Ali Çekdar Korkma
TİGRİS HABER - Hazırladıkları kanun teklifine ve Türkiye’nin tarımsal üretimde karşı karşıya olduğu risklere ilişkin açıklamalar yapan HDP’nin Ekonomiden Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı Garo Paylan, “Cumhurbaşkanı’na korumasız, ayarlanmamış bir ziyaretle, çarşıya pazara çıkmasını tavsiye ediyorum” dedi.
Paylan’ın yaptığı açıklama ana başlıklarıyla şöyle;
Ekmek 6-7 liraya yükselecek
Ülkemiz AKP’nin yanlış ekonomi politikaları nedeniyle dışa bağımlıdır. Şu anda buğdayda kendi kendine yetebilen bir ülke değiliz. Milyonlarca ton buğdayı ithal ediyoruz. Buğday ithalatının da yüzde 90’ını şu anda savaş halinde olan Rusya ve Ukrayna’dan gerçekleştiriyoruz. Bu yıl buğday ithal edememe riski ile karşı karşıyayız.
Şu anda buğday uluslararası piyasalarda, dolar bazında iki katına çıkmış durumda. Toprak Mahsulleri Ofisi 1 ton buğday ithal etmeye kalksa, geçen yıl 4-5 bin liraya ithal edilen buğday, bu yıl 10 bin liraya dahi buğdayı ithal edilemeyecek durumda. Bu bir çuval unun 700-800 liraya yükselmesi demektir. Yani bir ekmeğin 6-7 liraya yükselmesi riskiyle karşı karşıyayız.
Çiftçi gübre atamıyor, traktörünü süremiyor
Şu anda ülkemiz dışa bağımlı ve bu dışa bağımlılığı sona erdirmek durumundayız. Bu durumdayken Tarım Bakanı ne yapıyor? Vallahi hiçbir şey yapmıyor. Ülkemizde milyonlarca hektar arazi ekilmeyi bekliyor ancak o araziler ekilemiyor. Çünkü gübre fiyatları geçtiğimiz yıla göre 3-4 kat yükseldi. Çiftçi tarlasına kışın gübre atamadı, şimdi baharda gübre atması gerekiyor. Gübre atmazsa buğday başak tutamıyor. Yani ekmeklik buğdayımız oluşamıyor. İkinci sebepse çiftçinin temel girdilerinden olan mazotun fiyatı 1 yılda yüzde 160 yükselmiş durumda. Geçen yıl 6 lira olan mazot şu anda 17 liraya hatta bu gece gelecek zamlarla 18 liraya yükselecek. Sonuç olarak, çiftçi tarlasına gübre atamıyor, traktörünü süremiyor.
Çiftçi maliyetinin yarısı kamu bütçesinden karşılayalım
Şu durumda buğdayı yeterli miktarda ithal edemeyeceğiz, çiftçi de yeterince ekemedi ne olacak? Bir buğday krizi, bir ekmek krizi riski ile karşı karşıyayız. İktidar bu aymazlıktan derhal vazgeçmeli ama geçmiyor, gerekli tedbirleri almıyor. Meclis’in sorumluluk alması lazım. Biz bir yasa teklifi hazırladık ve diyoruz ki; çiftçinin mazot ve gübre maliyetlerinin yarısını kamu bütçesinden karşılayalım diyoruz. Bir çiftçi şu anda tarlasına gübre atamıyorsa, gübre fiyatları 2 bin liradan 9-10 bin liraya çıktıysa, bu maliyetin yarısını kamu bütçesinden karşılamamız lazım. Binalı Yıldırım 4-5 yıl önce bunun sözünü vermişti, ama tutmadı. Biz mazot ve gübre maliyetlerinin yarısı devletten yarısı çiftçiden dedik ve HDP Ekonomi Komisyonu olarak hazırladığımız kanun teklifini bugün Meclis Başkanlığı’na sunduk.
Bu bir beka meselesidir
Bu bir beka meselesidir. Bir varlık ve yokluk meselesi ile karşı karşıyayız. Yurttaşlarımız 2. Dünya Savaşı’ndan beri böylesi bir buğday krizi görmediler. Pahalılık vardı ama bir buğday krizi ile karşı karşıya kalmadık. 2. Dünya Savaşı’ndan 70 yıl sonra, AKP iktidarıyla yeni bir buğday krizi riskiyle karşı karşıyayız. İthal edemiyorsak, çiftçiye gerekli desteği verip tarlasını ekmesini, kendi kendine yeter bir ülke olmamızı sağlamalıyız. İktidara ve tüm siyasi partilere bir kez daha çağrı yapıyorum: Gelin, çiftçinin mazot ve gübre maliyetlerinin yarısını karşılayalım. İktidar kaynak nerede diyecek. Kaynak bütçede. Saray’ın israflarını, yandaş müteahhitlere akan kaynakları kessek emin olun tüm çiftçilerimize bu desteği sağlayabiliriz.
Enflasyonu market basarak düşüremezsiniz
Enflasyonu market basarak düşüremezsiniz. Enflasyonu düşürmenin tek yolu, çiftçinin ekmesini biçmesini sağlamak. Saray’a göre enflasyon yüzde 54 ama halkın enflasyonu yüzde 120. Çarşıda, pazarda yangın var! Bu yangını üreterek, çiftçinin ekmesini biçmesini sağlayarak söndüreceğiz. Aksi takdirde, gıda fiyatlarındaki fahiş artışlar devam eder ve yurttaşlarımız bir gıda krizi ile karşı karşıya kalır.
Cumhurbaşkanı çarşıya pazara çıksın
AKP’li vekiller bizlere kulislerde Cumhurbaşkanı’na dair sitemlerde bulunuyorlar. AKP’li milletvekilleri biz çarşıya pazara çıkamıyoruz, yüzümüz yok diyorlar. Çarşıya pazara çıkıyoruz yuhalanıyoruz diyorlar. Erdoğan, milletvekillerinde çarşıya pazara çıkacak yüz bırakmadı. Cumhurbaşkanı’na korumasız, ayarlanmamış bir ziyaretle, çarşıya pazara çıkmasını tavsiye ediyorum.