‘Paran varsa yaşasın’!

NACİ SAPAN

Türkiye, ‘Paran varsa yaşarsın’ mantalitesi ile yol yürüyor, ancak uzun süre bu şekilde yol yürümenin mümkün olmadığını biliyoruz. Böyle bir sistemle ayakta kalmanın da acak gibi görünmüyor. Yaşayacak kadar paraların kazanıldığı dönemi geride bıraktık, şimdi her kes ayakta kalmanın çabasını veriyor.

Devletin güvencesinde olması gereken Eğitim ve Sağlık hizmetlerine ulaşmada güçlük çeken, zorluk yaşayan bir ülke hayal et deselerdi, aklıma Türkiye gelmezdi. Sağlık ocakları, devlet hastaneleri, SGK hastaneleri vardı. O zamanlar, buralardaki hizmetleri eleştirenler, şimdi o zamanları arıyor/arıyoruz.

Devlete ait okullar, içinde gül gibi öğretmenler vardı, geleceğe hazırlayan güzel insanlar. Ülkeye faydalı olmayı hayal eden öğrenciler vardı.

Eğitim parasızdı, sağlıktan yana endişesi yoktu vatandaşın. Yarım yamalak, eksikte olsa, ilgilenen vardı, ilaçlar bir şekilde temin edilirdi.

Şimdi, bunların hiç biri yok.

Git, nasıl okuyorsan oku, sağlığını nasıl kontrol edebiliyorsan et, deyip ortada bıraktılar.

Bir ameliyat 1 milyon TL’ye yapılıyor.

Muayene ücretleri 4-5 bin TL.

Özel okul yolları açıldı, kayıtlar 500 ila 1 milyon TL arasında değişiyor.

Kitap ücreti 80-100 bin TL arasında okullar tarafında öğrencilere satılıyor.

Çok az baba ayda 80-100 bin TL kazanıyor.

Ev kirası 10 ila 40 bin TL arasında değişiyor.

Asgari ücret, emekli maaşı ortada, çarşı-Pazar ateş çemberi, içine düşen yanıyor.

Faizcilik, tefecilik, hırsızlık, arsızlık, şiddet, uyuşturucu, insan vurmak, insana ve malına çökmek gibi, toplumun ‘hayâ’ ettiği kirli özellikler toplumun büyük bölümünün mesleği haline gelmiş. Kamu malına çökmek, devletin-milletin parasını çalmak gibi insanların uzak durduğu ‘eylemler’, günlük yaşamın bir parçası artık.

Devletin millete, milletin devlete güvence olduğu/olması gerektiği bilincinin yeniden tesis edilmesinin gerektiği konusunda toplumsal bir mutabakatın sağlanmasının şart olduğu artık çok net.

Sağlık ve eğitim devletin güvencesinde olmalı diyoruz, ancak yurttaşın can ve mal güvenliği dahi güvenceden yoksun. Milletin, eğitim, sağlık, can ve mal güvenliğini güvenceye alan bir yönetim anlayışının olması gerekiyor.

Aksi takdirde işimiz çok zor.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.