Tarih boyunca dünyada; insanların yaşamlarını derinden etkileyen ve hafızalardan silinmeyen pek çok salgınlar yaşadı. 21.yy.da covid-19’la dünya ilk kez böylesine geniş çaplı bir krizle karşı karşıya kaldı. Global dünyada kurulmuş olan sistemleri sarstı, yönetimlerin sorgulanmasına yol açtı. Derin izler bırakmaya devam eden koronavirüs sonrasında dünya düzeninin artık eskisi gibi devam edemeyeceği ve yeni şekillenmenin hangi güçler üzerinden nasıl şekilleneceği konusunda birçok analist düşüncelerini dile getirmeye başladılar.
Pandemiyle birlikte en çok etkilenen ve yara alan sağlık sistemi oldu. Birçok ülkede gereken önlemleri alma konusunda yetersiz kaldığından dolayı neredeyse birçok ülkede çöktü, ekonomiler durdu, ülkelerde birçok şirketler iflaslarla karşı karşıya kaldı. Salgın durumu devam ediyor. Virüs mutasyon geçiriyor ve bulunan aşıların ne kadar etkili olacağı da belli değil. Dolayısıyla daha ne kadar zaman virüsle birlikte yaşamaya devam edeceğiz? Ne kadar can alacak, ekonomik tahribatlarının boyutu ne kadar derinleşecek ve bu durumlar bizlerin günlük yaşamlarını nasıl etkileyecek. Ayrıca insanların psikolojik ve fiziki sağlıkları üzerinde zamanla nasıl etkileri olacak ve en önemlisi de siyasal yönetimler pandemi dolayısıyla aldıkları önlemleri kalıcı hale mi getirecekler? Ülkelerde siyasal yönetimleri daha otoriter ve totaliter yönetim tarzlarına insanlar nasıl tepki verecekler? Soruları cevap beklemektedir.
Koronavirüs covid-19’un kısa zamanda pandemiye dönüşmesi karşı önlemleri de hızlandırdı. Her zaman krizleri fırsata çevirmesini bilen kapitalist emperyalist sistem; küresel, bölgesel ve ülkeler düzeyinde yapmak istediği değişimler için bu krizden azami düzeyde faydalanacaktır. Kısa sürede bu değişimlerin ve düzenlemelerin alt yapısını oluşturmaya başlayacaktır.
Öyle anlaşılıyor ki; gelişmiş teknolojilerin, yapay zekâ ve robotların yaşamımızda daha fazla yer alacağı bir döneme gireceğiz. Daha şimdiden dünyada ve ülkemizde birçok sektörde evde çalışma sistemine geçildi. Birçok program ve görüşme online üzerinden gerçekleştiriliyor. Eğitimler uzaktan sürdürülmeye başlanıldı ve bunun alt yapıları geliştirilmeye çalışılıyor. Pandemi öncesi bu kadar yaygın olmayan sosyal medya üzerinden haberleşme ve bilgilenme hayatımıza iyice daha fazla yerleşti. İnsanlar birbirinden uzak durmaya başladı. Önceden beri alışageldiğimiz sosyal ilişkilerimiz, çalışma hayatımızdaki değişimler toplumsal alana yansıyacak ve kalıcı izleri olacaktır.
Gelişen teknolojiler sayesinde virüs bulaşını takip etmek için kullanılan kod sistemleri etkili oldu. Fakat akıllı telefonlar ve kentlerdeki yüz tanıyan kamera sistemleriyle salgın takip sisteminin kalıcı olması durumunda dünyada kişilerin günlük hayatlarını kontrol eden kalıcı bir uygulamaya dönüşme ihtimali, küresel düzeyde kişi hak ve özgürlükler sorununu gündeme getirecektir.