Meşruiyeti tartışma konusu olan ve mutlaka tartışılması gereken Referandumun hemen sonrasında Cumhuriyet Halk Partisi cephesinde ‘Cumhurbaşkanı adayı kim olmalı’ tartışmasının Türkiye’nin birinci gündem maddesi haline getirilmiş olmasını sonuçları itibariyle değerlendirdiğimizde çok gerçekçi olmadığını açıkça vurgulamak gerekir. Yüzde 49’luk toplumsal muhalefet üzerinden bugünden yapılan hesapların 2019’da yapılacak genel seçim, partili cumhurbaşkanı seçimlerinin sonuçlarını galibiyetle buluşturmasının bir garantisi yok. Kaldı ki öncesinde yapılacak olan yerel seçimler var.
Öncelikli olarak düşünülmesi gereken yerel seçimler değil mi?
Elbette ki genel seçimler için de yapılacak olan çalışmaların ötelenmesi gibi bir durumun söz konusu olmaması gerektiğinin altını çizerek bütün dikkatlerin yerel seçimlere çevrilmesinin daha ehven olduğunu görmekte yarar var. Böyle olması gerektiği konusunda sayısız görüşün olduğunu yaptığımız tartışmalardan, sunulan görüşlerden de anlıyoruz. Bunların tartışılması gereken bir dönemin içinden geçiyorken, parti içi iktidar mücadelesinin gündemleştirilmiş olması, yüzde 49’luk toplumsal muhalefet cephesinin surlarında gedikler açılmasına neden olacak bir durumu da beraberinde getirebilir.
Referandumla birlikte AKP iktidarının Büyükşehirleri kaybetme ihtimalinin varlığı, yüzde 49’luk toplumsal muhalefetin birlikte hareket etme olasılığını güçlendiriyor. Kurumsal bir birliktelik sağlanması halinde belediyeler kazanıldığında buradan yaratılacak sinerji doğal olarak genel seçimlerin sonuçları da muhalefet cephesinin lehine iktidara dönüşecektir. Durumu böyle okumaya başladığımızda, Cumhuriyet Halk Partisi cephesinde ‘iç savaş’ görüntüsünün ortadan kaldırılması gerektiği gerçeği de kendisini dayatıyor.
Bütün enerjinin önce yerel seçimlere, hemen ardından genel seçimlere yönelik harcanması gerektiği gerçeği önümüzde dururken, ülkenin geleceği, yurttaşların gelecek kaygısı söz konusu iken, parti içi mücadele sonucu ortaya çıkacak bir ‘Galibiyet’ in genel galibiyeti etkilemeyeceğini, aksine mevcut iktidarın lehine bir sonuca işaret edeceğini görmek ve anlamak lazım diye düşünüyorum.
Yüzde 49’luk toplumsal muhalefeti, bu bloğu diri tutacak tek hedef yerel seçim hedefidir. Bu anlamda oluşturulacak ve oluşturulması gereken ittifaklar sonuç elde edildiği takdirde büyük moral kazandıracak, bu moral ve sinerji genel seçimlerin sonuçlarına etki edecektir.
O nedenle sorulması gereken iki soru var, cevaplarını hep birlikte arayalım.
1-Parti içi iktidar mı?
2-Yerel ve genel iktidar mı?