Kaos devam ediyor, giderek derinleşiyor
Ölümler artıyor
Analar, babalar ağlamaya devam ediyor
Yönetim erkini elinde bulunduranlar kendi hukukunu uygulamaya çalışıyor
Valiler, emrinde bulundukları ‘geçici’ hükümetin talimatıyla PKK operasyonlarını gerekçe göstererek 12 ilde özel güvenlik bölgesi ilan etti. Bu bölgelere giriş-çıkışlar yasaklandı.
Bu ilanı kontrolü elden kaçırmanın karşılığı olarak değerlendirmekle birlikte hukuksuz olduğunu da anlıyor ve görüyoruz. Cumhuriyet Halk Partisi heyetinin Tunceli’ye yaptığı geziden sonra hazırlanan raporun sonuçları da durumun hukuksuz olduğuna işaret ediyor.
Diğer taraftan KCK ve Halk meclisleri de güvenlik güçlerinin operasyonlarını ve biten çözüm sürecini gerekçe göstererek il ve ilçelerde ‘özerk’ bölgeler ilan etti.
Güvenlik bölgeleri kadar özerk bölge ilanı da hukuksuz
Bölgede Devletin hukuku ‘iflas’ etmiş durumda!
AKP ve KCK hukuku uygulanıyor
Sivil siyaset rafta, silahlı siyaset devrede
Acı olan da ‘çözüm’ ve ‘barış’ süreci yürüten, yürüttüklerini söyleyen tarafların sivil siyaseti rafa kaldırarak silahlı siyaseti devreye koymuş olmalarıdır.
HDP ile sivil siyaset alanının giderek genişleyeceği algısının topluma hâkim olmaya başladığı bir dönemde çatışmalı bir zeminin ortaya çıkmasının birinci derecede sorumlusunun saray-AKP iktidarı olduğundan yana şüphemiz yok. Ancak, PKK/KCK’nin HDP’yle yakalanan sivil siyaset inisiyatifinin alanına sunacağı katkı çatışmalı ortamdan uzak durmasıyla mümkün olabilirdi, olmadı. AKP iktidarı hedef alınarak içine girilen çatışma ortamının halkın yararına bir gelişmenin sonuçlarına hitap etmediğini çok net görmek gerekiyor.
‘Özerklik’ ilanı ile HDP’nin sivil siyaset alanındaki mücadelesinin duruşunu yan yana mı ayrı mı değerlendirmek gerekir diye bir soruyla devam etmek gerekirse; elbette ki ayrı değerlendirmek gerekiyor. Bu nedenle sivil siyasetin yürütücüleri olarak parlamentoya gönderilen HDP’nin, il ve ilçelerde ilan edildiği söylenen‘özerklik’ ile ilgili düşüncelerini kamuoyuyla paylaşmak durumundalar.
**
Demokratik cumhuriyet mi?
Demokratik özerklik mi?
Sivil siyaset mi?
Silahlı siyaset mi?
Bence bu soruların cevaplarını kısa sürede netleştirmek gerekiyor.
KCK yürütme konseyi ne düşünür bu konuda bilemiyorum, ancak Abdullah Öcalan’ın öne çıkaracağı iki maddenin şöyle olacağını düşünüyorum;
-Sivil demokratik siyaset
-Demokratik cumhuriyet
Yurttaşın HDP tercihi, yüzde 13, 80 Milletvekili de bu nedenledir.