Evrensel özgürlüğü bulup yaşamadan, tanıyıp bilmeden, doğruya ulaşmak, bunun için inceleme alanı açmak zordur. Bu, çetin bir farkındalık gerektirir. Bunun dışında, başka bir seçeneğin olmadığı aşikâr ve gerçektir. Yaşam, kendi anlamını buldukça, güzel bir buluşma sağlanmış olacaktır. Bu da, özgür insandan geçer. İnsanın kaybettiği yer, toplumun kaybettiği yerdir. Burada doğa ve tüm canlılar kaybetmektedir.
Yaşamın insanla anlam kazanması
Özgür toplumsallığa ulaşmak, insanın kendini anlaması ve aşmasıyla mümkündür. Anlam bütünlüğü oluşmadan, görülüp yaşanmadan, hakikat çerçevesini genişletmek zordur. Kimiz, neyiz, nereden geliyoruz? Her soru bir anlam, her anlam yeni bir soru üretir.
İnsan aklının ve duygusunun sınırlarını zorlayan bir evrenle içiçeyiz. Sevincimiz, heyecanımız kadar merakımız da çoğalıyor. Merakımızı tetikleyen her oluşum, hem basitliği hem de karmaşıklığı gösteriyor. Yaratıcılığın bu hali baş döndüriyor. Hareket ve mekanda tarifsiz bir gezintiye sürüklüyor. Oluş üstüne oluş, buluş üstüne buluş çıkıyor ve oluşuyor. İncelemek ve farkındalık, var olmanın mutluluğu ve en güzel heyecanı olarak yüreklere konuyor. İnsan olmanın anlamı, toplum olmanın anlamına, doğa olmanın gerçeğine dönüşüyor. Dokunuyor ve hissediyoruz. Her şeyden önce kim olduğumuzu anlamaya çalışıyoruz. Nasıl bir insan, nasıl bir toplum ve doğa olduğumuzu irdeliyoruz.
İnsan Olma Gerçeği
İnsan olma gerçeği, özgür aşk evreninin gerçeğidir. Bu aşk, evrenin, yaşamın, toplum olmanın öz anlamıdır. Evren, sayısız ve tarifsiz çeşitliliği ile binlerce koldan aşkına akmaktadır. İnsana, doğaya, yaşama akmaktadır. Bir anda, bir nehirde olmak kadar, binlerce nehirde de akışını yapmaktadır. Bunun sırrı kendindedir. İnsanın aşk evreni, kendini bulmanın ve kim olduğuna cevap vermenin de nedenidir. Tanımak, bilmek ve yaşamak bu açıdan çok önemlidir. Bütünken bire (yani özgün olana), birken bütüne dokunuruz.
Basiti Görme
Karmaşıklık, basiti anlamamaktan gelmektedir. Basit olan, karmaşık olanın çözümüdür. Evren, bütün sırlarıyla, bu aşk akışında gizlidir, gizlenmiştir. Bizler, bu evrenin fark eden haliyiz. Mesele bunu görebilmektedir. Gözlerimiz, bu gerçeği görmemekte ve duymamaktadır. Neyi duymak istiyorsak, onu duyuyoruz. Neyi görmek istiyorsak, onu görüyoruz. Esas olan ise, incelemektir. İncelemek, duymamızı, görmemizi, dokunmamızı getirecektir. Sade ve doğal olan bu gerçektir. Gerçek, sade ve doğal olandır. Evren bile, hiçlikle gelen bir sadeliktir. İnsan aklı iyi, güzel ve sade olanı hep uzaklarda arar. Oysa iyi ve güzel olan yanı başındadır. Ayaklarımızın önündedir. İnsan görebildiği, duyabildiği ve his edebildiği kadardır. Aşk evreni, görebilmemizi sağlar. Duyarlılığımızı geliştirir. Farkındalık ise, aşk evreninin bilincidir. Bunların da, kendi hakikati vardır.
Devam edecek.