sosyal medyada vefatı ile ilgili paylaşımlardan da anlaşılacağı gibi, çok sayıda dostu, arkadaşı, seveni oldu. Çok hayata dokundu, yakından ilgilendi, çok sayıda öğrenci okuttu, ancak bunları kişiliğine uygun sessiz sakin bir zeminde gerçekleştirdi.
Bütün yazılarımı okuduğunu söylüyordu.
‘Her sabah zamanım varsa okuyorum’ diyordu.
Maalesef, bu yazıyı okuyamayacak.
Işıklarda uyu Raif Ağabey

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.